English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ B ] / Bir tane daha

Bir tane daha Çeviri Portekizce

6,445 parallel translation
- Bir tane daha ister misin?
- Queres outro?
Bir tane daha yaptıracak.
Ele vai fazer outro também, com...
Bence bir tane daha bebeğim olmalı. Ondan sonra başka yapmamalıyız.
Acho que devíamos parar depois que eu ter o próximo.
Bir tane daha gönder.
Podes trazer mais.
Kim soruşturma sırasında başka bir tane daha bulamadığımızı söyleyebilir?
Quem pode dizer que não encontramos outra durante a nossa investigação.
Bir tane daha ver.
Não. Tira mais outro.
- Başka bir tane daha görmek ister misin?
- Queres ver outra?
Seninle benim aramdaki fark şu, Jimbo ben kaybedersem bir 25 binlik daha atarım sonra bir tane daha.
Há uma diferença entre nós, Jimbo. Se eu perder, tenho mais 25 mil. E mais 25 mil, depois desses.
Pembe Panterler'in bir tane daha üye aradığını biliyorum, ve Boothe'un elemeden geçemediğini de. Hadi ya, bunu nasıl bilebildin?
Sei que os Panteras cor-de-rosa procuram um novo membro, e sei que o Boothe falhou a audição dele.
Bir tane daha ekle! Teşekkürler!
- Isso, a mesma coisa, mais duas!
Bakar mısınız, bir tane daha.
Por favor. Mais um.
Onun kadınlarından bir tane daha.
Mais outra das mulheres dele.
Bir tane daha.
Mais um.
Bir tane daha, şöyle.
Mais uma assim.
Bir tane daha.
Mais uma. Muito bem.
Çabucak yapmamız gereken bir tane daha teşhis var.
Há outra identificação que precisamos de fazer e rápido.
- Etrafta bir tane daha korucu var, Rachel.
Está outro Ranger por ai, Rachel.
Onun 50 metre doğusunda bir tane daha var.
E ali está outro, 50 metros a leste.
Bir tane daha var.
Há mais um.
Bir tane daha var.
Toma. Fica com ele.
Yeteneklerine dair bir tane daha olumlu bir örneğe ihtiyacımız var.
Só precisamos de mais um exemplo positivo da sua habilidade.
Bir tane daha var.
Há outro.
Bir tane daha içersem kum kabının yolunu göstermeniz gerekecek bu kediye çünkü bulmam gerekecek.
Mais um destes e têm de me indicar o caminho para a caixa de areia, porque vou precisar de lá ir.
Guillaume,... hatalar yapıldı, kabul ediyorum ama sana yalvarıyorum, bir tane daha yapma.
Guillaume, foram cometidos erros, eu admito, mas eu imploro-lhe, não faça outro.
Bir tane daha?
Outro?
Bir tane daha çekelim. Uğur getirsin diye.
Vamos enviá-la ao teu papá para ele ver quanto te estás a divertir connosco.
Bir tane daha, sonra bir tane daha... Ben özgür bırakılana kadar.
Depois vai haver outro ataque e mais outro, até que eu seja solto.
Bir tane daha, sonra bir tane daha... Ben özgür bırakılana kadar.
Vai haver outro ataque e mais outro, até que eu seja solto.
- Dora, Dany kostümünü beğenmezse bir tane daha yaparız!
- Seu ingrato... - Dora! Se ele não gosta da fantasia, fazemos outra.
Annecik bir tane daha istiyor, olur mu?
Faz outra bebida à Mama, está bem?
Pepper, bana bir tane daha martini yapar mısın?
Pepper, trazes-me outro martini?
Haznenin yanında bir tane daha var.
- Um outro corpo foi encontrado num bunker.
Aynı zamanda haznede bir tane daha bulduk.
- E além disso... - Encontramos uma num bunker.
Ve işte başka bir tane daha.
E aqui vai outra frase.
Balkondan bir tane daha alabilirim.
Posso aceitar mais uma no balcão.
Hadi bir tane daha alalım.
Vamos tomar mais uma.
Son bir tane daha.
Só mais uma.
Ya da durun, ilginç bir tane daha var, biliyor musunuz onu?
Ou, quer saber outro interessante?
Bir tane daha ister misin? Daha bunu bitirmedim.
Pensei que seria bom... se eu te levasse comigo.
Bir tane daha var.
Só falta uma.
- Şerefe, bir tane daha.
- Saúde, outro.
Başka bir tane daha istiyor.
Ele quer outra.
Ne oldu yoksa bir tane daha mı piton lazım?
Bourbon, simples. O que é?
- Size bir tane daha getireyim.
- Trago-lhe outro.
Sana daha önce bahsettiğim oyuncak örümceklerden bir tane getir.
E traz-me uma daquelas aranhas de peluche de que te falei.
Ateş etmeden bir tane çalışma kılavuzu ya da disiplin raporuna daha bakamam.
Já não consigo olhar para outro manual operacional ou relatório disciplinar sem lhe dar um tiro, está bem?
Bende bir tane var ama daha büyük bir şey lâzım olabilir.
Tenho um no carro, mas preciso de algo maior.
Elim kukunda bir tane daha çekelim. Bırak lan kızı!
Portanto, sorri.
Ooh, bir tane daha.
E mais uma.
Ama bir tane daha istersen, eve seni ben bırakırım.
Mas se quiseres outro, conduzo até à tua casa.
Bin yıldır bir tane yara izim olmadı! Yaşayacaksın, daha da önemlisi Davina sana karşı kendini borçlu hissedecek.
Ela vai-te procurar para pedir desculpa por um ataque que pensa ser culpa dela, tal como planeei.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]