Çor Çeviri Fransızca
296 parallel translation
Kumandan Crewson sizi uyarıyorum, külotlu çor- -
Commandant Crewson. - Je n'ai rien dit pour les bas...
Yoksa çor çocuk aç kalırız.
Sinon ma famille mourra de faim.
Bu yoklukta mahpusa düşersek, çor çocuk rezil oluruz. Kimse yakalayamaz.
- Si nous entrons en prison, ma famille mourra de faim.
Çor çocuk açtır şimdi. Aç!
Ils doivent être affamés.
Senden duyduklarım ne kadar az olursa o kadar çor opsiyonum olur.
Moins j'en sais par vous, plus j'ai de choix.
Söylediklerine göre, sertleştirilmiş kükürt çukurunun yanında oturmuş... canavarı cezbedip ona kötü teklifini sunmak için... garip borusunu çalıp duruyormuş.
Ne l'ai-je pas vu assis près de la mine de soufre... jouant son cor bizarre... comme pour ramener le monstre du milieu des morts... pour accomplir ses oeuvres.
Bir mucize de nasırımı iyileştirse. Niye?
Si un miracle soignait mon cor!
Aynısından bir tane daha olduğunu düşünmek komik!
Mon cor! Il n'a pas pu être copié ici, enfin!
İşte sahne eşyaları : bir boynuz, bir mavi kraliyet tuniği, üç kafatası altın apolet, iki çift deri ayakkabı ve bir tane de gelinlik.
Un cor de chasse, un habit de roi, 3 têtes de mort, des épaulettes dorées, et une robe de mariée.
Üflemek.
Mon cor!
Kornblow.
Blow. Cor-blow.
Kardeş Ledeyard zannedersem boruyu bir daha öttüreceksin.
Sœur Ledyard. Si vous sonniez du cor?
Borunu öttür, Kardeş Ledeyard.
Sonnez du cor, sœur Ledyard.
Ledeyard kardeş, borunu çal!
Sœur Ledyard, sonnez du cor!
"Bonum vinum laetificat coro mini."
Bonum vinum laetificat cor hominis.
Bu gerçekten de Emilienne de Passy'nin ünlü gösterisinde kullandığı boru mu?
C'est bien le cor de chasse du numéro d'Emilienne de Passy?
Sen mi acı çektin! Galoşlarınla mı?
D'un cor au pied, peut-être?
Kendi borusunu calan adam.
Il s'annonce en jouant du cor.
Bu nasır mahvetti beni.
J'ai un cor qui me fait un de ces mal!
Nasırıma dikkat et ama.
Attention à mon cor!
- Corcuera!
- Cor...
Evet ama aslında korno o.
C'est un cor d'harmonie, en fait.
Oh, şimdi boru girdi bu arada.
Et maintenant, le cor.
Boru.
Le cor.
- Tanrım, bu harika.
- Cor, c, est génial! - Comment sont les yeux?
Bütün eşyalarım bütün çalışmalarım, bütün kayıtlarım, büyük kornom.
Toutes mes affaires. Tout mon matériel, tous mes morceaux, mon cor. Tout.
"Çalışmalarıma iyi bak dostum, büyük kornoma da."
Je dois veiller sur son matériel. Sur son cor.
* Ülkemiz ağlıyor * * Barış için bugün *
Aujourd'hui notre pays réclame la paix à cor et à cri.
- Boruya ne dersiniz?
Et un cor, comme les Juifs?
Bu bir borazan değil, bir korno.
C'est pas un clairon, c'est un cor.
Şafak söktüğünde... Miğferin borusu ötecek... ve ben yola düşeceğim.
Quand l'aube pointera, je ferai sonner le cor d'Helm et chevaucherai...
Fransız kornosu.
Et le cor d'harmonie.
İngiliz kornosu.
Le cor anglais.
Ben de o dili klaksonumla konuşuyorum.
Je la parle avec mon cor.
Hemoroidi mi var sanıyorsun? O akıl hastası. Ne zaman çıkacağını Allah bilir.
Une maladie mentale, ce n'est pas un cor au pied.
- Burası gramofon bölümü.
C'est une partition de cor.
Bu adamın sizi neden istediğini de biliyor olamazsınız değil mi?
Et vous ne savez pas pourquoi il vous réclame à cor et à cri?
Haydi bakalım.
Si je te répare le bras, tu peux finir tout seul, non? "Cor-da, Derf." Fred. C'est ce que j'ai dit. "Derf." Pourquoi des dinosaures? Ils étaient en solde. Merci.
Orada Resounding denen bir boru bulacaksın. [ Resounding :
Là tu trouveras un cor, le Cor Résonnant.
Çınlayan ] Boru Resounding'e üç kez üflemelisin.
Tu devras souffler dans le Cor Résonnant à trois reprises.
Ama unutma, bir kez borunun büyüsüne girdin mi nefret seni yok eder.
Mais prends garde, une fois que tu es sous le charme du Cor, la Haine te détruira.
Ama, Keitel, eğer Erik Boru Resounding'i bulursa eğer Gökkuşağı Köprüsü Bi-Frost'u geçerse eğer tanrıları uyandırırsa...
Mais, Keitel, si jamais Erik parvient à trouver le Cor Résonnant... Si jamais il traverse Bi-Frost, le Pont-Arc-en-Ciel... Si jamais il réveille les Dieux..
Belki Resounding Borusu'nu bulamayacağız.
Peut-être que nous ne trouverons pas le Cor Résonnant,
Boru Resounding'i bulmak zorundayız!
Nous devons trouver le Cor Résonnant!
Şarkılarınızı tekrar dinlemeyi çok isterdik ama gerçekten eğer bize ödünç veriseniz çok makbule geçerdi yani sadece ödünç verirseniz... um yani Resounding Borusu'nu.
Nous serions heureux de vous entendre chanter à nouveau mais nous apprécierions si vous nous conduisiez, pas donner bien sûr, mais juste conduire au... hum bien pour être bref, au Cor Résonnant.
Boruyu çalmayı biliyorsunuz, değil mi?
Vous savez comment jouer du Cor? - Oui, Sir, Oui.
Bu olmadan Resounding'i asla öttüremezler.
Ils ne pourront jamais faire résonner le Cor sans lui.
- Boru Resounding'i çaldık.
- Nous avons soufflé dans le Cor Résonnant.
Boru Resounding'i o çaldı.
Elle a soufflé dans le Cor Résonnant.
Hayır! Hayır!
Nous sommes sous le charme du Cor!
Nasırımı eziyorsun!
Tu écrases mon cor!