Diğeri ise Çeviri Portekizce
416 parallel translation
Bir tanesi üzüldüğüm zamanlar için, diğeri ise çok üzüldüğüm zamanlar için.
Um é para o caso de eu ficar triste, e o outro para o caso de ficar muito triste.
Diğeri ise kaderine.
Outro fazia o seu destino.
Diğeri ise ; yolculuğun sonunda halletmeyi planladığım özel bir mesele.
A outra é um problema pessoal e devo resolver no final da viagem.
Diğeri ise köprünün bu tarafında, eski bıçkı evinde.
O outro posto fica deste lado, na serra do moinho.
Bir diğeri ise titriyordu, hatta başı bile sallanıyordu.
Outro tremia pelo corpo todo.
Bir tanesi düzgünce atlayıp rahatça yüzerek evine gitti. Diğeri ise atlamayıp kendini direkt suya bıraktı ve geberip gitti.
Um saltou e nadou calmamente até casa, o outro não saltou e morreu.
Diğeri ise artık çiftliği kasabadan idare ediyoruz.
A outra é que dirigimos o rancho da cidade.
Diğeri ise, bir doktor..
O outro, o médico... repara nas suas feições.
Diğeri ise, doktorun yardımı olmadan yaşıyamıyacak olan bir hasta... O da soyuyor ve yalan söylüyor.
Ou um homem cai doente e morre sem um médico... mas se o médico o cura volta a roubar e a mentir.
Bir tanesi bendim ve diğeri ise sensin.
Eu sou um deles, tu és outro.
Diğeri ise orijinal programında gezegenlerden aldığı toprak örneklerini sterilize etmesi gerekiyormuş, herhalde kolonileştirme için bir hazırlık.
A outra foi originalmente programada para esterilizar amostras de solo de outros planetas, provavelmente, como prelúdio à colonização.
Biri girişin orada, diğeri ise arkada.
Um na proa a bombordo e outro à popa.
"Fransa'da buna benzer çok hapishane var." "İki tane de giyotinimiz var, biri küçük diğeri ise büyük."
Na França há muitas prisões como esta e duas guilhotinas, uma grande, uma garota.
Bir tanesi sade, diğeri ise içi çift kremalı. - Muhteşem.
Eu trouxe um normal e um com duplo creme...
Diğeri ise Elmyr'in macaristandan getirttiğini iddia ettiği koleksiyon. - ailesindenmiş.
A outra, Elmyr supostamente contrabandeou da Hungria.
Biri uranyum, diğeri ise yapay olarak elde edilen plütonyum temelliydi.
uma baseada em urânio, a outra com um elemento fabricado pelo homem, o plutónio.
Bir diğeri ise, içine fare sokulmuş bir vajinanın dikilmesidir.
A outra, introduz-se um rato vivo na vagina.
Ve diğeri ise neredeyse doğrudan röntgen gibi.
E a outra é também um Raio-X simples.
Diğeri ise larva safhasında serbestçe yüzüp, ergin safhada ise kendisini okyanus tabanına sabitleyen bir dala ayrıldı.
Outro levou a uma criatura que nadava livremente, numa fase de larva, mas que, como adulto, estava quieta e firmemente ancorada aos fundos oceânicos.
Biri, kötü gramer, diğeri ise aptalca sorular.
Pronúncia incorrecta e perguntas inconvenientes.
Biri sevgilimdi, diğeri ise arkadaşımdı.
Um era meu amante, e o outro era meu amigo.
Birisi üç ay önceydi, diğeri ise dört.
Uma faz 3 meses, a outra 4.
Diğeri ise diğerini sadece sevdiğini sanıyor çünkü diğeri aslında başkasını seviyor.
E a outra acha que ama a primeira porque a primeira ama realmente outra pessoa.
Diğeri ise, domuz çiftçisi bir adamla sakallı bir kadının şansız bir birleşiminden olan neslin ürünüydü.
O outro era descendente de um encontro casual entre um criador de porcos e uma mulher barbada. A história, sàbiamente, esqueceu seu nome.
Arkalarında ise sevgilileri ya da kocaları vardır. Bir eli şeyinde, diğeri ise cüzdanındadır.
No caminho delas, imbecis babados com uma mão nos tomates e a outra nas carteiras.
Biri pozitif kapı... diğeri ise negatif kapı.
Uma é positiva... A outra é negativa.
Birisi hak ve adalet. Diğeri ise eğlence.
Algumas lei e ordem, outras diversão.
Diğeri ise akademik başarından dolayı.
E outro por conclusão do curso.
Biri kendini yenilmez sandı, diğeri ise uçabileceğini.
Um pensava que era invencível. O outro, que podia voar.
Diğeri ise caddede.
O outro anda à solta.
Biri ayaktakımını sömüren alt tabakadan biridir diğeri ise bir balıktır.
