Niye ben Çeviri Fransızca
1,475 parallel translation
- Niye ben bunun için acı çekiyorum?
- Pourquoi devrais-je en souffrir?
Bu hikayeyi niye ben duymadım?
Ça ne me dit rien.
Niye ben kayıtlı gözüküyorum?
Pourquoi suis-je déjà inscrite?
Lanet olsun, niye ben?
Merde, pourquoi moi?
- Niye ben gelmek zorundayim?
Pourquoi je dois y aller?
Ben niye umurunda olayım ki?
Je suis rien pour lui.
Arkadaşının yanına git! Hadi! Niye bunu yapıyorum ben?
Monsieur, réveillez-vous!
Ben de! Niye samuray olmak istiyorsunuz?
Et pourquoi ça?
Ben niye buradayım diye sordum, sen niye buradasın diye değil.
Je déraille, pas toi.
Ama ben konuşup onlara kabul ettirdim. Niye biliyor musun?
Mais je les ai convaincus.
" Hey, televizyon bir resmi milyonlarca parçaya böldükten sonra bunu havadan bir yerlere yayınla gönderdikten sonra birleştirmeyi başarabiliyorsa ben de çikolatayla niye yapamayayım?
Si la télévision peut décomposer une image... en millions de petites particules, les envoyer dans les airs et les recomposer Pourquoi ne pas faire pareil avec le chocolat?
Her neyse bebek durmadan mızıldarken senin dolaplar niye düzgün değil, şarap niye soğuk değil diye sorman... Ben göremiyorum, ya sen?
Entre un bébé hurlant et gigotant dans son berceau, et toi demandant pourquoi le vin n'est pas chambré, c'était impossible.
- Niye öyle yaptın? Ben başlatmadım, Bayan Bebek Bezi başlattı.
- Pourquoi tu as fait ça?
Ben de niye bu kadar keyiflisin diye merak ediyordum.
Je me demandais pourquoi tu étais de si bonne humeur.
Niye? Onu ben yakaladım.
Pour faire quoi?
Ben de kendime niye böyle bir şey söyledi acaba, diye sordum.
J'ai pensé : "Pourquoi il dirait une chose pareille?"
"ben bakacaksam sen niye çocuk yaptın?"
Aller!
ben babanın senin için niye endişelendiğini çok iyi anlıyorum... git buradan, baba o zaman Pooja da bizimle gelir... yada babanla anlaşıp onun evinde yaşamaya başlarsın
Je ramène Pooja à la maison. - Pas besoin de ça! Tu as travaillé si dur pour ce concours.
ve senin babanı nasıl sevdiğini yanlışlıkla gösterdin... öyle değil. ben sevinçten kucakladım, kim olsa kucaklardım, yoksa ben bu eve niye adımımı atayım?
- Pourquoi serais-tu heureux? Tu as perdu! À ce sujet.
Ben, yapacağım her şeyi ona vereceğim.... ben sana bunları niye söylüyorum ki?
Alors, je sais qu'être un père... - Tu n'en as aucune idée!
ama ben onu davet etmiyorum. tamam. - niye kapattın?
Si tu peux faire une faveur à ton père, pourquoi ne m'en fais-tu pas une?
Ben onun ne istediğini biliyorum niye bu kadar çocuğu olduğuna şaşmamak gerek.
Je sais ce qu'il voulait. Pas étonnant que vous soyez si nombreux.
Niye Lex o striptiz kulübünde çalışıyor da ben çalışamıyorum?
Mets-moi au strip-tease.
Ben... gerçekten tüm bunları niye yaptığını bilmiyorum Bu konuda ne yapabilirim?
J'ignore pourquoi tu as fait tout ça. Que dois-je faire de tout ça?
Tamam, ben niye erken geldiğimi biliyordum.
J'étais là tôt pour la voir.
- Önce ben giriyorum. - Niye?
- J'entre en premier.
Dükkânın önünden niye geçiyorum ben?
Pourquoi je passe par-ici tu crois?
Ben bütün bunları niye yaptım hala bilmiyorum.
Je sais pas du tout pourquoi j'ai fait tout ça.
Niye küfür genini ben almamışım ki?
Pourquoi je n'ai pas hérité du gène de la vulgarité?
Nasılsa olacak.Bu önemli. Sonra ben niye olduğunu bilmiyorum.
Je ne m'en fous pas et je ne sais pas pourquoi.
Ben niye buradayım?
Pourquoi suis-je ici?
Ben niye göremiyorum?
Je ne devrais pas voir ces choses?
- Ben de, niye soruyorsun?
- Moi non plus, pourquoi ça?
Ben o kadından nefret ediyorum, niye onunla çıkayım?
Je déteste ma femme, Comment pourrais-je sortir avec elle?
Ben niye yaşayamıyorum?
Pourquoi je ne pourrais pas?
Niye üzülüyorsun? Ben üzülmedim.
Pas la peine de t'énerver.
Ya aslında niye gittiğimi ben de tam olarak bilmiyorum. Sadece gitmek zorunda olduğumu biliyorum.
En effet, je ne sais pas pourquoi j'y vais, mais je sais que je dois y aller
- Niye ben yapıyorum?
- Pourquoi moi?
Niye bilmem, çünkü ben psikolog değilim.
Je ne sais pas pourquoi.
Niye kapanışı ben yapmak zorundayım?
Pourquoi dois-je faire les conclusions finales? - Pourquoi ai-je dû faire tout le reste?
Niye her şeyi ben yapmak zorundayım?
- Exactement.
- Ben niye bu listedeyim?
- Pourquoi suis-je sur la liste?
- Peki niye içeri getirdin?
Ben, pourquoi tu l'as amené à l'intérieur?
Mike? Ben ondan neden uzak durmam gerektiğini biliyorum. Peki sen niye ondan uzak durmamı istiyorsun?
Je sais pourquoi je ne voulais pas m'approcher de ce type, mais pourquoi toi tu ne veux pas?
Ben de ona "Niye bir kere büyük bir alışveriş etmiyoruz?" dedim.
Je lui ai dit : "Pourquoi ne pas faire les courses d'un seul coup?"
O zaman ben gelince niye makineyi kapattın? - Refleksti.
Alors, pourquoi avoir éteint le répondeur quand je suis entré?
Ben şey... ona bakmaya gidiyorum. Tanrım, niye bu yere gelmemizi istedi.
Pourquoi voudrait-elle venir ici?
Ben istemiyorsam niye soruyorsun?
On dirait que tu me crois pas.
Gelen ihbar yüzünden ben niye gidiyorum?
Pourquoi faudrait-il que je te suive Jusqu'à ta voiture?
Hay Allah! Bunu ben niye düşünemedim?
Oh, mon Dieu, pourquoi je n'ai pas pensé à ça?
Niye hepiniz üzüldünüz? Ben çok heyecanlıyım bunu kutlamak İstiyorum.
Pourquoi tout le monde a l'air aussi triste?
beni 794
benoit 19
benjamin 230
bender 52
benedict 20
benny 335
bennett 94
bentley 21
benes 21
ben seni seviyorum 69
benoit 19
benjamin 230
bender 52
benedict 20
benny 335
bennett 94
bentley 21
benes 21
ben seni seviyorum 69
bennet 26
benson 89
benton 317
benito 18
ben öldüm 53
ben oldum 16
benimle evlenir misin 227
beni affet 279
benim 5594
ben seni istiyorum 18
benson 89
benton 317
benito 18
ben öldüm 53
ben oldum 16
benimle evlenir misin 227
beni affet 279
benim 5594
ben seni istiyorum 18