English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ B ] / Bir bakalım

Bir bakalım Çeviri Portekizce

9,436 parallel translation
Pekâlâ, şu taş parçasına bir bakalım o halde.
Vamos dar uma olhadela nesta vossa rocha, vamos?
John, cephanemiz ne durumda bir bakalım.
John, vamos avaliar o estado do nosso arsenal. Laurel, fala com o teu pai.
Bayan Smoak, Suikastçılar Birliği'ndeki dostlarımız nerede olabilir bir bakalım.
Vamos descobrir o possível paradeiro dos nossos amigos da Liga.
Raven iki gün öncesine bir bakalım.
Raven, vamos voltar atrás dois dias.
Öğleden sonra 2 : 53'e bir bakalım.
Vamos ver às 14h53.
Bir bakalım.
Vejamos.
- Hadi bir bakalım.
Aqui vai nada.
- Tamam, bir bakalım... Standart şirket kodu çalışıyor mu?
- Muito bem, vejamos se o código por defeito da Empresa funciona.
Ne diyecek bir bakalım.
Vamos ouvi-lo e ver o que tem a dizer.
Güzel planmış Thomas. "Ne diyecek bir bakalım."
Belo plano, Thomas. "Vamos só ouvir o que o homem tem a dizer".
- Acıyor. - Dur da bir bakalım.
- Vamos dar uma olhadela, sim?
Ona bir bakalım.
Verifica isso.
Yukarıya bir bakalım o zaman.
Bem, vamos ver o que há lá em cima.
Ve kayıt esnasında başına gelenlere bir bakalım.
E esta foi a recepção que ele recebeu.
Pekâlâ, buna bir bakalım.
Vamos lá tentar perceber isto.
Pekâlâ, bir bakalım.
Está bem, vamos lá ver.
Bir bakalım.
Vamos ver, aqui.
Eski bir çalışan olan Adam Wexler tarafından yayınlanan videoya bir bakalım.
Vamos dar uma olhadela neste vídeo recentemente divulgado, do informador virtual, Adam Wexler.
Gidip birgarita dünyasında neler oluyor bir bakalım.
Vamos ver o que está acontecendo na vila das cervegaritas.
Haydi bakalım Marshall-Kenner Hanım artık yanınızda bölgenin gerçek bir yerlisi olduğuna göre nereden başlamak istersiniz?
Bem, Sra. Marshall-Kenner, agora que tens um verdadeiro local para te mostrar o Quarter, - o que gostavas de ver primeiro?
Onları benden almak istiyorsan gel de bir dene bakalım.
Se quiseres tentar tirarmos, faz o favor de tentar.
- Bir bakalım.
Falo com vocês de Palmer Tech.
Bir sonraki sefere at falan bakalım bence.
Na próxima vez devíamos trazer cavalos.
Nero'yu bir ziyaret edelim. Bakalım neden ABADDON'un saldırı listesinde.
Está na hora de visitar a Nero, para descobrir porque estão na lista de acertos do ABADÃO.
Gidip vericiyi bulacağım. Sonra göreceğiz, bakalım. Eğer bir şey kalırsa da Dutch'tan önce toplayacağım.
Vou buscar o transmissor, e depois devíamos ir ver se conseguimos encontrar algo antes que a Dutch ponha as mãos em tudo.
- Hadi bir bakalım.
- Vamos ver!
Bir vuruş evet, iki vuruş hayır falan filan bakalım böyle neler elde edeceğiz.
Uma batedela para "sim", duas para "não" e ver o que obtemos.
DMV'den plaka bilgilerini al LeFrak'le irtibata geç ve bak bakalım Ruiz saklanırken arabası herhangi bir kameraya falan yakalanmış mı.
Tira a matrícula da DGV e contacta o gerente da LeFrak para ver se o carro apareceu nas câmaras de segurança enquanto o Ruiz estava lá escondido.
- Tamamdır. Ben bir arayayım. - Dur bakalım.
Pronto, vou fazer o telefonema.
Hadi bakalım, devam etmeli ve sokağa çıkan bir yol bulmalıyız.
Não podemos parar, temos de encontrar uma saída.
Tüm polis departmanlarını ara. Ellerinde tanıma uyan isimsiz bir ceset var mı bak bakalım.
Verifica se alguém tem um abandono de corpo que se pareça com a descrição dela.
Bakalım başka bir yoldan sana ulaşabilecek miyiz?
Vamos ver se chegamos a ti por outro lado.
Şimdi bakalım onların nasıl bir araya getirildiğini bulabilecekler mi?
Vejamos se conseguem juntá-los todos.
Son duruma bir bakalım.
- Vamos actualizar-nos.
Bakalım. Sıcacık bir ateş, yeni çoraplar, kaz tüyü yastık, sıcak yaz gününde serin esinti.
Uma lareira quente, meias novas, um travesseiro, uma brisa suave num dia de verão...
Holly'e bir daha kahpe de. Hadi bakalım.
Chama-lhe cabra outra vez.
Dur bakalım bir... Ek tekliflerimden birisi buydu.
Vejamos, isso é a primeira condição.
Söyleyin bakalım, hayatınızda bir adam var mı?
Diga-me, tem algum homem na sua vida?
Ben Marci'yi arayayım. Bakalım bize yardımcı olabilecek bir şeyler bulmuş mu.
Vou telefonar à Marci, para ver se ela achou algo que possa ajudar a restringir a busca.
Şöyle bir etrafa bakalım.
Vamos espreitar pela sala.
Bir daha yap, bakalım bir daha boşalmamı sağlayabilecek misin.
Faz outra vez. Para ver se voltas a excitar-me.
Bir saniye dur bakalım.
Espera lá.
Söyle bakalım, neden siyahların kentini kurtaran bir melek yok?
Porque é que nunca têm anjos para salvar uma cidade negra?
Peki, bir daha deneyelim bakalım.
Vamos repetir mais uma vez. - Eu estava junto ao rio.
Dur. Dur, bakalım orada dostum. Şimdi sen bana hayatında özel bir kadının olmadığını mı söylüyorsun?
Quer dizer que não há uma mulher especial na tua vida?
Bir bakalım.
Aqui vamos nós.
Pekala, harika bir anne olmanın sırrı nedir bakalım?
Então, qual é o segredo para ser uma ótima mãe?
Suçlu olduğuna inandığım bir cinayet zanlısının ailesiyle ve arkadaşlarıyla konuştuğumda onlara sevdikleri kişinin bir katil olduğunu söylerim. Bil bakalım onlar ne derlerdi?
Quando falo com a família e amigos de um suspeito de homicídio, alguém que sei que é culpado, e lhes digo que a pessoa que amam é um assassino, adivinha o que me respondem.
Bir tane otobüs kartı al bak bakalım geç kalıyor musun.
Safaste-te, sabendo que nunca chegas tarde.
Joe'yu deneyelim bir. Sen ve ben. Neler yapacağına bakalım.
Vamos testá-lo, nós as duas, ver como se porta.
Hadi arkadaşlarına bakalım. Adam hakkında bir şeyler öğrenelim.
Vamos chamar os amigos, descobrir mais coisas sobre ele.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]