English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ B ] / Bec

Bec Çeviri Portekizce

129 parallel translation
Her şey Horsham ve Reigate Üzerinden, Carshalton Plajları Malmesbury, Tooting Bec ve Croydon West'e Uğrayan 11 : 20 Hainault-Redhill Treninde Oldu.
Aconteceu Tudo No Das 11h20 De Hainault Para Redhill Via Horsham e Reigate, Que Pára em Carshalton Beaches, Malmesbury, Tooting Bec e Croydon West.
Greg Mundy, BEC destek sorumlunuzum.
Greg Mundy, da BEC. Sou o seu representante.
Hey Rachel, Geçen ayın BEC güncellemesi ilgili sorunumuz var mı?
Rachel, tivemos problemas com as últimas actualizações da BEC?
Biz BEC'dekiler ürünlerimizin hep sorunsuz çalışmasını amaçlarız.
Como sabe, a BEC presta toda a assistência aos seus produtos.
- Bec?
- Bec?
- Bec.
- Bec.
Bec...
Bec...
Bec?
Bec?
Bec, dur.
Bec, espera.
Bec.
Bec.
Bec, özür dilerim.
Bec, desculpa.
Yarın neyim varsa iptal et Bec.
Cancela o que eu tiver amanhã, Bec.
Bec, o özetleri alıver.
Bec, se arranjasses as cópias...
Bec, bunu kendine bile itiraf edemiyor.
Bec, ela nem o admite a ela própria.
Bize yardım ettiğin için sağ ol, Bec.
Obrigada pela ajuda, Bec.
Bec, Warren Hillebranner'ı arayıp talebimizin cebredilmesini istediğimizi söyler misin?
Bec, ligas a Warren Hillebranner, diz-lhe que queremos haja uma acção?
Bu yeri artık açık tutabilir miyim, Bec.
Não sei se consigo aguentar este sítio, Bec.
Yarın sabah bu fotoğraflar her yerde olacak, Bec.
Vai estar em todos os tablóides pela manhã, Beck.
Ceset torbalarını çıkartsak iyi olacak.
Olá, Bec. Olá. Eu tenho 5 minutos entre pacientes.
Bec, o iyi mi?
Não havia mandado de busca, graças a Deus. Está tudo bem.
Eli sizinle beraber mi?
- Sim, Bec, quero.
Seni seviyorum, Bec. İyi geceler.
Boa noite...
O bir pislik, Bec. Kahrolası zavallı bir pislik.
Ele era um idiota Becca.
Tamam Bec.
Está-se bem, Bec.
- Bec, gidiyoruz.
- Bec, vamos embora.
Bec, orada mısın?
Bec, ainda estás aí?
Dinle Bec, kapatıyorum. Seni arabadan ararım.
Bec, estou já de saída, depois tento ligar-te do carro.
Şimdi olmaz Bec. Dedektif Saul'le birlikteyim.
- Agora não, estou com o detective.
Sana da acıyorum, Bec.
Tenho pena de ti também, Bec.
Bec?
Oh, ei, Bec?
Bec!
Bec!
- Bec...
- Bec...
Bec!
Bec...
Becca, sana kansersin demedim.
- Bec, não falei em cancro.
- Neler oluyor, Bec _ - Hiçbirşey.
- Que se passa, Bec?
Seni seviyorum, Bec...
Eu amo-te, Bec...
Bu çok güzel, Bec.
- Isto é perfeito, Bec.
Bec, beni korkuttun.
Bec, assustaste-me.
Siktir.
- A Bec... Foda-se!
Kimse kusursuz değildir Bec.
Ninguém é perfeito, Beck.
Dışarı çıkman gerek Bec.
- Tens de ir lá para fora, Bec.
Yeni bir şeyler denemen gerek Bec.
- Tens de experimentar algo novo, Bec.
Biliyorum diyeceklerini ama sana kelepçe takmışlardı Bec. Durum ciddi gözüküyordu.
- Eu sei, eu sei, mas eles estavam a por-te algemas, Bec, parecia muito sério.
Beç çocuğum ve bir de karım var.
Tenho cinco filhos e mulher.
Kafasının üstünde bir tutam tüy olan bir beç tavuğusun.
És um idiota da Guiné.
- Beç buçuk ışık yılı.
Cinco anos-luz e meio.
beç, dört, üç,.. iki, bir....
Cinco, quatro, três dois, um.
- Hey, Bec.
- Olha, Bec.
- Tamam Bec, anladım.
Está bem, Bec.
Cidden, Beck.
A sério, Bec.
Bec!
Bec.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]