English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ B ] / Bütün dünya

Bütün dünya Çeviri Portekizce

1,099 parallel translation
# İsa haçı # # tek başına mı taşıyor # # ve bütün dünya # # özgür olsun # # artık herkesin bir haçı var #
- Sim, senhor. Jesus suporta a cruz sozinho.... e todo o mundo está livre? Agora há uma cruz para todos.
Bütün dünya yanabilir.
O mundo inteiro pode arder.
Ama bütün dünya birbirini havaya uçururken hapiste tek başına oturan bir ihtiyarla neden ilgilensinler?
Só não sei qual o motivo de assim tanto interesse por um homem idoso, que está algures isolado numa prisão, enquanto o restante Mundo se está a destruir a si próprio.
Fakat onu bulduğumda, bütün dünya mutluluk şarkımızı dinleyecek.....
Mas quando encontrar o Mundo inteiro ouvir-nos-à cantar.....
Çok yakında bütün dünya... tıptaki gelmiş geçmiş en büyük ilerlemeyi öğrenecek.
Muito em breve, o mundo todo conhecera... um dos mais novos avanços da medicina de todos os tempos.
Bütün dünya, Hitler'in vereceği kararı beklemekteydi.
Mas Hitler vacila, e o mundo aguarda a sua decisão.
Bütün dünya hayatta kalmak için mücadele ediyor, siz niye etmeyesiniz?
Todo o mundo luta pela sobrevivência. Näo deveria também?
Herkes kurtarılmalı, bütün dünya.
- É necessário salvar a todos... o mundo. - De que forma?
Biz kaybedersek, bütün dünya bu savaşı kaybeder.
Se perdermos, o mundo inteiro perde.
Bütün Dünya'ya telefon hattından 40.000 Volt gönderdim.
Enviei 40.000 volts em volta do Mundo.
Bütün dünya sıkıcı.
Tenho estado a vida toda à espera disso.
Bütün dünya, bütün evren bizim hakkımızdakileri bilecek!
O Mundo todo... o Universo todo... Vai saber sobre nós!
O günlerde bütün dünya bir değişim geçiriyordu.
Nessa altura, o mundo inteiro estava em transformação.
Sen normal şekilde hareket ederken bütün dünya durmuş gibi görünecek.
Enquanto tens total liberdade de movimentos o resto do mundo parecerá ter parado.
Bütün dünya ayakkabı cilası Yumurta Foo Yung'ı bekliyordur.
O mundo está ansioso por saber da nova graxa à base de ovo.
Bütün dünya "Barış, özgürlük, az sayıda şişman piç, " bütün pastayı yiyor. " çığlıkları atıyor.
Todo o mundo chora, "Paz, liberdade, e uns poucos gordos bastardos comem o bolo todo."
Sadece bütün şehir değil bütün dünya bizim bu önemli kararımıza katılıyor.
Não só a cidade inteira, mas o mundo inteiro participa na nossa decisão.
Ne yani, bütün dünya senin etrafında mı dönüyor?
O que é que achas, que o mundo inteiro gira à tua volta?
- Evet bütün dünya odada yanında değildi, siz vardınız.
- Sim, bem, o mundo não estava no quarto com ela, estava o senhor.
Güldü mü, bütün dünya onunla güler hapşırırsa ; elveda Seattle.
Ri e o mundo ri-se contigo espirra e lá se vai Seattle.
Bütün dünya güzel.
O mundo inteiro é lindo.
Bu şehir ve bütün dünya sana minnet borçlu.
Esta cidade e o mundo inteiro têm de lhe agradecer.
Claire, bütün dünya.
Claire, o Mundo inteiro.
Bütün dünya, Claire.
Mundo inteiro, a Claire.
Bütün dünya, daha iyi bir geleceğe doğru durmadan ilerleyen... büyük bir yürüyüş gibi gelirdi bana.
O mundo todo visto como uma grande marcha... sempre para a frente por um mundo melhor.
Bütün dünya, senin jürin olacak.