Um é um limpa-fundos do esgoto e o outro é um peixe.
Ama gerçekten, bir tanığınız ölü, diğeri ise değersiz ve... ve yalancı bir zenci olarak bilinen bir siyahi adamken, bu 12 zeki adamın size inanmasını bekliyor musunuz?
Quando uma das testemunhas morreu e a outra é um negro conhecido por ser um preto inútil, preguiçoso e aldrabão?
Biri buradan lig şampiyonu olarak çıkacak, diğeri ise sadece çıkacak.
Alguém sairá daqui campeão da Liga e alguém limitar-se-á sair.
Diğeri ise... sanırım... duyduğun acı.
O outro é... penso eu... a sua dor.
Diğeri ise yenilenmek için olabilecek en uygunsuz zamanı seçiyor.
O outro escolhe a pior altura possível... para explorar novas opções de carreira.
Kimisi bizi yaşamın dışına iter. Diğeri ise yaşamın tatlarını yeniden verir.
Os filhos só servem para nos roubar a vida, e os romances servem para recuperarmos a ilusão de viver.
Diğeri ise sessizce acı çekiyor.
O outro sofre em silêncio.
Green Lightning adlı at sürüyor! Diğeri ise Shorty Kincaid.
Está montado num relâmpago...
Bir kalçam tamamen uyuşuk durumda, diğeri ise bundan habersiz.
Um lado do rabo totalmente adormecido, o outro lado, não faço ideia.
Bir kalçam tamamen uyuşuk durumda, diğeri ise bundan habersiz.
Tenho um lado do rabo totalmente adormecido e o outro lado, nem faz ideia.
Diğeri ise, oradakilere komuta edebilme kabiliyetin.
Também há o assunto da sua habilidade para comandar outros.
İki denk değer-- - birisi, iskele baş omuzlukta, diğeri ise sancak baş omuzlukta.
Duas leituras separadas. Uma a bombordo, uma a estibordo.
Diğeri ise, arabayı üstüme sürdü.
O outro tentou atropelar-me.
- Hepsi hepsi Ölçüm meselesi. eğer odalar birbirinin ayni ise, sanırım bu da diğeri kadar güzeldir.
- É só uma questão de medições... e se estas salas são idênticas, penso que este serve tanto como o outro.
Digeri ise galiba bir çocuk.
O outro apenas um menino, julgo.
Diğeri ne işe yarıyor?
Para que serve o outro?
Uzmanlıklarımdan birisi silahlar ise bir diğeri de askeri propaganda.
Uma das minhas especializações é armas... e outra a propaganda de guerra.
Birisi buradaki Iskenderiye'deki, digeri ise Syene'deki.
Uma aqui em cima, em Alexandria, e uma aqui em baixo em Siena.
Biri sizdiniz. Benim ruhani liderim. Ve digeri ise babamdi.
Um foi o senhor, o meu director espiritual, e o outro foi o meu pai.
İlki şuydu : Eğer gerçek elmas artık Leydi Yardly'de ise ve diğeri de taklitse Çin Tanrısı'nın diğer gözü kimde?
Para já, se agora a Lady Yardly tem o verdadeiro diamante, e o outro era uma imitação, quem tem o outro olho do deus chinês?
Diğeri, şişman adam ise Bay Zheng'tir.
O outro, o homem gordo, é o Sr. Zheng.
işe yaradı 291
işe gidiyorum 30
işe yaramaz 340
işe yarar 73
işe yarar mı 34
işe yaramazlar 21
işe geç kaldım 21
işe yaramıyor 223
işe yarıyor 218
işe gitmem lazım 28
işe gidiyorum 30
işe yaramaz 340
işe yarar 73
işe yarar mı 34
işe yaramazlar 21
işe geç kaldım 21
işe yaramıyor 223
işe yarıyor 218
işe gitmem lazım 28
işe yaramayacak 101
işe yaramadı 112
işe yarayacak mı 29
işe yarıyor mu 48
işe yararsa 16
işe yaradı mı 49
işe yarayacak 86
işe gitmeliyim 40
işe yaramazsa 22
işe yarayacaktır 19
işe yaramadı 112
işe yarayacak mı 29
işe yarıyor mu 48
işe yararsa 16
işe yaradı mı 49
işe yarayacak 86
işe gitmeliyim 40
işe yaramazsa 22
işe yarayacaktır 19
işe yarayabilir 73
işe koyul 52
işemem lazım 42
işe bak 97
işe dönmeliyim 23
işe alındın 47
işe dönelim 19
işe koyulalım 99
işe koyulun 35
işe koyul 52
işemem lazım 42
işe bak 97
işe dönmeliyim 23
işe alındın 47
işe dönelim 19
işe koyulalım 99
işe koyulun 35