Buyur Çeviri Portekizce
4,388 parallel translation
İşte buyur.
- Aqui está.
- Bu onuru bana verir misin? Buyur.
- Posso fazer as honras?
İnsanlar genelde toplantılara espriyle başlar ama buyur, seninki espriyle bitsin.
As pessoas normalmente começam as reuniões com uma piada, mas força, termina com uma.
Buyur otur.
Sente-se.
- Tabii tabii lütfen buyur.
- Não. Claro que não.
Buyur, arkamdaki adam...
Aqui, tipo que fica atrás de mim...
Buyur, diğer taraftaki kadın.
Aqui, senhora do outro lado.
Buyur. Lütfen otur.
Por favor, sente-se.
- Buyur, bıçağın.
- Aqui está a tua faca.
Eğer sen dinlemek istiyorsan, buyur ama bunu dışarıda yap.
Se queres ouvir isso, vai, mas faz isso lá fora.
- Buyur bakalım, şapşal.
- Toma, Tonto.
Buyur
Toma.
Buyur.
Vá em frente.
Buyur.
Pronto.
Af buyur.
Desculpa.
Af buyur? Onu Japonya'dan getirdiğinde yanındaydım. Kadının yüzüne bile bakmıyor, ona "Anne" bile demiyordun.
- Bem, eu estava lá quando a trouxeste do Japão, e nem sequer a olhavas na cara, e nem lhe chamavas "Mãe".
Sen bana zarar veremezsin. Ama denemek istersen buyur.
Não me podes fazer mal, mas és muito bem-vindo em tentares.
Buyur.
- Aqui tens.
"Buyur."
- Estou.
Buyur bakalım.
Venham para perto do fogo.
Ama diğerleri gibi kör ve aptal bir şekilde tökezlemeyi tercih ediyorsan önden buyur.
Mas se preferires fazeres-te de burro e estúpido... como os outros... está à vontade.
Buyur, sen de iç.
Aqui, toma um bocado.
- Buyur?
- Como?
Şey, buyur geç.
Bom, entra.
- Buyur.
- Sim.
Bana inanmıyorsan buyur araştır.
Pergunta-lhes tu mesmo, se não acreditas em mim.
İzin verdim, buyur bakalım.
Tens a minha benção. Força.
- Şansını denemek istiyorsan buyur.
Queres tentar, força.
Buyur.
Tome.
Buyur.
Aqui.
Buyur kahve, maden suyu veya pasta al.
Por favor, sirva-se de café, água com gás, bolos...
Buyur.
- Serve-te à vontade.
- Buyur bize katıl Mallory.
És bem-vinda entre nós, Mallory.
Buyur, belirli bir şey. 140
Toma. 60ºC exactos.
- Evet, buyur.
- Sim, toma.
- Kurtarabilirsen buyur, kurtar kızı.
Sê bem-vindo a resgatá-la, se puderes.
Martin Scorsese'e saygısızlık etmek istiyorsan, buyur.
Se queres desrespeitar o Martin Scorsese, força.
Buyur Çavuşum.
O que foi, Sargt.?
Merhaba, içeri buyur.
Olá. Podes entrar.
- Buyur.
Aqui tens.
- Af buyur?
- Como?
Buyur.
Estás à vontade.
- Buyur.
- Aqui está
Buyur.
Vá lá.
Buyur.
É todo seu.
Datak, buyur tabii.
Claro, Datak.
Ah, evet, önden buyur.
Depois de si.
Buyur et.
- Força.
- Yanındaki kim? - Önden buyur.
Depois de você.
Önden buyur.
Faça favor.
Önden buyur.
- Faça o favor.
buyurun 2276
buyurun efendim 186
buyur otur 16
buyurun hanımefendi 30
buyurun lütfen 52
buyur al 19
buyurun oturun 42
buyurun bayım 24
buyurun bayan 26
buyurmaz mısınız 18
buyurun efendim 186
buyur otur 16
buyurun hanımefendi 30
buyurun lütfen 52
buyur al 19
buyurun oturun 42
buyurun bayım 24
buyurun bayan 26
buyurmaz mısınız 18