Benim gibi mi Çeviri Portekizce
650 parallel translation
Benim gibi mi?
Como eu?
- Benim gibi mi?
- Eu?
- Benim gibi mi?
- Vá, deixa-te de conversa.
- Benim gibi mi?
- Parecida comigo?
Benim gibi mi?
Eu?
- Benim gibi mi?
- Como eu?
Stewart, bakalım siz de benim gibi mi düşünüyorsunuz?
Sra. Stewart, veja se concorda.
Benim gibi mi?
Tal como eu?
- Benim gibi mi?
Um de nós.
Benim gibi birini hiç görmemiştin, değil mi?
Nunca viste ninguém como eu, pois não?
Arkadaşlarım tıpkı bir hayvan gibi muamele görürken benim rahat bir hayat yaşadığım için minnettar olmam gerektiğini mi düşünüyorsunuz?
Acha que ficaria grato por uma vida fácil e ver os amigos tratados como animais?
Benim gibi serserilikten mi?
Rufias como eu?
Benim gibi birini mi?
Alguém como eu?
Benim gibi küçücük birşeyden korkmuyorsun, değil mi?
Tu não tens medo de mim, pois não?
Benim gibi bir zavallı, nasıl bir mülk diye sorabilir mi acaba?
Pode um simples vadio perguntar que bens?
Benim gibi bir zavallı, kimin mülkü diye sorabilir mi acaba?
Pode um simples vadio perguntar de quem são esses bens?
Sen benim gibi büyük, yakışıklı bir adamı vurmazsın, değil mi?
Não vai disparar num tipo alto e bonito como eu, pois não?
Bir gün senin ve benim halkımın kardeş gibi birlikte ve bir arada yaşaması mümkün değil mi?
Não é possível que o teu povo e o meu possam viver algum dia, como irmãos?
Benim gibi bir kadın için büyük bir başarı, öyle değil mi?
Um enorme triunfo para uma mulher!
Şimdi onu benim dışarı çıkarmam gibi değil mi?
Pode ser agora. Queres que vá eu desta vez?
Benim erkeğim gibi mi?
Como o meu homem?
- Benim gibi birine mi?
Por mim?
Benim gibi sıradan biriyle elini kirletmek istediğini mi anlatmak istiyorsun?
Doutor, vai sujar as mãos num homem simples como eu?
Seninki de benim mesleğim gibi. Bokstan bahsediyorum. Para için yapıyoruz değil mi?
Se percebi bem, praticas boxe como eu ando na vida...
Benim gibi bir kadına bu şekilde mi bakılır
E achas que é assim que se sustenta uma mulher como eu?
Ekmek yapmak zorundasın. Burada sen de benim gibi çok sıkılıyorsun, değil mi?
Ainda não és meu amigo, pois não?
- Benim adım Madeleine Walace. Bir deyim vardır : "Madeleine gibi ağlamak", değil mi?
Chamo-me Madeleine Walace ; não se diz "chorar como uma madalena"?
Benim gibi kör bir adamla dövüşmek mi?
Lutar contra um cego como eu?
Bunun yanında, benim gibi kör bir adamdan yardım istemiş olman Iioka çetesinin şanını lekelemez mi?
Além disso, não achas que ter um cego a ajudar-te mancharia a reputação do bando de Iioka?
Benim gibi şişman, orta yaşın üstünde mi?
Como eu? Gordo, de meia-idade?
Danny, Diane ve benim gibi dostların varken mi?
Com amigos como o Danny, a Diane e eu?
Yapayalnızsın, öyle mi? Benim gibi.
Estás completamente sozinho, como eu.
Yalancının tekiydi. Benim gibi öldürdüğü o üç haydutu görseydiniz böyle konuşmazdınız. Öyle mi?
Não passava de um mentiroso.
Mantıklı bir erkek gibi hissettiğim için suç benim, öyle mi?
Porque me sinto como qualquer tipo razoável se sentiria, é culpa minha, hã?
Ama benim adım da sizinki gibi McCaslin değil mi?
Mas o meu nome não é McCaslin, como o teu?
Anne, Benim de gözlerim safir gibi parlıyor mu? Ben öyle mi dedim?
Mamã, eu também tenho olhos cor de safira que brilham?
Benim gibi yaşIı bir adamı öIdürmek istemezsiniz değil mi?
Pára!
Bu sığır çobanları benim gibi adamlar değiller mi?
Esses tipos do gado, não são eles homens como eu?
Yani, benim seansı bölmek falan gibi bir niyetim yok... ama o aşağılık karının teki, öyle değil mi doktor?
Bem, não quero interromper a reunião mas ela é uma grande cabra, não é, Doutor?
Benim gibi zorla alıkonulmuş biri mi, yoksa gönüllü mü?
É voluntária, ou foi obrigadaa participar, como eu?
- Benim durumumdaki gibi mi?
- Como no meu caso?
Eğer benim gibi sıradan bir Joe şu ADO danslarından birine gelseydi ve senin gibi güzel bir kızı görseydi, ve onunla dans etmek isteseydi,... -... sence kız şey--der mi?
Se um soldado raso como eu fosse a um desses elegantes bailes da USO e visse uma rapariga bonita como você e quisesse pedir-lhe para dançar, acha que talvez ela diria...
Frank, Candice'i benim seni koruduğum gibi koruyor, değil mi?
Frank está protegendo a Candy tal como eu te protegi a ti, não é?
Sana bir şey diyeyim mi evladım, benim asıl zevkim... senin gibi gençlerle bizim gençlik merkezinde çalışmak.
A minha grande satisfação... é trabalhar com jovens como tu, no nosso Centro de Juventude.
Benim gibi bir adamı ezebilirler mi hiç?
Achas que conseguiam segurar um gajo como eu?
O halde söyler misin benim gibi giyinmiş bir siyah kendisine bir soru sorulmadan içeri girip, etrafa bakabilir mi?
Então diga-me, como é que um preto, vestido como eu, pode entrar por aqui dentro e começar a bisbilhotar sem que lhe perguntem nada?
Bunca zamandır bunu biliyordun... ve onu benim uydurduğum bir şeymiş gibi mi davranıyordun bana?
Sabias dele este tempo todo e agiste como se eu o tivesse inventado?
Benim olduğum gibi mi?
Tal como eu?
- Hey, haydi ama. Babam öldü. Benim gibi bir salaktan emir almak için fazla akıllı olduğunu düşünüyor, değil mi?
O meu pai está morto e ele acha-se demasiado esperto para aceitar ordens de um tolo como eu, não é?
Yani, benim gibi iyi bir çocuk bu fare yuvasında ne mi arıyor?
Que faz uma miúda como eu, num ninho de ratos como este?
Tıpkı benim gibi değil mi? Sen olduğuna kalıbımı basarım.
- É mesmo parecido comigo, não é?
benim gibi 258
benim gibi yap 17
benim gibi biri 17
gibi mi 48
michael 2337
michele 109
michèle 40
mina 105
mike 2004
miss 41
benim gibi yap 17
benim gibi biri 17
gibi mi 48
michael 2337
michele 109
michèle 40
mina 105
mike 2004
miss 41