English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ B ] / Belki mi

Belki mi Çeviri Portekizce

1,401 parallel translation
- Belki mi?
- Talvez?
Curtin'in masum olduğunu düşünüyoruz değil mi? Belki.
Achamos que o Curtin está inocente, certo?
- Bir yere mi gidiyorsun? - Belki.
- Vai para algum lado?
Belki bana daha hiç vurmadın, ama er ya da geç çuvala beraber gireceğiz sinirin geçecek ve kısa kesip seks yapacağız değil mi?
Discutimos, seduzimos, talvez me dês um estalo, mas vamos acabar na cama juntos. Nada de discussões e passamos já ao sexo?
Belki buradan öyle gözüküyor, ama sence de biraz çabuk pes etmedin mi?
Talvez seja só eu, mas não suportaria aquilo.
Belki de şu anda onu takip ediyorlar. Ondan bir şey öğrenebilirler mi diye bakıyorlardır.
Podiam estar apenas a segui-lo, para ver se descobriam algo sobre ele.
Belki de i.ne olan sensindir. Bu hiç aklına geldi mi?
Talvez o maricas sejas tu.
Belki de artık bu görevin başarılı olmasını dilediğime inanırsın, değil mi?
Talvez agora já acredites que eu tambem quero que a missao resulte?
Muhtemelen beraberce, belki de bunu söylemek abartı olmaz, ölümle yüzleştiniz, değil mi?
Devem ter, se nao for excessivo dizer, enfrentado a morte juntos?
Merak ediyordum ki... Fırsatın olsaydı, belki de kameranı biraz aksiyona çevirebilirdin, değil mi? Değişiklik olsun diye?
Será que, se tiver a oportunidade, pode apontar a sua câmara para alguma acçao, percebe, só para variar.
İyisi mi sende kalsın. Belki bakıp utanırsın.
Deves é olhar para ele, para te sentires envergonhado.
Sadece, düşününce belki de 3,000 tane eleman falan vardır, değil mi?
Há quantos? Talvez, uns 3 mil agentes?
Şimdi birini kovaladığını düşün belki başkalarını da çağırman gerekti... bu şekilde göstermen bayağı işine yarar değil mi?
Numa perseguição a pé, não ajudaria o teu colega saber para aonde vais a correr?
- Tamam belki. - Gerçekten mi?
- Está bem, talvez vá.
Belki mi?
Talvez?
Senin oğlun gibi mi, belki?
O teu filho talvez!
O yüzden mi yoksa yorgunluktan mı ağladım, bilmiyorum. Belki de üvey annemin söylediği gibi insanın bazı anlarda ağlaması beklendiği için ağlamıştım.
Não sei se foi isso que me fez chorar, ou simplesmente a fadiga, ou talvez porque desde que a minha madrasta me falara nisto, eu tinha estado a preparar-me para um dado momento em que seria esperado chorar.
Belki de iyi bir kız olabileceği gelmedi mi aklına?
Ainda não pensou que ela pode ser uma boa rapariga?
Belki de yapmalıydık böylece boş yere suçlanmazdın di mi?
Talvez devêssemos. Para quê a fama sem o proveito? - Certo?
Belki de sen ve ben güzel ufak bir kulübede yaşamalıydık Tuhaf değil mi?
Que podíamos encenar um show para ele... igual ao que fizeram para mim.
Öyle mi? Belki 86'daki vali seçimini bu yüzden kaybettim.
Se calhar foi por isso que perdi as eleições para Governador em 86.
Belki ben temizlendiğim zaman, burada bir ev yaptırabiliriz, değil mi?
Talvez, quando eu estiver limpo, possamos construir uma casa aqui, não?
Evet, belki insanların yaptığı budur, değil mi?
É o que as pessoas fazem, certo?
Belki yapımcı ekibimin fikrini almakta fayda var. Yapımcı ekibin mi?
Talvez deva perguntar à minha equipa de produção o que eles acham.
Doğru mu değil mi bilmiyorum ama yeni bir anneye sahip olmak belki de güzeldir.
Bom... não sei se isso é verdade, mas talvez fosse bom terem uma nova mãe.
Belki de gerçek şudur ki, hepimizin içinde bir kaybeden vardır, anlatabildim mi?
Talvez a verdade seja que todos somos um pouco falhados.
- Öyle mi? - Belki.
Não é da sua conta, você sabe.
- Belki mi?
- Não? - Talvez?
Belki ayaklarını asbest bezi ile sarabiliriz. - Bu sorunu çözer mi?
Talvez enrolar a perna em amianto resolva o problema.
Gerçekten mi? Belki bize birer içki ısmarlayabilir.
O mínimo que pode fazer é pagar-nos uma bebida.
Katherine'le evlenmek mi? Kim bilir. Belki de onu gerçekten seviyordur ha?
Acho que dá para entender porque que o William quer fingir que não é gay... mas, assim, tipo, casar com a Katherine?
Belki seninle ilgilensin diye. Seni ihmal ettikleri için mi bu kadar delisin?
E estás fula porque te ignoram?
Gerçekten mi? Belki de kampanyamızı şu şekilde değiştirmeliyiz ;
Talvez devêssemos mudar a nossa campanha para :
O bir şeyler ayarlayabilir belki. - Yine mi gidiyorsun?
Ele talvez tenha algo para ti.
Belki bir şeyler dönüyordur. - Onları birisi mi toplamış?
Acham que podem ser russas, mas pode não ser só isso.
Belki gezegeni yeniden yaşanılır hale bile getirebiliriz. Bir hayal mi?
Talvez recuperar o planeta - Só especulação?
Belki çişi gelmiştir. Çişi mi?
- Ele pode ter ido mijar.
- Sanırım buna belki de ben neden oldum. Sen mi?
Acho que posso ter sido a causa.
Belki de... Belki de sözün sözünü ister mi diye sormalıydım. Başka bir şey eklemek...
Talvez deva propor-lhe um pré-pré-noivado noutra...
- Siz onun katil olabileceğini mi düşünüyorsunuz? - Belki.
- Acham que é do assassino?
Belki dört buçukta olabilir mi?
16h30, talvez?
Cinayet aleti mi? Evet. Belki onun sayesinde izini buluruz.
Sim, talvez o consigamos localizar por aí.
Belki bana bir gün onu tutun izin verir, değil mi?
Talvez um dia me deixes segurá-lo.
Ama o belki seni fazla eşcinsel sanabilir. Böyle mi dedi?
Ele disse isso?
Belki bu bilgiyi Pentagon'a verirsin ve bakalım onlar bir şeyler yapabilecek mi.
Talvez possa levar esta informação ao Pentágono e ver se eles têm alguma coisa.
Belki de bu flört burada bitmeli. - Bence de. Paket kahve mi?
Eu tenho um namorado, por isso, este namorisco entre nós devia acabar aqui.
- Belki mi dört?
"Talvez" quatro?
- Ama uzun zaman önce yattın, değil mi? - Belki bulamazlar ama- -
- Talvez não, mas...
Belki yeğeninle beraber gelirsiniz değil mi?
Talvez tu e o teu sobrinho queiram ir?
Belki başka zamana değil mi?
Talvez noutra altura?
Belki bile değil mi?
Nem um talvez?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]