Aşağı mı Çeviri Portekizce
7,006 parallel translation
Ama şimdi burası ve ben... Aşağılık hayatımı devam ettirmek istiyorum. Niye?
E agora chegou... e eu... que queria manter a minha vida de merda.
Ama yaşadığım süre boyunca senden daha büyük bir aşağılık tanımadım.
Mas em toda a minha vida, nunca conheci gajo mais filho da puta do que tu.
Aşağıda mısın?
Estás aí em baixo?
Aşağıya. - Umarım her şey biz yokken çözülmüş olur.
Só espero que tudo se resolva enquanto estamos fora.
Lord Hazretleri ile daha önce anlaşmazlığım olmuştu ama hiç insan önünde aşağılanmamıştım. Şimdi de başlamaya niyetli değilim.
Já tive as minhas desavenças com o Sr. Conde, mas nunca fui insultado em público e não tenciono começar agora.
Aşağıdan, yukarıdan veya orta pozisyondan alacağım.
Agachadinha, de pé ou meio inclinada.
Hiç bu kadar aşağılanmamıştım.
Eu? Nunca fui tão insultado.
Ben aşağıya bakarım.
Eu fico com o nível inferior.
Aşağıya inen bir merdivenimiz var. Aşağıya mı?
- Umas escadas para o andar inferior.
Sonra bir tanesi bıçakla geldi ve kelepçeleri kesti, serbest kaldığımı görür görmez hiç düşünmeden... sanki bacaklarım kendi hareket ediyormuş gibiydi, pencereyi gördüm ve oradan aşağı atladım.
Então... um deles apanhou uma faca e soltou-nos. Assim que me vi livre, eu nem pensei... foi como se as minhas pernas comandassem. Então, vi a janela e simplesmente atirei-me.
Aşağıda takım elbiseli şişman bir adam var.
Há um gordo de fato lá em baixo.
Allah'ım, on saniyede aşağıya inersem hayatımın aşkını bulayım. Amin.
Deus, se eu descer em dez segundos, deixa-me conhecer o amor da minha vida.
Aşağı yukarı 19 saat falan mı ne sürüyor?
Dá o quê? 19 horas, aproximadamente?
Aşağıdayım.
Aqui em baixo.
Ama aşağıda otopside çok sıkıldım ve sizi çalışırken izlemeyi seviyorum.
Estava aborrecido na sala de autópsias e gosto de observar-vos a trabalhar.
- Sokağın aşağısındaki bir restorandaydım.
- Num restaurante, o Chez Vous.
Konseyde beni aşağıladıktan sonra kanatlarım altına sığınmak mı istiyorsun?
Depois de me prejudicares no conselho, agora queres esconder-te na minha asa?
Yukarıdan aşağıya 32 numara "mısır ekmeği."
Número 32, na vertical, é "panqueca de milho".
Başka bir adamın odasını aşağılamak mı?
Insultar a suíte de outro homem?
Başbakan'ın kapısını çaldım, ömür boyu bana her iki yandan da dostlar satın alacak olan bakanlarından birini ve Ekip Şefi'ni aşağıladım.
Bato à porta do Primeiro-ministro, espeto uma faca num dos ministros, e no Chefe do Gabinete. Vou fazer muitos amigos em ambos os lados do Parlamento.
Biz aşağıda çalışalım, sen burada oturmuş...
Há trabalho lá em baixo, e tu estás aqui a ouvir...
Aşağı yukarı senin yaşlarındaydım.
Quando tinha a tua idade.
Anne, son bir kaç aydır sana aşağılıkmışsın gibi davrandığım için özür dilerim.
Mãe, desculpa ter andado a lixar-te o juízo nos últimos meses.
... yani burnunun ucu yarım santim daha aşağı kaymalı.
1 / 4 de centímetro mais baixo.
O aşağılık herif bana on gün boyunca işkence etti hayatım için beni yalvarttı, beni aşağıladı ama sonra bir şekilde onunla iş yapmayı düşündüm.
Aqueles bastardos torturaram-me durante dez dias, fizeram-me implorar pela minha vida, humilharam-me... e então, de alguma forma, pensei fazer negócios com ele.
