Benden mi Çeviri Portekizce
2,993 parallel translation
Benden mi bahsediyorsun?
- Achas-me bonito?
Benden mi?
É meu?
Benden mi yoksa Hilary'den mi konuşmaya geldiniz?
Esta aqui para falar de mim ou da Hilary?
Benden mi çekindin?
Medo de mim?
Benden mi korkuyorsun?
Está com medo de mim?
Yani, benden mi önemlisi?
Mais do que eu?
Benden mi önemlisi? Bizden mi önemlisi?
Melhor que eu?
Simon'ı benden sen ayırdın, değil mi?
Tu fizeste o Simon acabar comigo, não fizeste?
Buraya benden erken mi geldin?
Não chegaste antes de mim.
Benden nefret mi ediyorsun?
Odeias-me?
Benden bahsetti mi?
Ela fala de mim?
Benden bahsetmedin, değil mi? Hayır.
- Não falaste em mim, pois não?
Kovboyluğu benden daha iyi bildiğini mi sanıyorsun? Hangimizin atı var?
Achas que falas a língua dos cowboys melhor que eu?
Marshall, benden yanasın değil mi?
Desculpa, camarada.
Şimdi de benden işi bırakıp gitmemi mi istiyorsun? O zaman bir çaresini bulman gerek.
Queres que eu saia daqui?
Benden pazarlamacı gibi kapı kapı gezmemi mi istiyorsun?
Queres que vá de porta em porta como um vendedor?
Benden geri çekilmemi mi istiyorsun evlat?
- Pedes-me para retirar, rapaz?
- Tanrım, o şeyi biri benden alabilir mi? !
Céus, alguém pode tirar-me essa coisa?
Benden hiç mi bir şeyler öğrenmedin?
- Não aprendeste nada comigo?
Marshall, benden yanasin degil mi?
Marshall, estás comigo, certo?
Benden yalan söylememi mi istiyorsun?
Estás a pedir-me para mentir?
benden çocuklara yaptığım gösteriyi büyüklere mi yapmamı istiyorsun?
queres que faça o meu espectáculo de crianças para adultos?
- Pardon, benden ücret mi alacaksın?
- Estás a cobrar?
Bir kiz icin benden yardim mi istiyorsun?
Queres a minha ajuda com uma rapariga?
Benden gerçekten hoşlanmıyorsunuz, değil mi Bay Wemmick?
Não gosta muito de mim, pois não, Senhor Wemmick?
Benden korkmuyorsun, değil mi?
Não tens medo de mim... Tens?
Dün gece benden sonra birini mi götürdün?
Curtiste com alguém ontem à noite depois de eu ir embora?
Bu benden ilk çalışın değil, öyle değil mi? Seni küçük hırsız.
Não é a primeira vez que rouba de mim, seu ladrãozinho!
Bırak beni! - Benden kaçabileceğini mi sandın?
- Achou que escaparia de mim?
Beth artık telefonda benden daha iyi, öyle mi?
Como é que é? Agora a Beth é melhor do que eu nos telefones?
Benden şimdiye kadar sahaya sürmüş olduğumuz en değerli bilgi toplama kaynağını silip yok etmemi mi istiyorsun?
Estás a pedir-me que acabe com os melhores informadores que já tivemos em campo.
Dobiş benden söz etmedi mi?
Qual é o problema? O gordo nunca falou de mim?
Yani kimse için mi benden ayrıldın?
Então, terminaste comigo por ninguém?
Ona benden bahsettin değil mi?
Faláste-lhe de mim, certo?
- Benden iyisi mi var?
- Quem melhor?
Leo, benden Rosenthal'u öldürmemi mi istiyorsun?
Leo, estás a pedir-me para matar o Rosenthal?
- Benden nefret etmiyor, değil mi?
- Ele não me odeia, pois não?
Benden hiç hoşlanmıyorsun, değil mi?
Você não gosta de mim, gosta?
Ona benden bahsetmedin, değil mi?
Não lhe contaste sobre mim, pois não?
Benden büyük bir şeyler beklemeyecektir, değil mi?
Achas que ela espera algo em grande?
Benden bahsetti mi?
Ela fala sobre mim?
Niye benden daha iyi ateş edebleceğini mi düşünüyorsun?
Por quê? Achas que és melhor que eu, Lodermieir?
Bir de benden büyük penisi mi vardı?
E também tem um coiso maior do que o meu?
Çağırırsam ve gelmezlerse, benden nefret mi ediyorlardır?
Mas se os convidar e não vierem, será porque me odeiam?
Benden kalmanı istediğimi mi söylememi istiyorsun? Hayır, hayır.
- Queres que peça para ficares?
Benden de mi korkuyorsunuz?
Também tem medo de mim?
Sadece ihtimallerden bahsederek bütün bunları çöpe atmamı benden nasıl beklersin? Hem de siktiğim Yangtze Nehri için mi?
Pedes-me para arriscar tudo isto por uma probabilidade incerta a merda do rio Yangtze?
Benden uyuşturucu aldıktan sonra başkasına gidebileceğini mi sandın?
Achas que podes ficar com as minhas drogas e dares aos outros?
- Bay Kilise benden bahsetti mi?
- Sim. O Sr. Church falou-lhe sobre mim?
- Benden daha iyi, değil mi?
- Será melhor do que eu, certo? - Isso é verdade.
Her şeyimi benden alan adamın yaşamasına izin mi vereyim?
Deixar viver... aquele que tirou tudo de mim?