English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ B ] / Bütün gece

Bütün gece Çeviri Portekizce

6,024 parallel translation
Bütün gece neredeydin?
Onde é que estiveste toda a noite?
Bütün gece söyleyip durdum. - Hiçbiriniz beni durduramazsınız. - Yani sence...
Tenho-o dito a noite inteira, e nenhum de vocês me pode impedir.
Kız arkadaşı bütün gece onunla mesajlaştı.
A namorada mandou mensagens a noite toda.
SGS'ye gidip bütün gece çalışacağız.
Temos de ir e passar a noite no SdC.
Sevgi dolu o bütün gece boyunca.
Durante toda a longa noite dos amantes.
Bütün gece ayaktaydım çünkü... Çengelli kancamı parlatıyordum.
Fiquei acordado a noite toda porque estava... a polir os meus arpões!
Ben iyi bir uyku çekerken, hastalarımla ilgilenmek için bütün gece ayaktaydın.
Ficaste acordado a tratar dos meus pacientes, enquanto eu descansei, então...
Bütün gece sürecek mi?
Isto é algo para a noite toda?
Bütün gece harikaydı.
A noite toda foi perfeita.
Bütün gece kötü seçimler yapip durdum.
Toda aquela noite só fiz más escolhas.
Bütün gece bunu söylemek için sabirsizlandim.
Tive vontade de dizer isto a noite inteira.
Nispet out oldu arkadaşlarıyla bütün gece.
A Defiance passou a noite toda fora.
Bütün gece ayaktaydın ve hiçbir şey yemedin.
Passaste a noite acordada, não comeste nada.
- Bütün gece ayakta durup ay tutulmasını izledim.
Passei a noite em branco a ver o eclipse lunar.
Bütün gece açığız, güzelim.
Estamos abertos toda a noite, querida.
Başları dertte. Dün bütün gece evde başbaşalardı ve tek yaptıkları ev işleri oldu.
Tiveram a casa inteira para eles ontem, e só fizeram limpezas.
Bütün gece kocamın yatağının başucunda oturduktan sonra biraz yürümek istedim.
Fui andar depois de estar sentada ao lado da cama do meu marido a noite toda.
- Bütün gece randevuya çıkar onu.
- Sim, a noite inteira.
- Bak ne dicem? Çık git yolumdan! - Bütün gece tartışacaklar mı?
Vão discutir a noite toda?
Bütün gece çalıştınız mı?
Trabalhou a noite toda?
Onun yüzünden bütün gece uyuyamadıysam da sana bunu vermeleri çok tatlıydı.
Foi tão bom da parte deles te terem dado isso, mesmo que por causa disso não tenha dormido a noite toda.
Bütün gece oturup onu tutabilmeyi bekledik ve şimdi bize daha fazla beklememiz gerektiğini mi söylüyorsunuz?
Esperámos toda a noite para o abraçar. Agora temos de esperar mais?
Bu hava geçirmez kabinde bütün gece boyunca osuracak mısın?
Vais peidar-te nesta cabine fechada toda a noite?
Hadi ama beyler bütün gece boyunca birbirinizle tartıştınız...
Vá lá, pessoal, têm estado a implicar um com o outro a... Céus!
Orada sahne aldılar ve VIP arkadaki balkondaydı. DJ kabininin içini bile görebilirdin. Bütün gece orada beklemiştik.
Tinham o palco e a bancada VIP por trás, via-se a cabina do DJ.
Karınız bir punk rock grubunda çalıyor, bütün gece dışarıda, uyuşturucu çekip, her gece başka bir adamla yatıyor.
Sua mulher toca numa banda punk-rock, está fora toda a noite, drogada e dorme com um homem diferente todas as noites.
- Bütün gece...
- Passamos uma noite inteira
Bütün gece dışarıda kalacağız, konserlere gideceğiz, istediğimizi yapacağız.
Passar a noite fora, ir a concertos, fazermos o que quisermos.
- Bütün gece uyumadım. Lütfen bak, bütün gece uyumadım. 3 aylık Ayak Takımı bağlantılı suçları araştırıyordum ve bu sembol her birinde gözüktü.
Passei a noite toda, veja, por favor, passei a noite toda a pesquisar todos os crimes mal sucedidos nos últimos três meses, e este símbolo apareceu em todos.
Bütün gece etrafta dolaşıp durdun mu?
Tens andado a vaguear toda a noite?
Pekala, bütün gece... seni izlerim.
Por isso isto vai ser uma directa só a ver.
Alexander onu katletti, bu yüzden şimdi bütün gece ağlayacak.
O Alexander deu cabo dele, por isso, agora ele vai chorar a noite toda.
Arabanın aküsünü bütün gece açık bırakmasaydın... İşime geç kalmazdım... ve Dick Van Dyke bana fırça atmazdı.
Se não tivesses deixado o carro ligado a noite toda... eu não me teria atrasado para o trabalho... e o Dick Van Dyke não se teria chateado comigo.
Bütün gece onu düşündüm.
Pensei toda a noite sobre isso.
Bütün gece aradım ama açmadın.
Eu estava a tentar telefonar para ti toda a noite, não atendeste o telefone.
Bütün gece sana yardımcı olur.
Vais levar toda à noite.
Bütün gece çalacağız.
Vamos tocar a noite toda
Bütün gece elimi buraya koymayı isterdim.
Quis pôr a mão aqui a noite toda.
Bütün gece iş pişiriyordum, Keller.
A comer uma rata toda a noite, Keller.
Binlerce yeniyetme bütün gece dans ediyor. "
" Milhares de adolescentes passam a noite a dançar.
Dans pistindeki salaklar olmadan bütün gece DJ'lik yaparız. İstediğimizi çalarız.
Sem idiotas na pista de dança, podemos pôr música a noite toda e tocar o que quisermos.
Bütün gece bir ambardaydım.
Passei a noite numa barraca.
Bütün gece gözlerini kırpmadan uyumak istemeyen insanlar.
Pessoas que não querem pregar o olho a noite toda.
- Bütün gece gözlerini senden alamadığı için olmasın.
Só porque não tirou os olhos de ti, a noite inteira.
Bütün gece burada dikilemeyiz.
Malta, não podemos ficar aqui a noite toda. A certa altura teremos de falar com alguém.
- Bana durum raporu verin. - Eddie bütün gece araba kullandı.
Dá-me o relatório da situação.
Bütün test basımlarını bitirdin mi? Evet, aa, dün gece bitirdik.
Sim, acabámos ontem à noite.
İşte bu yüzden, bu gece burada toplandık. Amacımız, kendimizi bütün manevi pisliklerden arındırmak.
E foi por isso que nos juntámos aqui esta noite, para nos libertarmos de toda a imundice intelectual.
Bu gece bütün ailemi öldüren adamı gördüm.
Hoje vi o homem que matou a minha família.
Geçen gece bize kitlediğiniz bütün evrak işlerine yardım etmeye geldiniz değil mi?
Vieram ajudar-me a preencher a papelada toda que ficou para nós na outra noite, certo?
Bu gece, bütün mıntıklara yayın yapacağız.
E por isso, esta mensagem irá ser transmitida em todos os Distritos!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]