English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ S ] / Sag

Sag Çeviri Fransızca

62,688 parallel translation
- Geldiğiniz için sağ olun.
Merci beaucoup d'être venu. Merci pour votre aide.
John Donovan, Mizrani için "Sağ kolum!" diyor ve sıkı dostlar.
John Donovan appelait Mizrani son bras droit, et une bonne amie.
Gidelim hadi, sağır mısın?
Allez. T'es sourd?
- Tamam sağ ol.
Merci.
Oradan sağ çıkamazsın.
Tu n'en ressortiras jamais vivant.
Sağ ol.
Merci.
- Sağ ol. - Evet.
Merci.
Geldiğiniz için sağ olun.
Je vous remercie d'être venu.
- Sağ olun.
- Merci.
Isaac bu görüşmeden sağ olarak geri dönmez ise çok fazla göz yaşı dökülmez.
Si Isaac ne revient pas du rendez-vous, ce ne serait pas une grosse perte.
Patterson merkezin altında Dağınık bir dizilim var, 2 sağ kanat oyuncusu...
Patterson est au centre.
Benim mekanda, sağ ve güvende.
Elle est chez moi, en sécurité.
Ordan sağ salim nasıl çıkacağız?
Comment est-ce qu'on s'en sort vivant?
Yeleğin ön sağ bölmesinin altında.
Juste en-dessous de la section inférieure droite du gilet.
Naseri kapıdakilerden kimseyi sağ bırakmamış ki.
Naseri n'a laissé personne en vie à cet endroit.
Sağ salim eve getir.
Mettez-la en sécurité.
Kontrol tuşları ekranınızın sağ alt....... köşesine konumlandırılmış durumda.
Les fonctions de contrôle sont situées dans une fenêtre en bas à droite de votre écran.
Tren raylarını takip et, sağındaki ilk tuğla binanın önünde dur.
Continuez sur la voie de chemin de fer, arrêtez-vous près du bâtiment en briques.
Yetenekten söz açılmışken, size müstesna sağ kolumu tanıştırayım.
En parlant de talent, je vous présente mon bras droit extraordinaire.
- Sağ ol.
Merci.
Ama sağ kalırsan Van Damn, oyum sana.
Si tu survis à tout ça, je voterai pour toi.
Karşı sıradakilere sesleniyorum, sağ olun.
Je remercie le député de l'autre côté de l'allée.
Bu işten sağ çıkmamızın tek yolu, seçimi kazanmaları.
Nous ne survivrons à ça que s'ils gagnent.
Sizi görmek harika. Geldiğiniz için sağ olun.
Content de vous voir.
Hükûmet ve istihbarat görevlileri onu sağ ele geçirmeyi umuyordu.
Le gouvernement et les services de renseignement espéraient le capturer vivant, mais je tiens à louer
Sağ.
Exact.
Sağ.
Ben voyons.
- Sağ.
- Je suis le plombier.
Sağ olursa daha çok işimize yarar.
Il aura plus de valeur vivant.
Sağ ol be.
Merci.
Erkek, 30'larının başında, sağ üst bacağa kurşun yarası.
On a un homme, la trentaine, blessure par balle à l'aine.
Atmosfere girişten sağ çıkamayabiliriz.
Nous ne survivrons pas l'entrée dans l'atmosphère.
Ama Calvin sağ çıkabilir.
Mais Calvin pourrait.
Ben sadece... Bunu sağ salim atlatırsak umarım hala arkadaş olabiliriz.
J'ai juste... si on survit, j'espère qu'on restera amis.
Wellspring bağlılığı ve Canavar sağ olsun altyapı eksiklerimiz ve büyük büyü sorunlarımız var.
Plus une infrastructure usée et de gros problèmes de magie grâce à la bête et son addiction à la source.
Sağ ol, Rohan.
Merci, Rohan.
Sağ ol ahbap.
Merci, vieux.
- Zafar. Sağ ol.
Merci Zafar.
Bu oyundan sağ çıkan olmayacak.
Ce jeu n'a aucune échappatoire.
Kör olabilirim ama sağır değilim.
Je ne vois rien, mais j'entends très bien.
Bana bu oyundan sağ çıkan olmayacak demiştin.
Vous disiez que ce jeu n'aurait pas d'échappatoire.
- Sağ ol.
- Merci.
Sorduğun için sağ ol.
Merci de demander.
Sağ olun.
- Je lui dirai.
Sağ ol, anne.
Merci, maman.
Çok sağ ol Chick.
Merci. Merci, Chick.
Tamir ettiğin için sağ ol.
Merci de l'avoir réparé.
"Çok sağ ol göt herif," diyesim geldi.
Merci pour ton avis, crétin!
Başın sağ olsun.
Mes condoléances.
Sağ ol.
C'est rien...
Tek önemsediğim Bayan Walker'ın sağ sağlim dönmesi
Tout ce dont je me soucie est le retour sain et sauf de Mme Walker.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]