Bizimle mi Çeviri Portekizce
847 parallel translation
Bizimle mi geliyor?
- Porquê, não vem connosco?
- Bizimle mi geliyorsun?
- Vem connosco?
- Bizimle mi atlayacaksın?
- Vai saltar connosco, Sr.?
Bizimle mi sürmek istemiyorsun?
Já não está connosco?
- Çocuk bizimle mi gelecek?
- Com o menino...
- Bu akşam bizimle mi yiyeceksin?
- Você vai jantar connosco hoje?
Hâlâ bizimle mi?
Ela ainda está conosco?
Bizimle mi?
Burro... Nos?
Kocanız, tüm seyahatimizde bizimle mi olacak? Anlayamadım?
O professor Goetaborg vai-nos acompanhar durante toda a viagem?
- Bizimle mi geliyorsun?
- Não, obrigada.
Bizimle mi?
Connosco?
- Büyükannem artık bizimle mi kalacak?
A vovó näo vai mais trabalhar?
Sende bizimle mi geliyorsun?
Olá, Maurice. O quê, também vens no carro?
Bizimle mi gelecek, yoksa onu gönderteceğiz mi?
Devemos levá-la conosco ou devemos deixá-la?
- Bizimle mi gelecek?
- Quer ir conosco?
Bizimle mi? Bize karşı mı?
Está conosco ou contra nós?
Bizimle mi konuşuyorsun?
Estás a falar connosco?
Bizimle mi geliyorsun, yoksa daha iyi bir işin mi var?
Vem conosco ou tem melhores planos?
Siz bizimle gezi mi yapabileceğinizi düşünüyorsunuz?
Pensam que nos levam, não?
Betty eve dönene kadar, Stanley bizimle kalabilir mi?
Importas-te que o Stanley fique connosco até a Betty regressar?
Paskalya'yı bizimle geçirsin diye... babamı babasıyla konuşturmak bir dümendi, değil mi?
Levar o pai a convencer o dele... a deixá-lo passar cá a Páscoa foi um plano, não?
Rick'e, bizimle birşey içer mi diye sorar mısın?
Pergunte ao Rick se ele toma um bebida connosco.
- Bizimle işiniz bitti mi?
Já terminou o que tinha a dizer-nos?
Vin'in eve gelmesi, bizimle olması güzel değil mi?
Não é bom ter o Vin em casa e jantar cá em baixo?
Sorun yaşarsak bizimle hareket ederler mi?
Se tivermos problemas, ficam do nosso lado?
Onu bizimle götürmeyi mi deneyeceksin?
Você vai tentar levá-lo connosco?
Gelip bizimle yaşayacaksın değil mi?
Tu vens viver connosco não vens?
Şimdi burada bizimle mi o?
Será que ele está aqui connosco agora?
Bizimle bir anlaşma yapmak için Yankilere güvenmiyorsun, öyle mi?
Os Yankees não farão nenhum trato connosco.
Bayan Emery'yi bizimle birlikte mi götüreceksin?
Estás a pensar em levar a Sra. Emery connosco?
- Bizimle ilgili bir şey dedi mi?
- Ele contou a ela sobre nós?
- Onlar da bizimle barış halinde mi acaba?
- E eles estão connosco?
Yani, o, bizimle gelebilir mi?
Quero dizer ela. Connosco.
İyisi mi, oturun oğlum Boris için bizimle birlikte için.
É melhor sentarem-se. Bebamos ao meu filho Borka.
- Bu da bizimle gelecek mi?
- Ele vai com a gente?
Annem, öğle yemeğine bizimle katılmak ister mi, diye soruyor.
A minha mãe pregunta se gostava de jantar connosco.
Bizimle gelecektin, değil mi?
Pregamos-te uma partida, einh?
Bizimle dolaşır mısın? Ben mi?
- Querem ir passear connosco?
Şehre her gelişimde, bizimle çalışmasını isteyip duruyorum. Öyle değil mi, dostum?
Sempre que vem â cidade ofereço-lhe um lugar de vendedor na nossa firma.
Doğru mu? Sam de bizimle birlikte gelebilir mi?
Podemos levar o Sam connosco?
Ona bizimle ilgili bir şey mi anlattın?
- Tu contaste alguma coisa sobre nós?
Bizimle geliyorsun, değil mi?
Tu vens connosco, não vens?
- Billie Sue bizimle gelsin mi?
- Billie Sue vai?
- Ester de bizimle gelecek mi?
- A Esther também vem connosco? - Não sei.
Maria bizi duvardan görüp bizimle olmak istemen yaşam tarzımıza hazır olduğun anlamına gelmiyordu, değil mi?
Maria quando espreitavas sobre a parede e ansiavas ser uma de nós, não significava estares preparada para o modo como vivemos.
- Döğüşün onunla dedim! - Onunla mı? Bizimle döğüşmek mi?
Ele, bater-nos?
Benim sordugum, bizimle banka isleri çevirmek için gereken yürek var mi?
Mas o que eu quero saber é se és capaz de assaltares bancos connosco.
Artık bizimle değilsin, öyle mi?
Já não estás connosco, pois não?
Şimdi bunu öğrenmenin zamanı geldi, Starnes'in bu içerdeki düşmanı acaba aşağıda gezegende mi yoksa burada bizimle gemide mi?
Está na hora de saber se o inimigo interior do Professor Starnes está lá no planeta, ou aqui, a bordo, connosco.
Şu genç çocuk üç günlüğüne falan ortadan kaybolduğunu duyduğumuzdaki iş değil mi bu? "Neden peşimizden gelmedin? Neden bizimle gelmedin?" demişlerdi ona.
Não é aquele comércio que ouvimos falar quando... o jovem Jesus desapareceu por uns três dias ou mais... e disseram para ele :
Bu işin bizimle ilgisi yok, anlıyorsun değil mi?
Sabe que não podemos ser envolvidos nisto.