Tehlikeli değil Çeviri Fransızca
777 parallel translation
Eter... gaz kadar tehlikeli değil.
L'Ether... Pas aussi dangereux que le gaz.
Bu tehlikeli değil mi?
N'est-ce pas dangereux en rase campagne?
- Tehlikeli değil mi?
N'est-ce pas dangereux?
Sanırım New York hiç de tehlikeli değil, ha?
Le danger existe aussi ici.
Artık tehlikeli değil.
Il ne vous fera rien.
Sence biraz tehlikeli değil mi?
Ne crois-tu pas que c'est dangereux?
- Tehlikeli değil miydi?
- Ce n'était pas dangereux?
Biraz tehlikeli değil mi?
N'est-ce pas un peu dangereux? Peut-être.
Durumu yüzünden bazen geriliyor ama tehlikeli değil.
La lutte contre son état le perturbe parfois, mais il n'est pas dangereux.
Yani, bu adamların için tehlikeli değil mi?
est-ce que n'est pas dangereux pour vos hommes?
Ama gaz dolu odalarda olmaz, sadece tehlikeli değil aynı zamanda aptalca!
Mais pas quand il y a du gaz. C'est dangereux et sot!
Benim için o kadar tehlikeli değil.
Je risque pas grand-chose.
Çok tehlikeli değil herhalde.
Ce ne doit pas être très dangereux.
Tehlikeli değil miydi?
Ce n'était pas dangereux?
Tehlikeli değil. Çökeceği kadar çöktü zaten.
- Pas de danger, ça peut pas tomber plus bas.
Su polosu çok tehlikeli değil mi?
N'est-ce pas un sport dangereux?
Etrafta dolaşması tehlikeli değil mi?
Est-il dangereux?
Tehlikeli değil.
C'est sans danger.
Tehlikeli değil.
Aucun danger.
Silahla ortalıkta dolaşmak tehlikeli değil mi?
Il n'est pas dangereux?
Shimonida Ailesi'nin seni buralarda görmesi tehlikeli değil mi?
N'est-ce pas dangereux pour toi que la famille de Shimonida te voie ici?
Tetkiklerimize göre hiç bir yayılma iki haftadan sonra tehlikeli değil.
D'après nos études, ça ne dure que deux semaines.
Tehlikeli değil mi?
Ce n'est pas dangereux?
Şu ada, bu kadar yakınından geçmek tehlikeli değil mi?
Cette île, ce n'est pas - dangereux de s'en approcher?
Yaratık beslendiğinde tehlikeli değil. Hayır.
La créature n'est pas dangereuse une fois nourrie.
- Şu aşamada tehlikeli değil.
- Ils n'étaient pas violents.
O prenses değil. Tehlikeli bir kadın. Bu büyük aşk sadece bir oyun.
Et comme c'était le plus grand idiot bord elle s'est proposée de le pêcher.
Daha önce de tehlikeli yerlerde bulunmuştuk, değil mi?
Nous en avons vu d'autres, n'est-ce pas?
Pat, hadi ama, Bay Mason bir çok şey olabilir ama, kesinlikle tehlikeli biri değil.
Oh, Pat, voyons. M. Mason peut être beaucoup de choses, mais sûrement pas dangereux.
Çok tehlikeli olduğunuzdan değil.
Dame!
İki kişiler diye iki kat güvendeler sanırlar. Ama değil, iki kattan on kat daha tehlikeli.
Ils se croient en sécurité, à deux, mais c'est 10 fois plus dangereux quand on est deux.
Bugünlerde buraya gelmen tehlikeli degil mi?
Ce n'est pas dangereux de venir maintenant?
Evet, öyle biri, değil mi? Onun bu yanını seviyorum. Ama aynı zamanda tehlikeli de olabilir.
C'est une très jolie formule.
Umurumda değil. Tehlikeli.
Oui, mais il est dangereux.
Tehlikeli değil mi?
N'est-ce pas dangereux? Non.
Hiç hoş değil ve tehlikeli olabilir.
C'est pas beau et il pourrait y avoir du danger.
Çok tehlikeli. Benim için değil, ikiniz için.
C'est bien trop dangereux... pour Tuptim et pour vous.
Bu tehlikeli bir şey değil mi?
Mais c'est dangereux.
Tehlikeli değil.
Ça va.
Tehlikeli bir şey yapmayacaksın, değil mi?
Tu ne vas rien tenter de désespéré?
Bak ben de aynı uçağa biniyorum. Bence tehlikeli bir uçak değil.
Tu crois que je prendrais le risque de voler dans ce truc si c'était dangereux?
Tehlikeli bir şey, değil mi?
- C'est dangereux, n'est-ce pas?
Öyle bir şey değil. En iyi arkadaşımın babasından tehlikeli hiçbir şey istemem.
Mais non, je ferais pas ça au père d'un pote de guerre.
Benim hatam değil. Patricia uçmanın tehlikeli olduğunu... düşünüyor diye babanı suçlayamazsın. Tehlikeli.
Votre père pense que l'avion est dangereux, et c'est vrai.
Tehlikeli dediniz efendim, ölümcül değil.
Dangereux, mais pas fatal.
Tehlikeli birşey değil.
Ça n'a rien de dangereux :
Ne kadar tehlikeli olduğunun farkındasın değil mi, ne yapıyorsun sen?
Es-tu conscient du danger que tu encoures?
Ama bu çok tehlikeli değil mi?
Mais c'est dangereux?
Burada tehlikeli bir şey olsaydı,... bilirdik, değil mi?
S'il y avait quelque chose d'hostile ici, on le saurait.
Burası sizce de tehlikeli bir yer değil mi Bay Dancer?
C'est un endroit dangereux, n'est-ce pas, M. Dancer?
tek tesellim kenara koyduğum param olur... durumumu değerlendiriyorum... ben kötü biriyim ve böyle kalacağım... bir değişim görmeyeceksiniz ama adiliğin de alemi yok... kimsenin benim yüzümden incinmesini, pisliğe bulaşmasını istemem... bu pis hayat bana göre değil hem artık benim için çok tehlikeli... hiçbir şeyden ödün veremem ama bu durumu kim değiştirecek?
Ta seule consolation Ce sont tes économies Réexaminons la situation Je suis un voyou, et voyou je resterai!
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değildim 75
değil mi çocuklar 56
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değildim 75
değil mi çocuklar 56