English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ O ] / Onu göremiyorum

Onu göremiyorum Çeviri Fransızca

531 parallel translation
Onu göremiyorum.
- Eh bien! Je ne le vois pas.
- Onu göremiyorum. - Atladığına emin misin?
- Je peux l'attendre ici!
Onu göremiyorum bile.
Je n'ai pas le droit de le voir.
Hayır, onu göremiyorum.
- Je ne le vois pas.
Neden onu göremiyorum?
Pourquoi ne le vois-je pas?
Neden ama, onu göremiyorum.
Ça alors, je ne la vois pas.
Burada onu göremiyorum.
Le chauffeur n'est pas ici.
Onu göremiyorum.
Je ne l'aperçois plus...
Onu göremiyorum. Bekle nasıl olsa ortaya çıkar.
Attends qu'elle se montre.
Onu göremiyorum.
Que fait-il?
Gitmiş. Onu göremiyorum.
Je ne la vois pas.
Onu göremiyorum.
Je le vois pas.
Yok, onu göremiyorum. Gitmiş olmalı.
Non, je le vois pas, il a dû partir.
Onu göremiyorum!
Je ne la vois pas!
Onu göremiyorum.
Je ne le vois plus.
Onu göremiyorum şu anda.
Je ne le vois pas.
Onu göremiyorum.
Je ne la vois plus.
- Onu göremiyorum. - Neyi Michael?
- Je ne la vois plus.
- Onu göremiyorum.
- Je ne le vois nulle part.
Onu göremiyorum.
Je ne le vois pas.
Onu göremiyorum Clyde.
Je ne la vois pas, Clyde.
Onu göremiyorum.
Où? Je ne la vois pas.
Ben onu göremiyorum ama.
Je ne le vois nulle part.
Onu göremiyorum.
Je ne vois pas MacKay.
Neden onu göremiyorum?
Pourquoi ne puis-je la voir?
Onu göremiyorum!
Je lé vois pas!
Ben onu göremiyorum ama kör bir adam görüyor.
Toi qui es aveugle, tu vois donc mieux que moi? Tu es un drôle de type.
Neden göremiyorum onu?
Ma femme, mon fils...
Tam göremiyorum. Ama ağlıyor. Biri onu üzmüş.
Je ne vois pas bien, mais elle pleure.
- Bijou nerede? Göremiyorum onu.
- Je ne vois pas Bijou.
. Onu artık göremiyorum..
Je ne le vois plus.
Bay Nugent'ın itibarı nedeniyle onu ifşa etmek için, gereksiz reklam etmeye bir neden göremiyorum.
Vu la réputation de M. Nugent... je ne vois aucune raison de le soumettre à de la publicité inutile.
Son günlerde onu pek göremiyorum.
Je ne le vois plus guère.
Onu hiçbir yerde göremiyorum.
Je ne le vois pas.
Pekala, genç adam... gerçekten onu söylemek istemiyorsan... burada size kızacak bir nokta göremiyorum.
Jeune homme... Si vous le pensez pas, je vois pas l'interet de le dire.
Şey ben... Onu şu anda göremiyorum.
Je ne le vois pas.
Onu hiçbir yerde göremiyorum Danny.
Je ne la vois pas.
- Onu hiç bir yerde göremiyorum.
- Je ne le vois nulle part.
Onu dinlemek için bir sebep göremiyorum efendim.
Il n'y a aucune raison de l'écouter.
Onu hiç göremiyorum.
Je ne le vois jamais.
Orada! - Onu görebiliyorsun. - Göremiyorum!
Tu sais bien que tu la vois.
Gözlüğüm olmadan göremiyorum... ve onu onlardan geri almalıyım.
Je ne peux rien voir sans mes lunettes, Et il faut que je les récupère.
Merak etme, tedavinin son aşamasından sonra onu tımarhaneye kapatmayacak bir doktor göremiyorum.
Ne t'en fais pas. Après la dernière phase du traitement, pas un médecin en Louisiane ne s'opposerait à son internement.
Onu neden göremiyorum?
Pourquoi je ne peux pas la regarder?
Hey, nerede? Artık onu göremiyorum.
Attends.
Onu açık bir biçimde göremiyorum.
Je ne parviens pas à le voir clairement.
Savcı da onu göremiyor. Ben hâlâ göremiyorum.
Désormais, travaillons pour l'unité de notre pays.
- Onu hak koruyan biri gibi göremiyorum.
- Le rôle d'avocat ne lui va pas.
... onu tanıdığım altı yıl boyunca ne ben ondan bıktım, ne de o benden ve bu şekilde devam etmememiz için bir sebep göremiyorum.
Depuis six ans que je la connais, je ne me suis pas lassé d'elle. Et elle ne s'est pas lassée de moi.
Onu neden göremiyorum, telefon eder misiniz?
Appelez-le.
Onu çok iyi göremiyorum.
Je ne vois plus très bien.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]