O mundo será o teu júri.
Bütün dünya izliyor.
Todo o mundo está a ver!
Bütün dünya izliyor. Seni seviyorum.
O mundo tem os olhos postos em ti.
Galiba zencilerden bütün dünya nef ret ediyor.
Toda a gente no mundo detesta os pretos.
Bütün dünya afalladı... Çünkü Tanrı'ya karşı günah işledi.
O mundo ficou chocado, por que ele pecara contra o Senhor.
Bütün dünya üzerime geliyormuş gibi geliyor.
É como se o mundo estivesse a desabar sobre mim.
Oh Paul. Bütün dünya beni kıskanacak.
Oh, Paul, você vai fazer eu tenha em vida o mundo inteiro!
Bütün dünya sokağa dökülmüş.
Já se sabe.
Cuma günü saat tam ona kurulu sanayi fanı, babamın fasulye yemiş hali gibi eserek elbisesini uçuracak ve bütün dünya onun iç çamaşırını görecek.
E às 22 : 00 certas, um ventilador industrial mandará vento, como o pai depois de comer uma feijoada, levantando o vestido dela. E o mundo inteiro verá as suas cuequinhas!
Bütün dünya aptal bir Hayta olduğumu biliyor artık.
E o mundo inteiro sabe que sou uma Drape tola.
Bütün dünya operasyonu biliyor.
Todo o mundo sabe que vamos lá.
Sanırım birimizin bütün dünya için barış ve mutluluk dilemesi gerekiyor.
Suponho que um de nós devia desejar paz e felicidade para o mundo inteiro.
Bütün dünya bir cinayet kurbanı peder.
O mundo inteiro é vítima de homicídio, Padre.
Bütün dünya rahat bir nefes aldı.
o mundo respira de alívio.
Hayal mi görüyorum yoksa bütün dünya çıldırmış mı?
Será da minha imaginação, ou o mundo está todo doido?
Yani, bütün dünya Griffin gibi pislikler tarafından mı idare ediliyor?
Quero dizer, o mundo inteiro é comandado por merdas como o Griffin?
Bu benim için bütün dünya demek.
Isto é a coisa mais importante do mundo para mim.
Dünya hakkında kitap okuyor, onu hayal ediyor bütün gün. Sen incinme diye de onları senden saklıyor.
Vê gravuras e lê livros sobre a terra todo o dia, mas esconde-os de ti com receio de te magoar.
Yüzyıl. Bütün Avrupa'dan büyük gemiler Yeni Dünya Amerika'nın keşfi için batıya yelken açıyor.
Dos quatro cantos da Europa gigantescos veleiros partem em conquista do Novo Mundo.
KESKİN NİŞANCI BİRİMLERİ adı verilen özel polis ekipleri dünya sınırlarına giren bütün kopyaları öldürmekle görevlendirilmişti.
Brigadas especiais da Polícia, as UNIDADES BLADE RUNNER, tinham ordens para abater qualquer Replicante, quando detectassem um.
Dünya tamamen cehenneme dönmeden önce, diğer taraflardan sağduyulu davranmalarını bütün kalbimle ümit etmeye devam edeceğim.
Continuarei a esperar com todo o meu coração por um sinal de sanidade do último minuto, do outro lado, antes do grande cataclismo irromper no mundo.
Dünya bu kadar uygunsuz bir konumdayken bir fırlatmada yeterli hıza ulaşmak için... Discovery'nin bütün güçlerini yoğun biçimde 120 saniyeden fazla kullanması gerek.
Para conseguirmos velocidade suficiente para o arranque com a Terra em má posição precisamos de uma queima total de mais de 120 segundos.
Size 2. Dünya Savaşı'nda ölen bütün Yahudilerin isimlerini yollarlar.
Enviariam os nomes dos judeus mortos na 2a.
Bütün dünya!
O mundo inteiro.
- Bütün dünya!
O mundo inteiro, Kassandra.
Dünya üzerindeki bütün hastanelere gittim.
E já estive em hospitais por todo o mundo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]