Arkadaşın mı Çeviri Portekizce
16,167 parallel translation
Yılbaşından arkadaşın mı o?
É o teu amigo do Ano Novo?
Çatlak eski kız arkadaşın mı?
É a tua ex-namorada maluca?
Bu arkadaşın mı?
Esta é a tua amiga?
Arkadaşın mı?
Um amigo vosso?
Arkadaşın mı?
Uma amiga?
Bu "çocuk" dediğin yoksa senin erkek arkadaşın mı?
É o teu namorado? - Para com isso, pai. - Que foi?
İş arkadaşın mı?
Parceira de negócios?
Umarım arkadaşımla konuşmak için seni kullanmamın bir mahsuru yoktur.
Espero que não te importes que te use para falar com a minha amiga.
Bunu yapmayacaksın arkadaşım.
Isso não vai acontecer, amigo.
Arkadaşının arkasından iş çeviren insanlardan mı olacağız sahiden?
Vamos ser as pessoas que fazem isso a um amigo?
Kızınızın arkadaşıyım.
Sou amigo da vossa filha.
- Arkadaşım mısın, değil misin?
- Tem calma. - És meu amigo, não és?
Arkadaşım mısın, değil misin?
Das duas uma : ou não me encontram ou não és meu amigo.
Arkadaşım Franklin buranın müdürünü tanıyor.
O meu amigo, Mr.
Kız arkadaşını ben vurmadım onun.
Não fui eu que lhe tirei a namorada.
- Arkadaşınım zaten.
Eu sou teu amigo.
Tanrım, arkadaşın Wilkes'ın adını temize çıkarmakla bozmuşsun kafayı.
Céus, está tão danada para compensar o seu amigo Wilkes.
Arkadaşın benden bir şey çaldı ve ona geri ihtiyacım olacak.
A sua amiga roubou-me algo. E eu preciso de reavê-la.
Bir arkadaşımın arkadaşı.
É amigo de um amigo.
Ama ağzının tadını bilen bir arkadaşım gitmemi söyledi, yani...
Mas uma amiga minha especialista, que sabe o que está na moda, disse-me para ir, por isso...
İnsanlar kuş yemeye bayılırlar ve korkarım ki arkadaşınız kapana kısıldı.
Sabem, o humano adora comer pássaros... E o vosso amigo foi... Apanhado.
Arkadaşımın muayyen günü.
A minha amiga está com o período.
Söyle bakalım, hayali arkadaşın su geçirmez mi?
A tua amiga imaginária é à prova de água?
En yakın arkadaşımı özledim.
Tenho saudades do meu melhor amigo.
Arkadaşımın ayakkabıları kalacak. Teşekkürler.
O meu amigo vai ficar com as botas dele, obrigada.
En yakın arkadaşımın aklımı oynattığımı düşünmemesi için büyüyü kaldırır mısın?
Podes remover a fantasia para o meu melhor amigo não pensar que estou louca? - Tenho de te manter a salvo.
Gus'ın arkadaşıyım.
Sou amiga do Gus.
Evet, sık sık geç saatlere kadar çalışırdı ve bir arkadaşımın başına geldi, babasıyla sekreteri.
Ele trabalhava até muito tarde muitas vezes, e isso tinha acontecido com o pai e a sua secretária de um amigo meu.
Kevin'ın hiç arkadaşı var mıydı?
O Kevin tinha alguns amigos?
Ben Bart'ın en iyi arkadaşıyım.
Sou o melhor amigo do Bart.
Davis Polk'taki arkadaşım geçen hafta orada bir iş görüşmesi yaptığını söyledi.
O meu amigo na Davis Polk diz que foste lá a uma entrevista.
Her gece, oda arkadaşımın çırpınışlarını izliyorum.
Todas as noites vejo o meu colega chorar até adormecer.
Arkadaşını getireyim de evinize dönün. Haftaya da daha fazla malzemeyle gelin, tamam mı?
Vou buscar o teu homem, vocês vão para casa e trazem-nos mais coisas na próxima semana.
Erkek arkadaşımın cesedini arıyordum.
E procurar o corpo do meu namorado.
Sacker'ın Times'da bir arkadaşı var ama birileri yaptığımızı anlayabilir.
A Sacker tem um amigo no The Times. Mas alguém pode perceber isso.
Sayın arkadaşlar, bu benim arkadaşım ve danışmanım Michael Boghosian.
Estimados convidados, este é o meu amigo e mentor, Michael Boghosian.
Arkadaşın olacağım.
E serei tua amiga.
Arkadaşınım için bana yardım ediyorsun, unuttun mu?
Estás a ajudar-me porque supostamente sou teu amigo, lembras-te?
Case, bir arkadaşın olarak sana yardım etmeye çalışıyorum, tabii sana uyarsa.
Case, estou a tentar ajudar como amiga, se não te importares.
Çünkü Chloe en yakın arkadaşım ve sen onun tasmasındasın. Tamam?
Porque a Chloe é a minha melhor amiga e tu estás na trela dela, sim?
Arkadaşımın başı belada.
A minha amiga está em apuros.
En yakın arkadaşım Mina'ya düğün arifesindeyken ihanet ettim.
Traí a minha querida amiga Mina nas vésperas do seu casamento.
Belki de batıya gidip kayıp arkadaşımız Bay Chandler'ın memleketini arşınlarsın.
Talvez visite o Oeste e caminhe pelas estradas do nosso amigo perdido, o senhor Chandler.
Aynı şey bir arkadaşımın başına gelmişti.
Eu já vi acontecer com... um amigo.
Bir arkadaşım bir defasında "hiçbir mucize olmayacağını kabul etmeliyiz" demişti.
Uma amiga disse-me uma vez que "tens de aceitar que não haverá milagres".
Benim de hayali arkadaşımın sıçması gerek.
O meu amigo imaginário precisa de arriar o calhau.
Aslen İngilizim ama şu an Atlanta, Georgia'da kız arkadaşımla beraber yaşıyorum ve kız arkadaşımın yakın zamanda bir bebeği oldu.
Chamo-me Zack e venho de Inglaterra. Estou a viver em Atlanta, na Geórgia, com a minha namorada. A minha namorada teve um bebé há pouco tempo.
Kızgın arkadaşımla yardım etmek istiyoruz... -... hepsi bu.
O meu amigo nervoso e eu só queremos ser úteis.
Bizim yeni arkadaşımızın da sağ elinde nasır vardı Kuroda eğitimli kılıç ustalarının elinde olanlarından.
E o nosso novo amigo tem calos na mão direita, os mesmos de um espadachim Kuroda.
Babamın arkadaşı mısın?
É amigo do meu papá?
Muhtemelen arkadaşının bedeniyle ne plânladığımı merak ediyorsundur.
Deves imaginar o que vou fazer com o corpo do teu amigo.