Bir yıl kadar önce Çeviri Portekizce
414 parallel translation
Bir yıl kadar önce şu ağacı kesiyordum ki birden yağmur başladı.
Há cerca de um ano eu estava a cortar aquela árvore quando de repente comecou a chover.
Buraya bir yıl kadar önce geldi.
Veio para cá há cerca de um ano.
- Evet, bir yıl kadar önce.
- Sim, há cerca de um ano.
Bir yıl kadar önce, bir Alman devriyesine, yaralılarını hastaneye götürmesi için güvenli geçiş sağladım.
Há um ano, dei um salvo-conduto a uma patrulha alemã para levar feridos ao hospital.
- Bir yıl kadar önce Paris'te.
- Há cerca de um ano, em Paris.
Bir yıl kadar önce altın saati satmam icap etti.
Há cerca de um ano, tive de vender o relógio.
Bir yıl kadar önce Hal Philip Walker adında bir adam bazı sorularla bir grup öğrenciyi heyecanlandırdı.
Recentemente, há mais de um ano, um homem chamado Hal Phillip Walker... Provocou a um grupo de universitários com algumas perguntas :
Çin'den bir yıl kadar önce geldiler ve eski derneklere benziyorlar.
Eles vieram da China há um ano e são como os velhos tongs.
Yaklaşık bir yıl kadar önce aramayı bıraktı.
Há pouco mais de um ano, ela deixou de telefonar.
Bir yıl kadar önce Blaupunkt Üniversitesi'nde siyahların tarihiyle ilgili ders veriyordum.
Há um ano atrás... eu estava fazendo um curso de historia negra... na Universidade de Blaupunkt.
Duyduğum kadarı ile, bir yıl kadar önce bir çete üyesi tarafından vurulmuş.
Do que eu me apercebi, faz agora um ano, ele esteve envolvido num tiroteio com uns rastas.
Önce opera dürbünü kullanıyordu, yaklaşık bir yıl kadar önce.
Ele costumava ter binóculos.
Bir yıl kadar önce.
Há mais ou menos um ano.
Hikâyemiz bir yıl kadar önce, yağmurlu bir gecede başlıyor.
Tudo começou há perto de um ano, Numa noite de chuva.
Bir yıl kadar önce burada çalışan bir Sharon vardı, ama ayrıldı.
Houve uma Sharon que trabalhou cá há um ano, mas foi embora.
"Bir yıl kadar önce genç bir Rus kızı yardımcım olarak işe aldım."
"Há um ano atrás, " contratei uma jovem russa como dama de companhia. "
Bir yıl kadar önce sizden biri gelip aynı şeyi sormuştu.
Um dos vossos agentes esteve cá há um ano a perguntar o mesmo.
Bir yıl kadar önce..... sesinin değişmeye başladığını fark etti korkunç bir sivilce çıktı ve daha önce olmayan yerlerinde kıllanma başladı.
Há cerca de um ano atrás... ele notou que a sua voz estava a mudar... Tinha um acne terrível... e tinha pêlos onde não havia antes.
Bir yıl kadar önce sarhoş olmaya başladım.
E faz um ano, me emborraché.
Jack bir yıl kadar önce San Francisco'ya döndü.
O Jack foi há um ano atrás para São Francisco.
Bir yıl kadar önce, Jason Ironheart gizli bir görev için Dünya istihbaratına atandı.
Há uma nos atrás, Jason Ironheart foi transferido para a Inteligência Terrestre trabalhando em operações camufladas. - Que tipo de operações?
Bir yıl kadar önce sesinin değiştiğini fark etti.
Há um ano, percebeu que sua voz estava mudando.
Yüz yıl önce, İngiltere'nin çorak Yorkshire fundalıklarında, etrafındaki boş arazi kadar kasvetli ve ıssız bir ev yükseliyordu.
Nas improdutivas terras pantanosas do Yorkshire em Inglaterra, há cem anos atrás, uma casa resistia tão fria e desolada como as terras incultas ao seu redor.
