English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ B ] / Bir yolu var

Bir yolu var Çeviri Portekizce

2,720 parallel translation
- Bir yolu var.
Há uma forma.
Öğrenmenin tek bir yolu var.
- Há uma forma de descobrir.
Peynir yedikten sonra seksi hissetmiyorum demenin seksi bir yolu var mı?
Há alguma maneira picante de dizer que não me sinto sexy depois de comer muito queijo?
- Onu götüremiyorsanız tek bir yolu var.
E, se não o puderem levar convosco, só há uma alternativa.
Bir yolu var.
Há uma maneira.
Bunu öğrenmenin çok kolay bir yolu var!
Há uma forma simples de descobrir!
Kurtarmanın bir yolu var mı sizce?
Vês alguma forma de o salvar?
Ben de artık politikacılardan ve iş adamlarından bu bahaneleri duymaktan bıktım. Fakirlik, hastalıklar ve insanları doyurmayı nasıl becereceklerini bilmiyorlar. Ama biz "Yeter artık bir yolu var." diyoruz.
Estamos fartos de desculpas, de políticos e empresários a dizer que não podem acabar com a pobreza e a doença ou alimentar o seu povo, e vamos dizer que basta, porque existe, uma solução, sim.
Öğrenmenin tek bir yolu var.
Só há uma maneira de descobrir.
- Birkhoff, onu bulmanın bir yolu var mı?
Birkhoff, fazes ideia de como encontrá-lo?
Tamam, sadece bakmayla anlamanın bir yolu var.
Há uma forma de saber só de olhar.
Bunun bir yolu var zaten.
Já existe um mecanismo para isso.
Emin olmanın bir yolu var mı?
Existe alguma maneira de teres a certeza?
Doktor Fraser, dizinim başladı. Durdurmanın bir yolu var mı?
Doutor Fraser, a sequência foi iniciada, há alguma forma de a parar?
- Gücü kesmenin başka bir yolu var mı?
Há outra maneira de cortar a energia?
- Bunu öğrenmenin bir yolu var.
Acho que só há uma maneira de descobrir.
Eğer beni yok edeceksen. Bunun çok daha uygun bir yolu var.
Se me queres destruir, existe um método mais eficaz.
Evet, bir yolu var.
Há uma maneira.
Ailesine bildirmemin bir yolu var mı?
Haverá maneira de dizer aos pais dele?
- Öğrenmenin tek bir yolu var.
Só há uma maneira de descobrir.
Tek bir yolu var, ve bu da gizli.
Existe apenas um caminho, e é secreto.
Sizi Peder Drake'in vücudunu kesip açmanın gereksiz olduğuna ikna etmemin bir yolu var mı acaba?
Existe alguma maneira de a convencer de que abrir o pastor é desnecessário?
Gösteriyi iptal etmemizin herhangi bir yolu var mı?
Há alguma hipótese de cancelarmos o desfile?
- Bunu öğrenmenin tek bir yolu var.
Bem, só há uma forma de descobrir.
Kutlamanın daha iyi bir yolu var mı Gusto?
Existe melhor forma de celebrar, Gusto?
Bu seferlik sadece bir uyarıyla kurtulmamın bir yolu var mı?
Alguma hipótese de me dar só uma advertência?
Git Lourdes! Dr. Glass, yürüyerek gitmemizin bir yolu var mı?
Dra. Glass, tem alguma hipótese de sair?
Stewie, korkarım Meg'i tekrar görmemizin tek bir yolu var.
Stewie, acho que existe apenas uma hipótese se queremos voltar a ver a Meg.
- Bu adamları yakalamanın bir yolu var mı?
- Há alguma hipótese de os apanhar?
Ama bunu anlamanın tek bir yolu var.
Mas só há uma maneira de descobrir.
Durdurmamın herhangi bir yolu var mı?
Está bem. Há alguma maneira de parar isso?
Moira'nın lanetinden emin olabilmemizin bir yolu var.
Há uma maneira de ter a certeza da maldição da Moira.
Daha fazla kan dökmeden bundan çıkmanın bir yolu var.
Há uma maneira de sair disto sem derramar mais sangue.
Bunu öğrenmenin sadece bir yolu var.
- Só há um jeito de descobrir!
Ari, bundan bir kurtuluş yolu var.
Ari, há uma saída.
Öğrenmenin bir tek yolu var.
Só há uma maneira de descobrir.
Bir çıkış yolu var.
Sim, há uma saída.
Castle Yolu'nda, Morada sınırında size ait olan bir ticari bina var.
Existe um prédio comercial, que fica na Castle Road, nos arredores de Morada.
- Evet, çünkü 26 no'lu otobanın dışında, 21525 Sage Willow Yolu'nda Mary Whitson adına kayıtlı bir ev var.
Porque... Tenho uma Mary Whitson no número 21525 da Estrada Sage Willow, à saida da Estrada 26.
Eğer gerçekten, Hall Jordan'a yardım etmek istiyorsan, başka bir yolu daha var.
Se realmente queres ajudar Hal Jordan... Há uma outra forma...
- Bunu öğrenmenin bir yolu var mı?
- Há maneira de saber?
Bunun tek bir yolu var.
É uma forma de o dizer.
Hollywood Hills bölgesinde killi toprakla dolu bir koşu yolu var.
Há uma pista na zona de Hollywood Hills, que está cheia de solo argiloso.
Tek bir çıkış yolu var.
Só existe uma saída.
- Öğrenmenin tek bir yolu var.
Só há uma forma de descobrir.
Çok uzak değil, en fazla bir günlük yolu var.
Não é longe.
- Absaroka'nın yukarısında Ducaine yolu üzerinde bir depo var.
Só numa loja de conveniência na estrada Ducaine no Condado de Absaroka.
Ama daha derinlere inmenin bir yolu olabilir. Ama onu daha uygun bir tesise nakletmemiz gerekiyor. New York akıl hastanesinde güvenli bir birim var.
Penso que deve ter uma maneira de irmos mais fundo, mas precisamos levá-lo a um lugar mais apropriado, e o Hospital Psiquiátrico tem uma ala de segurança.
Efendim, 2010 Halana yolunda, DOA * yolu arkasında bir ihbar var.
Senhor, temos informação de uma morte no beco atrás da Estrada Halana, 2010, em Manoa.
Başka bir yolu daha var.
Há outra maneira.
Hâlâ bir çıkış yolu var.
Sabem que estamos aqui.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]