English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ T ] / Tutu

Tutu Çeviri Fransızca

204 parallel translation
Dolayısıyla kısa etekliğini giy, bale sahnesine sıçrayıver bakalım.
Mets ton tutu et rejoins le corps de ballet.
Aynı senin gibi bunu epey göz önünde tutu.
Il a gardé un silence singulier. Comme vous.
Ve bu pek genç olmayan bayan yere uzanacak ve fırtınaya kapılacak.
toutes les autres seront en tutu et feront mille tours.
- Tutumda iğne olacak, ahbap.
- Y en a une sur mon tutu.
Bale eteğimi unutmuşum.
J'ai oublié mon tutu.
Hattı açık tutu.
Garde le contact.
Sen kendini sıcak tutu tamam mı?
Reste bien au chaud, d'accord?
Yemin ederim ki ve kıçım pespembe olana kadar tokat atılsın ki.
Kroix de bois, kroix de fer... "Si je mens, qu'on fouette mon tutu jusqu'au kramoisi."
Salyangoz yiyen, ve eğer balerin eteği giyiyorsa mutfak lavabosuyla bile sevişen bir milletin, kültürlülük konusunda vaaz verebilecek bir konumda olduğunu pek sanmıyorum.
Un peuple qui mange des escargots et qui culbuterait un évier s'il portait un tutu ne peut pas prêcher la délicatesse.
Sevgili Piskopos Tutu, nasılsın?
Cher évêque Tutu, comment allez-vous?
Onu Rahip Tutu mu sandın?
Vous le prenez pour Desmond Tutu?
Desmond Tutu'ya benzemeye çalışıyor.
Il veut passer pour Desmond Tutu.
Terry Waite, Desmond Tutu ve Kaptan Ron.
Terry Waite, Desmond Tutu, et maintenant le capitaine Ron!
Espectum, espirtum.. .. cacoomb.. .. tutu, eplubium.
Espectum, espirtum, cacum, tutu, eplubium.
Bir "tutu" giy.
Mets un tutu.
Tek istediğim pembe etekli bir balerin Barbie idi.
Tout ce que j'ai jamais voulu c'était une Barbie ballerine dans son joli tutu rose.
- Uzun, kahverengi saçlar, mavi gözler... son görüldüğünde pembe bir bale taytı... pembe bale pabuçları ve pembe bir bale eteği varmış üzerinde.
- Longs cheveux marrons, yeux bleus... vue pour la dernière fois portant un collant rose... des chaussons de ballet roses et un tutu rose.
Bale eteğini bulmuşlar.
Ils ont trouvé son tutu.
Piskopos Tutu konuşmasını kesip onları susturmak zorunda kaldı.
L'archevêque Tutu s'est interrompu pour les faire taire!
Şuraya park et.
Pose ton cul et ton tutu ici.
.. zorundasın.
en tutu.
Sadece eteğini ve kanatlarını çıkarın.
Sans le tutu et les ailes.
Sen etekli bir şempanze görüyorsun.
Tu vois un chimpanzé en tutu...
- Bu senin fikrin miydi?
T'as vraiment réfléchi? C'était ça ou le tutu.
Etek giyiyor musun? Siktir git!
- Tu vas porter un tutu?
Etek istemiyor musun? Ne için?
- Tu devrais demander un tutu.
Halen etek almadın mı?
T'as un tutu?
Bir etek.
Un tutu.
- Desmond Tutu?
Desmond Tutu.
bilmem ne, bilmem ne, bilmem ne Bishop Desmond Tutu, bilmem ne.
Bla-bla-bla... Monseigneur Desmond Tutu.
Etekliğimi de alayım.
Je vais enfiler mon tutu!
Yıkıcı, savaş suçunu cezalandırırcasına dövüşen zırhlandırılmış robotik tank gibi... karşısında Nonoş Bender, pembe bir eteklik giyiyor.
Destructor, un robot blindé de combat... utilisé lors des batailles et spécialiste des crimes de guerre... opposé à Androgynator qui porte un tutu rose.
- O eteklik içinde o kadar da kötü görünmüyordu.
- Et il était pas mal dans son tutu!
Gloria, merhaba. İyi oyun oldu mu?
Faut que ça ressemble à un tutu.
- Hayatta yaptığım en küçük düşürücü şeydi. Bir de tül etekle tek tekerlekliye binmiştim.
Etj'avais fait du vélo en tutu!
Bir de, tütü giymeyi seviyordu.
II aimait aussi porter le tutu.
Gemici üniforması veya dansçı kıyafeti falan
Une marinière ou un tutu.
Bu arkada çalan büyük orkestrayı... Bulaşık yıkama hakkındaki düetimizi... ve oda servisi görevlilerinin senkronize danslarını açıklıyor.
Ca explique l'orchestre et les garçons d'étage en tutu.
Hâlâ evin etrafında kafanın üstünde balerin eteğini duvakmış gibi koyup gezdiğini hatırlıyorum.
Je me souviens quand tu courais avec un tutu sur la tête, prétendant que c'était le voile de ta robe de mariée.
Bu harekete iki şeker veriyorum. Sizi seviyorum!
Et ça ça mérite presque "tutu" les bonbons.
Demek zamanı geldi, koca çocuk.
C'est là. T'as apporté ton tutu?
Evet, tutu ceza kutusunda!
Et une gonzesse sur le banc de touche!
Esha erkeklerle konuşmaz.
Esha ne parleront pas même aux garçons. Et c'est qu'elle Peut parler seulement au Tutu
Ben kendim gelemem ama Tutu'yu gönderebilirim.
"Je ne peux pas venir personnellement, Donc je vous envoie le Tutu"
Sana orada zencilerin saçlarını ördürtürüm. Pislik herif!
Tu porteras un tutu et un haut moulant, et tu tresseras les cheveux d'un gros black, sale merde.
Giselle gibi büyük beyaz etekleri olacak. ve üzerinde kırmızı kan lekeleri.
Elle aura un grand tutu blanc, comme dans Giselle, mais avec une tache rouge sang.
G.G. Birbirlerine benziyorlar
La pauvre chose va jaillir de son utérus et atterrir dans un tutu
Dans kıyafeti mi?
Un tutu?
Bu gece bir tutu giymişti.
Je l'ai vu en tutu ce soir.
bilirsin, kıs kıskaçlarıyla tutu...
Ils se tiennent...
- Bishop Tutu?
- Desmond Tutu?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]