Uzun düz bir çizgi görüyorum, kıtayı boydan boya geçen. Kale zincirleri, ya da derinden akan nehir, ya da sıra dağlar yok Ama bir çizgi, yüz yıl kadar önce insan tarafından haritaya çizilmiş el sıkışılarak kabul edilmiş ve o günden beri korunmuş iki toplumu bölen bir sınır, dostça yapılan toplantıların zeminini oluşturan,
Vejo uma longa linha do continente, nem uma cadeia de fortes nem um rio fundo, nem uma cordilheira, apenas uma linha desenhada por homens num mapa há quase um século, aceite com um aperto de mão e mantida desde aí.
Senin kadar gençken, kırk yıl önce nasıl bir yoldaş olduğumu nereden bilebilirsin?
Como acha que eu era 40 anos atrás, na sua idade?
Her şey, üç yıl kadar önce, yağmurlu bir öğleden sonrasında başlar.
Tudo começa numa tarde três anos atrás.
Birileri sana bir hafta kadar önce, senin kadının Arlette'yi 5 yıl önce Deauville'de nasıl boğarak öldürdüğünü anlattı.
Houve alguém que te disse há uns dez dias... que ele afogou a tua amiga Arlette há cinco anos, em Deauville.
" Bir yıl kadar sonra, zamanından önce kocamış
" Num ano mais ou menos Quando estiver prematuramente cinzenta
Bu fosiller kanıtlıyor ki buna güçlü bir biçimde inanıyorum insanoğluna çok benzeyen bu yaratıklar 5 milyon yıl kadar önce Dünya üstünde yürüyordu.
Estes fósseis provam que criaturas antropóides... caminharam por esta terra há cerca de 5 milhões de anos atrás.
Gittiğimiz okulda bize öğretildi ki hepsinin akıllarında aynı amaç olan, uygun eğitimli liderlik vasıflarına sahip 13 koloni imzalayacakları bir kağıt önlerine konmadan önce Bağımsızlık Savaşı sonrası 1776 dan 1787 ye kadar 11 yıl boyunca barış çabası içinde olmuştur.
A escola onde estudei ensinou que as 13 colônias após a Guerra da Independência, levaram de 1776 a 1787 11 anos de esforço pacífico para escrever um documento que todas as 13 colônias assinassem.
Dört yıl kadar önce, ölümle sonuçlanan bir ameliyata katıldığımızı hatırlıyor musun?
Lembra-se de me ter assistido numa operação... há quatro anos atrás?
Bir süre önce tekrar gitti, iki ya da üç yıl kadar önce.
Sim, foi ha uns dois ou três anos.
Bak ben hatırlıyorum, beş yıl kadar önce... bir tur atmak için birkaç saat alırdı ve... bir depo dolusu benzin gerekirdi.
Eu me lembro de uns cinco anos atrás... bastava umas duas horas e um tanque cheio.. pra fazer o circuito.
Bir yıl kadar önce oldu.
O carro de sua filha. Isso foi há quase um ano.
Şey - 40 yıl kadar önce, kız kardeşiniz Harriet'in bebeğini herhangi bir iz bırakmadan evlatlık verdirdiniz.
Bom... Há 40 anos, fez o filho da sua irmã ser dado sem deixar rasto.
Bir ara Russellville'de olduğunu hatırlıyorum. İhtiyar Charly Bowles. 15 yıl kadar önce.
Lembro-me em Russelville, o Charlie Bowers, a uns 15 anos atrás.
Neredeyse bin yıl kadar önce Güney Amerika'daki, Anasazi halkı yılın en uzun gününü gözlemlemek için taş bir tapınak inşa etti.
Quase há mil anos atrás no Sudoeste dos EUA, o povo Anasazi construiu um templo em pedra, um observatório astronómico para marcar o dia mais longo do ano.
Yaklaşık 15 milyar yıl önce görünür evreni oluşturan tüm madde ve enerji topluiğne başı kadar bir boyuttaydı.
Há cerca de 15.000 milhões de anos atrás, toda a matéria e energia que se encontram no universo observável, estavam concentradas dentro de um espaço menor que a cabeça de um alfinete.
Bir kaç yıl önce hayvan beslemek modaydı. Kız ayrıldığında o kadar büyümüştü ki, burada tutmaya karar verdik.
Há uns anos era moda ter animais, mas quando a dona partiu estava tão grande que não sabia o que lhe fazer e então nós ficámos com ele.
10 yıl kadar önce, uzun bir Varşova ziyareti esnasında, servet ve mevki avcısı olarak bilinen bir kadınla tanıştım, Irena Adler.
