Çok mantıklı Çeviri Fransızca
1,239 parallel translation
Bu çok mantıklı.
Question de bon sens.
Oraya gitmek bana çok mantıklı gelmiyorum.
Je ne vois pas l'intérêt d'aller ailleurs.
Çok mantıklı değil mi? Bana mantıklı geldi.
- C'est logique, non?
- Çok mantıklı değil mi? - Bana mantıklı geldi.
- Ça tient la route, non?
Çok mantıklı!
C'est logique.
Aslında çok mantıklı.
C'est logique.
- Bu çok mantıklı. Eğer göz önünde rahat hareket edemeseydim, ben de kanalizasyon sistemini kullanırdım.
Il ne veut pas être vu, il doit passer par les égouts.
Demek Manticore, insanların kafasına girebilecek transgenic'ler yaptı. Çok mantıklı.
Des transgéniques qui détraquent les cerveaux?
Çok mantıklı.
- Qu'y a-t-il à comprendre?
Bağırmaktan çok mantıklı tartışmalardan anlıyor.
Il réagit beaucoup mieux à une discussion rationnelle - qu'aux cris.
Çok mantıklı.
C'est tout à fait ton droit.
Çok mantıklı.
Ouais, ça va de soi.
- Çok mantıklı.
- Ça me paraît parfait.
Evet, çok mantıklı.
- Oui, c'est assez logique.
Bu çok mantıklı.
Je pense que c'est parfaitement naturel.
Çok mantıklı.
ça tient debout.
Şimdi çok mantıklı.
Tout est clair, maintenant.
- İşte bu çok mantıklı.
- C'est une bonne raison.
Bu kulağa çok mantıklı geliyor.
C'est clair comme de l'eau de roche.
Çok mantıklı.
Il est encore là.
- Bu çok mantıklı!
Ah! Voilà qui est tout à fait logique
- Evet. Çok mantıklı.
Oh oui, ça c'est mature.
Evet, çok mantıklı.
Le contraire m'aurait étonné.
Çok mantıklı. Gemi gidince onca altın da gidiyor.
Normal, en perdant un bateau, on perd aussi l'or.
Ama bu çok mantıklı değil Jason, l benim için yapmaya çalışıyoruz her şeyi teşekkür ederiz.
J'apprécie tout ce que tu fais pour moi, mais ça n'a pas de sens.
- Evet. Bu tür şeylerin genelde çok mantıklı bir açıklaması oluyor.
Il y a habituellement une explication très logique à ce genre de choses.
- Bu çok mantıklı.
Tu sais, c'est évident.
Evet, bu çok mantıklı.
Non, pas encore.
Lütfen. Bu çok mantıklı olurdu.
Ce serait une solution bien trop sensée.
Reklamcılık çok mantıklı. Bu kadar zamanını boşa harcadığın için üzgünüm.
Désolé pour le temps perdu.
- Bence Richard'ın planı çok mantıklı. - Bir sorum var.
- Je trouve l'idée de Richard très sensée.
- Mantıklı. Bir süredir düzenli olarak görüşüyoruz. Çok mantıklı.
Oui, ça fait un moment qu'on sort ensemble, alors c'est logique.
- Çok mantıklı geliyor.
C'est très judicieux
Çok mantıklı.
Ça tenait debout.
- Çok mantıklı.
- Pas du tout.
Çok mantıklı gözüküyor.
C'est tout à fait raisonnable.
Çok mantıklı geliyor kulağa. Bir arkeologtan başka birşey değilsin, ve el eşyaları bulup incelersin. Kulağa mantıklı geliyor.
Vous n'êtes rien de plus qu'un archéologue et vous trouvez et étudiez des artefacts.
Hikayen çok mantıklı değil.
C'est quoi, cette histoire?
Medenilerle ilkeller arasındaki uçurumu eşelemek yerine, ilkelleri kendimize yaklaştırmamız çok daha mantıklı.
Au lieu de creuser la distance entre les civilisés et les primitifs, il est plus excitant de raviver le primitif en nous.
Evet, sen uzak kanyondaki yaşlı bir kadınsın ve bu sana biraz garip gelebilir. Ama aslında mantıklı düşününce, bu çok normal bir şey.
Je sais que vous êtes une personne âgée qui a toujours vécu seule ici, et ce que je vais vous dire vous paraîtra sans doute bizarre... mais en fait, c'est tout ce qu'il y a de normal, si on y réfléchit.
Çok mantıklı.
C'est mieux, ils sont plus faciles à trouver.
- Mantıklı ol, çok pahalılar.
- Ces types sont hors de prix.
Bence çok adil ve mantıklı bir teklif.
Cela me semble un marché tout à fait honnête.
Bu bana çok mantıklı geliyor.
Calme-toi, ne te donne plus autant de mal.
Jesse'nin hikayesi polislerin felaket dolu senaryosundan çok daha mantıklı görünüyordu.
que la version de Jesse était plus crédible. que la version de la police.
Çok mantıklı geldi.
- Je le crains. - II faut le trouver.
Çok mantıklı.
Trop pratique.
Çok mantıklı.
Très bien.
Yıldız filosu ve Yüksek kumandanlık Dünya'ya kimin saldırdığını çok daha mantıklı bir açıklama bulacaklarından eminim.
Starfleet et le Haut Commandement trouveront une raison plus logique. Il dit peut-être la vérité.
Nişanlınızın yüzünü değiştirmek istemenizden çok daha mantıklı.
C'est plus raisonnable que de demander à votre fiancé de changer de visage.
Başımıza gelen her şey için tamamen mantıklı açıklamalarımız mevcut. Meydan ateşinin dumanı yağmur getirdi. O kadar çok ağaç kesmiştik ki sel kaçınılmaz olmuştu.
Il y a une explication parfaitement logique à ce qui vient de se passer, en produisant de la fumée et de la suie, le feu a provoqué cette orage, et avec tous les arbres abattus, l'inondation était inévitable.
mantıklı 158
mantıklı değil 21
mantıklı olun 23
mantıklı olalım 17
mantıklı ol 103
çok memnun oldum 229
çok mutluyum 368
çok mutlu oldum 39
çok mutlu 51
çok merak ettim 29
mantıklı değil 21
mantıklı olun 23
mantıklı olalım 17
mantıklı ol 103
çok memnun oldum 229
çok mutluyum 368
çok mutlu oldum 39
çok mutlu 51
çok merak ettim 29
çok merak ediyorum 37
çok mu komik 18
çok makbule geçti 20
çok memnun olurum 68
çok memnunum 33
çok meşgulüm 91
çok mutsuzum 26
çok mutluyduk 17
çok makbule geçer 21
çok mu şey istiyorum 17
çok mu komik 18
çok makbule geçti 20
çok memnun olurum 68
çok memnunum 33
çok meşgulüm 91
çok mutsuzum 26
çok mutluyduk 17
çok makbule geçer 21
çok mu şey istiyorum 17
çok minnettarım 75
çok meşgul 34
çok meşguldüm 54
çok mu 65
çok mükemmel 16
çok memnun oluruz 22
çok mu geç 22
çok mutluydum 20
çok modern 16
çok mu önemli 16
çok meşgul 34
çok meşguldüm 54
çok mu 65
çok mükemmel 16
çok memnun oluruz 22
çok mu geç 22
çok mutluydum 20
çok modern 16
çok mu önemli 16