Emin değilim Çeviri Portekizce
13,227 parallel translation
Ne yapmamı isterdin, emin değilim.
Não sei bem o que queres que faça.
Kimyasal mı yoksa nükleer mi henüz emin değilim ama burada güvendeyiz.
Ainda não sei se foi químico ou nuclear. Mas estamos seguros aqui em baixo.
Emin değilim.
- Não tenho a certeza.
- Emin değilim. - Açın şunu.
- Não tenho...
Emin değilim.
Não tenho a certeza.
Emin değilim.
Não tenho certeza.
Babanla evlenmeli miydim emin değilim.
Não tenho a certeza se devia ter casado com o teu pai.
Emin değilim, aslında buraya hiç gelmedim, Ama yaklaştık, yakınız.
Não tenho a certeza, nunca vim por este lado, mas estamos perto, estamos perto.
Dördümüze yeterli olacağından emin değilim.
Não tenho a certeza se nós os quatro seremos suficientes.
- Emin değilim.
Não tenho a certeza.
Tam olarak emin değilim çünkü daha veterinere götürmedim.
Não tenho a certeza, ainda não a levei ao veterinário.
Ama yine de emin değilim. Evet.
Mas não temos a certeza.
- Emin değilim.
- Não tenho a certeza.
Doğrusu bunun sizin kapsamınıza girip girmediğinden emin değilim Bay Holmes.
O facto é que não sei se isto está ao seu alcance. - Não?
Greta, anladığımdan pek emin değilim ama...
Não estou a perceber. Liguei-te para ver se tu...
İyi niyetli olduğundan pek emin değilim.
Nem tenho a certeza se ele era um bom rapaz.
Nasıl yardımcı olabileceğimden emin değilim.
Sim, não sei como é que a posso ajudar com isso.
Senin için hangisi daha kötü emin değilim ama ben farklı düşünüyorum.
Não sei qual é pior para si... mas eu discordo.
Bilemedim, neye karar vereceğinden emin değilim.
Estou perdida. Não sei bem qual deles ele vai escolher.
Her şeyi bağışlayacağıma emin değilim.
Acho que não vou doar tudo.
Ne anlama geldiğinden emin değilim ama...
Não sei o que significa, mas...
Boston'a gönderip göndermediğinden hiç emin değilim.
Não tenho a certeza se ele as chegou a enviar para Boston.
Baktığın şey nedir emin değilim ama biyolojik bir silah olabilir mi?
Estás a olhar... Não sei, para algum tipo de arma biológica?
Henüz karar vermedim. Sana faydası olur mu emin değilim.
Não tenho a certeza de que ajudaria.
Onu sevdiğimden emin değilim.
se realmente o amo.
Emin değilim.
Não sei.
Bana söylediğin kadar iyi olduğuna emin değilim.
Não sei se tu estás assim tão bem como dizes.
Efendim, bu konuda o kadar emin değilim.
Senhor não tenho a certeza de isso.
Bu nasıl bir izlenim bırakır emin değilim.
- Mas não sei como vai ser...
Bilemiyorum, pek emin değilim.
Não sei, não tenho bem a certeza.
Şu an ama pek emin değilim.
Agora já não tenho a certeza.
Denerim komutanım, ama geri kalkabileceğimden emin değilim.
Eu tento, Capitão, mas não sei bem se serei capaz de me levantar de novo.
Bunun New York Post okuyucularının ilgisini çekecek bir olay olduğundan emin değilim.
Acho que não é um evento que interessaria ao leitores do New York Post.
Gerçek olduğunuzdan bile emin değilim.
Nem sei bem se és real.
- Emin değilim.
Não tenho a certeza do que seja.
Bunun pek de akıllıca olduğundan emin değilim.
- Não sei se isso é muito sensato.
Tam emin değilim.
Não tenho a certeza.
Hala ne olduğumdan emin değilim.
Ainda não sei bem o que sou.
Henüz tam emin değilim ama görünüşe göre seni süper güçlü kılan şey aynı zamanda şarapneli içeriye hapsediyor.
Não me cites, não tenho a certeza absoluta, mas parece que o que te torna tão forte é exatamente o que está a prender e a sugar os estilhaços.
Söyler miyim emin değilim.
Não. Não sei se o faça.
Sınırlı sayıda üretilen bir gitar bu. Satmak istediğimden emin değilim.
Nem tenho a certeza se eu estaria a fim de o vender.
O birinin ben olduğumdan emin değilim işte.
Não tenho a certeza que seja eu.
- Burada olduğundan emin değilim.
- Em que quarto está? - Não sei se está aqui.
Mucizenin ne olduğunu bildiğimden ya da onlara inanıp inanmadığımdan emin değilim.
Não tenho a certeza se, na altura, entendia o que eram ou se acreditava neles.
Emin değilim. Görücez.
Não estou a acompanhar.
- Evet, evet, evet. Hâlâ doğru adamı işe aldığınızdan emin değilim.
Mas continuo a achar que, se contratarem a pessoa certa...
Şu anda nerede olduğundan emin değilim ama sanırım Boston'dasın.
Não sei onde é que andas.
Emin değilim.
Não estou certo disso.
Ondan pek emin degilim.
Não tenho a certeza disso.
- Emin değilim.
- Não estou muito seguro disto.
- Emin değilim.
Não sei.
değilim 815
emin misin 2639
emin ol 169
emin olmak istiyorum 28
emin olmak istedim 23
emin olun 89
emin olmak için 34
emin olabilirsin 152
emin misiniz 577
emin olabilirsiniz 33
emin misin 2639
emin ol 169
emin olmak istiyorum 28
emin olmak istedim 23
emin olun 89
emin olmak için 34
emin olabilirsin 152
emin misiniz 577
emin olabilirsiniz 33