Çok özel Çeviri Fransızca
4,649 parallel translation
Bugünün çok özel olmasını istedim çünkü sana çok iyi sevgili olamadım hatta iyi bir sevgili bile olamadım.
Et bien, je voulais que ça soit spécial, parce que, tu sais Je n'ai pas toujours été le petit ami idéal, ou même un bon petit ami.
Çok çok özel bir kadın.
C'était une femme très secrète.
Çok özel bir insan deniz kabukları için hayatını riske atar.
Quel genre d'homme risque sa vie par un temps pareil pour quelques crustacés.
Sen çok özel bir kızsın Amelia. Bunu henüz bilmiyorsun ama bir gün pek çok insana yardım edeceksin.
Et tu ne le sais peut-être pas, mais tu vas aider beaucoup de personnes un jour.
Küçük kızınız için bir şeyler duydum, ısırmanın çok özel bir şey olmadığını söylemek istedim.
J'ai appris au sujet de votre petite fille et je voulais juste dire que ce n'est pas grave de mordre.
O çok özel bir gitar.
C'est une guitare très particulière.
Kızınız çok özel bir kadın ve bunun için çok üzgünüm ama gitmem gerekiyor.
Bien, votre fille est une demoiselle très spéciale. et je suis tellement désolé de le dire, mais je dois vraiment y aller.
Bu çok özel.
C'est, hum, très personnel.
Çok özel gösterilerin olacağı çok eğlenceli bir gece bekliyor bizi.
Beaucoup de numéros exceptionnels et de plaisir - nous attendent ce soir. - Danny Chung.
Ne zaman çok özel bir öğrenci "Hey, hocamın bana öğrettiği her şeyi alacağım ve kanatlarımı açıp yoluma gideceğim." derse bu bir felakete dönüşür.
C'est souvent une claque quand cet élève spécial dit "Hey, je vais garder tout ce que mon Sensei m'a appris, déployer mes ailes et aller de l'avant."
Çok Özel Ajan Anthony DiNozzo, hizmetinizdeyim.
Agent très spécial Anthony DiNozzo à votre service.
Olanlardan sonra bu çok özel bir karar ve...
Vous savez, c'est un très personnelle décision après tout, et...
Millet, sizi çok özel biriyle tanıştırmak istiyorum.
Tout le monde, je voudrais que vous rencontriez une personne très spéciale.
Gerçekten de çok özel bir yer.
C'est vraiment spécial.
Çok özel.
Très grande.
Babaannemle aramızda çok özel bir bağ vardı.
Ma grand-mère et moi avions un lien très spécial.
- Bu istasyon çok özel.
- Cette caserne est spéciale.
Çok özel hâle gelmeye başladı.
Ça devient très personnel.
Quahog'un eski günlerdeki o küçük kasaba olmadığını biliyorum ama benim için hâlâ çok özel.
Je vois bien que Quahog n'est plus la petite ville qu'elle était, mais elle reste spéciale pour moi!
Benim için çok özel bir sürpriz hazırladığını söyledi.
Il n'a dit qu'il a organisé une surprise vraiment spéciale pour moi.
Rupert'la çok özel zamanlar geçirdiniz ve bu hatıralar her zaman sende kalacak.
Vous aviez et Rupert des moments spéciaux ensemble, et vous aurez toujours ça.
Stewie, babanın çok özel bir proje için senin o minik ellerine ihtiyacı var.
Papa a besoin de tes petites mains pour un projet très spécial.
Mary çok özel, çok cesur bir kadın.
Mary est vraiment spéciale... une femme courageuse.
Seni çok özel bir yere götüreceğim.
On va dans un endroit spécial.
Çok özel bir çocuk.
Il est spécial.
- Evet, bugün çok özel bir gün.
Oui, aujourd'hui c'est vraiment un jour spécial.
Onun dövmesi O'ahu'da çok özel bir yer olan Ko'olau Vadisi.
Son tatouage était une carte très précise d'un quartier d'Oahu appelé la vallée de Ko'olau.
Çok özel bir gösterim değil mi?
C'est une visite spéciale, non?
Bu özel bir piyasa. - Çok özel bir iş.
- Une activité très spécialisée
Toplu taşımadan çok özel uçaklarla seyahat eder.
Il est plus soucieux des avions privés que des transports publics...
Böldüğüm için özür dilerim ama balo yaklaşıyor ve bu sınıftan çok özel birisinin henüz teklif almadığı dikkatimi çekti.
Pardonnez l'interruption, mais le bal approche, et j'ai remarqué qu'il y a quelqu'un de vraiment spécial ici que l'on a pas encore invité.