Há cerca de dez anos, durante uma visita prolongada a Varsóvia, travei conhecimento com uma conhecida aventureira, Irene Adler.
Başlangıçta, altı yedi yıl kadar önce, birkaç uzun saçlı hippi gelirdi sadece, yelkenlileri ile, bir kaç balya almaya.
No princípio, há 6 ou 7 anos, era apenas uma cambada de guedelhudos a transportar uns quantos fardos nos seus barcos à vela.
Buraya bir buçuk yıl kadar önce bir kahve teknesiyle geldim.
Vim para cá num barco de café há cerca de um ano e meio. Que vida aquela.
Bir yıl önce ilk manyetik tuz arındırma islemini mükemmellestirmek üzereydim. O kadar olağanüstüydü ki günde 2 milyon metreküp deniz suyundaki tuzu çıkartabilecek durumdaydı.
Há um ano atrás, estava quase descobrindo... o primeiro processo magnético de desalinização... tão revolucionário que era capaz de remover o sal... de aproximadamente 500 milhões de litros de agua do mar por dia.
İki yıl önce, bir sabah o güne kadar, benim için tamamen bir yabancı olan Blessington adındaki bir adam ziyaretime geldi.
Uma manhã, há dois anos, recebi a visita de um fulano chamado Blessington, que até então, me era totalmente desconhecido.
100 yıl kadar önce, elle fırlatılan zıpkınlarla bile bir hayli hasar verdik.
100 anos atrás, usavam arpões lançados manualmente, o homem fez bastante dano.
Washington şehri bundan 200 yıl önce kurumuş bir bataklığın....... üzerine inşa edildi ve bugüne kadar çok az değişiklik oldu.
A cidade de Washington foi construída num inerte pântano, há cerca de 200 anos atrás e pouca coisa foi mudada.
Kariyerine on yıl boyunca devam edebilirsin on yıl boyunca mükemmel, değişmemiş bir güzellik. Ama bu sürenin sonunda, insanlar şüphelenmeden önce herkesin gözünün önünden sonsuza kadar kaybolmalısın.
Pode continuar a sua carreira por dez anos de beleza inalterável, mas ao fim desse tempo, antes de começarem a desconfiar deve desaparecer para sempre.
Bir buçuk yıl kadar önce dostum kanıt odasında bu mal ile karşılaşır.
Há um ano e meio atrás... o meu amigo teve acesso à sala de provas.
Kuzenimdi. 2 yıl kadar önce bir ev kazası sonucu vefat etti.
Morreu há dois anos num acidente doméstico.
Sonra da barışçıl bir adam olmasaydı babasının yıllar önce yapması gerektiği gibi Kasharev'i eşek sudan gelinceye kadar döveceğini söyledi.
E acrescentou que se não fosse um homem de paz ele teria chicoteado o Kasharev coisa que o seu próprio pai deveria ter feito à anos.
On yıl kadar önce, bir yerdeki televizyon konferansında o televizyon müdürü ile karşılaştım ve onu mektup yazma yeteneği konusunda tebrik ettim.
Há uns anos, num encontro de televisões, encontrei o tal director e dei-lhe os parabéns por aquela escrita.
bir yıl sonra 30
bir yıl önce 51
bir yıldız 18
bir yıl 90
bir yıl mı 27
bir yılan 29
bir yazar 32
bir yere gitme 51
bir yerde 60
bir yerlerde 73
bir yıl önce 51
bir yıldız 18
bir yıl 90
bir yıl mı 27
bir yılan 29
bir yazar 32
bir yere gitme 51
bir yerde 60
bir yerlerde 73
bir yere gitmiyorum 43
bir yere gidemezsin 16
bir yere mi gidiyorsun 103
bir yolunu buluruz 32
bir yudum 17
bir yere gitmiyoruz 22
bir yere kaybolma 21
bir yere ayrılma 38
bir yere gitmiyorsun 28
bir yolu var 41
bir yere gidemezsin 16
bir yere mi gidiyorsun 103
bir yolunu buluruz 32
bir yudum 17
bir yere gitmiyoruz 22
bir yere kaybolma 21
bir yere ayrılma 38
bir yere gitmiyorsun 28
bir yolu var 41