İnsanları seçip onları aşağıladığım bir bölüm var.
Há uma parte em que escolho pessoas da multidão e insulto-as.
Bu aşağılık herifi bizzat sorgulayacağım.
Eu mesmo vou interrogar este filho da mãe.
Laurie, aşağıda mısın?
Laurie, estás aí em baixo?
İlk başta, aşağıdakini Annie sanmıştım.
Pensei que fosse a Annie lá em baixo.
- Hadi ama hayatının boyu yetecek kadar topladın zaten. Bu kadar aşağıda ne işin var? - Şeker mi şaka mı?
- Doces ou partidas.
Ayrıca onu aşağıladım.
Eu também o desprezo.
Son bir saatimi Almanları, onları aşağılamadığımıza ikna etmeye çalışarak geçirdim.
Passei a última hora a convencer os alemães de que não os humilhámos propositadamente.
Aşağı inip çöpe atarım.
Dá cá.
- Haley, Wi-Fi köşesi bana lazım, in aşağı.
Haley, preciso do canto com Wi-Fi.
Yardıma ihtiyacım var. Aşağıdayım.
Estou aqui em baixo.
arkanı dön ve ellerini duvara yasla yada karşılık ver bende seni pencereden aşağı atayım
Vire-se, coloque as mãos na parede, ou juro que o atiro pela janela.
adam 3. kattan aşağımı atladı?
- Ele saltou! Ele saltou da janela do 3º andar?
benim ihtiyarda adamın tekini 3. kattan aşağı attığımı mı düşünüyor?
Que o meu pai pense que atirei um tipo qualquer pela janela do terceiro andar?
"ellerini kaldır ellerini kaldır!" diye ama kötü adam onu dinlemedi sanırım uyuşturucu falan almıştı sonra birden deliye döndü kafasını duvara vurmaya başladı ve ardından aşağıya atladı.
"Mãos para cima! Mãos para cima!" Mas, o criminoso não ouvia.
Aşağılanan biri olarak ben sana böyle yapmazdım.
Sobre o sentires-te pequena, não faço isso contigo.
Aşağıda madenlerde Anna'yı aradığını biliyorum. Elsa'ya onu bulması için yardım edeceğim.
Sei que voltou à mina para procurar a Anna, vou ajudar a Elsa a procurá-la.
Çantamı aşağıda bıraktım ve Manny onsuz asla şehirden ayrılmayacağımı bilir.
Deixei a mala lá em baixo e o Manny sabe que jamais sairia da cidade sem ela.
Varrick'e körü körüne bağlanmıştım ve beni her aşağıladığında ya da emirler yağdırdığında ya da o iğrenç ayağını temizlememi emrettiğinde sineye çektim çünkü onun dünyadaki en zeki insan olduğunu düşünüyordum, ama sizinle karşılaşınca bunun yanlış olduğunu anladım.
Era cegamente devota ao Varrick... E percebi que em todas as vezes que ele me ridicularizou ou me ordenou fazer a coisas, fez-me limpar os seus pés nojentos. Porque achava que ele possuía a mente mais brilhante do mundo.
Olsan iyi olur, çünkü eğer geçmişinde gizlediğin bir şey varsa Vic, onu tek bir telefon görüşmesiyle ortaya çıkarırım, ve boğazından aşağı tıkarım.
É melhor ser, porque se tiver alguma coisa no seu passado, Vic, eu encontro com uma chamada, e enfio-lhe pela goela abaixo.
Beni aşağılamaya mı çalışıyorsun?
Estás a tentar insultar-me?
Aşağı yukarı, sanırım.
Dois meses. Ame-a ou deixe-a, imagino.
Pekâlâ. Aşağı biraz ışık tutalım.
Bem, vamos lá iluminar isto.
Neden, bir çift aşağılık Toprak İmparatorluğu askerini bırakalım ki?
Porque é que havíamos de libertar meros soldados do Império da Terra?
Aşağılık mı?
Meros?
Aşağıda sana hayatım pahasına güvendim.
Eu acabei de te confiar a minha vida lá em baixo.
Aşağıda yardıma ihtiyacım var!
Preciso de ajuda!