Açayım mı Çeviri Portekizce
901 parallel translation
Açayım mı?
Devo ir?
Sizin için açayım mı, Doktor?
Posso fazer isso, Doutora?
- Diğerini de ben açayım mı?
- Devo abrir o outro?
Mikrofonu açayım mı, efendim?
Quer que ligue o microfone?
Açayım mı? - Aç bakalım.
Acendo?
- Açayım mı?
- Devo?
- Onu sizin için açayım mı?
Posso abrir? - Com certeza.
Yani daha fazla delik açayım mı?
Tens ar suficiente? Queres que faça mais buracos?
Mektubunuzu açayım mı, Bayan Vogler?
Quer que eu abra a carta, Sra Vogler?
Kızılderililerin yanında bir fırın açayım mı?
Devo abrir uma padaria junto dos índios?
- Ben açayım mı Rose?
- Posso abrir, Rose?
Kenara çekip onu sizin için açayım mı?
- Quer que encoste e abra isso?
Sana kapıyı açayım mı?
Deixa-me abrir a porta, sim?
- Neyle açayım o zaman?
- Então, o que hei-de jogar?
Ben ışıkları açayım.
Ainda não a arranjei.
- Silah dolabını açayım.
- Vou buscar as chaves.
Pekala, gidip paketlerimi açayım.
Vou desfazer as malas.
Bir şişe daha açayım.
Vou abrir outra garrafa.
Servisinizi aşağıya mı açayım efendim?
Quer que o sirva lá em baixo, senhor?
Çantayı açayım.
Vou desfazer as suas malas.
Ah, haydi beyler, kaçla açayım?
Vamos, senhores! Quem dá mais?
Yanıma sürüne sürüne dönse bile açık bir kapı bulamayacak - sakın sen de kapıyı açayım deme.
E se ela voltar arrastando-se de joelhos para mim... vai encontrar as portas fechadas... e você não as vai abrir.
Ben pencereyi açayım.
Eu abro a janela.
Önce hangisini açayım?
Qual hei-de abrir primeiro?
Bu Don Pietro olmalı. Kapıyı açayım.
Deve ser Dom Pietro.
Perdeleri açayım da biraz güneş girsin.
Vou abrir as cortinas para deixar entrar luz do dia.
Sana biraz hava deliği açayım.
Vou dar-te um pouco de ar.
Ona uzun süre senin ağzının kapalı kalması garanti olsun diye sırtında bir delik açayım diye yalvardım.
Há muito tempo que ando a implorar que me deixem abrir-lhe um buraco. Para termos a certeza de que não vai abrir mais a boca.
- Gözlerimi mi açayım?
- Abrir os meus olhos?
Sadece biraz daha, bir telefon açayım.
- Fica mais um pouco.
Mutfağa gidip, yemeğin altını biraz açayım.
Vou à cozinha por a comida a aquecer.
Işığı açayım.
Vou acender a luz.
Sizin için açayım.
Vou pedir-lhes para abrirem.
Kapıyı açayım.
Vou abrir a porta.
Gérard gelmiştir. Kapıyı açayım.
- Será Gerard.
Ben kapıyı açayım. Tabii canım, kendim giderim.
- Conheço o caminho.
Kapıyı açayım.
Abro-Ihe a porta.
Klimayı açayım.
Bem, então ligarei o ar condicionado.
- Hayır. Neden açayım?
Porque faria isso?
Sigara içecekseniz pencere açayım.
Se vai fumar, é melhor abrir umas janelas,
Ben bavulları açayım.
O armário, vou desmanchar a tua mala.
Eve bir telefon açayım.
vou chamar lhes por telefone.
Yani, birilerine dava mı açayım?
Quer dizer que quer que eu processe alguém?
Radyoyu açayım mı?
Ligo o rádio?
- Pencere açayım.
- Abrimos uma janela.
- O zaman bırakın bir telefon açayım.
Por favor, deixe-me telefonar!
Bekle, kapıyı açayım.
Espera. Já vou abrir.
- Neden açayım ki?
- Porque hei de abrir?
- Bavullarınızı açayım.
- Eu desfaço as malas.
Ben şarap açayım.
Vou buscar vinho.
Hangi tarafından açayım?
De que lado devo abrir?