Bu çok özel.
C'est très spécial.
Öncelikle tüm dostlarımıza ve ailemize bu çok, çok özel doğum günü partisine katılıp kutladıkları çok teşekkür etmek istiyoruz.
Ok, tout d'abord, nous voulons remercier tous nos amis et notre famille pour être venu se joindre à nous et célébrer ce très, très spécial anniversaire aujourd'hui. Merci.
Callie, Jude çok özel bir çocuk.
Callie, Jude est un enfant à part.
Ve bu akşam, Korkak ve Ahlaksız'ın çok özel bölümünde sevimli Asyalı adamın kızların pezevengi olduğu açığa çıkacak ve pohişeler ata yeni nal alabilecekler.
Et ce soir, dans un épisode de Funk and Skank très spécial, le mignon petit asiatique s'avère être le maquereau de la fille, et les polic-stituées peuvent s'acheter de nouveaux fers à cheval.
Bence o çok daha özel birisiydi.
C'était quelqu'un de très réservé.
Bak, şu çok açık ki özel hayatıma karışmana izin vermeyeceğim.
Évidemment, je ne vais pas te laisser t'immiscer dans ma vie personnelle.
Özel projelerinizi evimize sokmazsan çok sevinirim.
Et bien, si tu pouvais garder tes projets particuliers or de la maison familiale, j'apprécierais vraiment.
Biliyorum ancak özel bir etkinlik olmadıkça ev partileri çok sönük geçiyor.
Une réception peut être si ennuyeuse sans événement spécial.
Ne kadar özel olduğumun farkında olan sevgili bir arkadaşın gitmesi çok üzücü.
C'est dommage d'en arriver au décès d'un cher ami pour que je comprenne à quel point je suis spécial.
Miguel Leyva baskınında çuvallayan CBI özel timinden kesinlikle çok daha şanslısınız.
Vous aurez certainement plus de chance que les agents qui ont raté le raid de Miguel Leyva.
Bu özel ânına beni dahil ettiğin için cidden çok sağ ol ama bana birini ayarlamayacak mıydın sen?
- Je vois. Ecoute, j'apprécie vraiment que tu m'inclus dans tes moments privés et tout, mais tu n'allais pas m'arranger un coup avec une fille?
Özel Ajan McGee bu takımın çok önemli bir parçası.
L'agent spécial McGee est un véritable atout pour cette équipe.
Seni öldüren bir şey aldığını bilerek, özel durumdan çok keyif alırım gerçekten.
Je vais vraiment apprécier l'occasion spéciale sachant que tu prends quelque chose qui te tue.
Ve şu an burada kendisi için çok sıcak bir Opry karşılaması istediğim özel bir misafirim var.
J'ai une invitée très spéciale, j'aimerais que vous lui fassiez un accueil très chaleureux.
İkimiz de hayatın özel olmak zorunda olmasaydık çok daha kolay olacağı konusunda aynı fikirdeydik.
Je sais, et on était d'accord sur le fait que la vie serait bien plus simple si on n'avait pas à être spéciaux.
Fakat koklamaktan çok şu özel beş numarayla ilgili bir şeyler olduğunu biliyorum.
Mais plus je sens ce numéro cinq spécial, plus je sais que cela a un lien avec tout ça.
Oh, hayır, bu çok güzel ama aslında benim bir durum için özel bir tavsiyeye ihtiyacım var.
Oh, non, c'est bien, mais j'ai besoin d'un conseil précis pour une situation.
Yaptığın şey için çok sağ ol, Lena, ama onu özel yapan şey, dayak yemesini sağlıyor.
J'apprécie ce que tu essaies de faire, Lena, mais ce qui le rend spécial lui cause des ennuis.
Caroline, üstündeki özel efekt cihazı çok hassas göğsüne bir şey yaklaşmasına izin verme.
Caroline, l'appareil d'effets spéciaux que tu portes est très sensible, donc ne laisse rien approcher ta poitrine. Sauf moi.
Hiç bir zaman şunu unutma ki çok cesur ve özel bir çocuksun.
"J'ai toujours voulu que tu saches " à quel point tu es courageux et spécial.
özel 91
özellikle 124
özel olarak 56
özel bir şey yok 45
özel bir şey 38
özel mi 19
özel bir şey değil 31
özel baskı 40
özellikle de 64
özellikle de sen 26
özellikle 124
özel olarak 56
özel bir şey yok 45
özel bir şey 38
özel mi 19
özel bir şey değil 31
özel baskı 40
özellikle de 64
özellikle de sen 26