Emin olmalıyım Çeviri Portekizce
639 parallel translation
- Emin olmalıyım.
- Só queria ter a certeza.
Köprünün havaya uçtuğundan emin olmalıyım, yoksa onarabilirler.
Tem de desaparecer. Antes do ataque, senão constroem-na de novo.
Hayatında bir kadın olmadığından emin olmalıyım.
Tenho de certificar-me de que não há mulheres por perto.
Çünkü sizden başka kimsenin saraydan bir şey çalmayacağından emin olmalıyım.
Para assegurar-me que ninguém roube o palácio.
- Kanıt. Emin olmalıyım.
- Preciso de provas.
- Emin olmalıyım.
- Tenho de ter a certeza.
Parada anlaşmadan önce bunun memnuniyet verici olduğundan emin olmalıyım.
Preciso ver se funciona bem antes de acertarmos o preço.
Belki saçmalıyorum, ama emin olmalıyım.
Pode ser uma tolice, mas preciso de ter a certeza.
Doğru aldığımdan emin olmalıyım.
Quero ter a certeza de que escrevi bem.
Önce ne kadar kazanabileceğinizden emin olmalıyım.
Primeiro quereria investigar qual seria seu potencial de ganho.
Birinin güverteden düştüğümü gördüğünden emin olmalıyım.
"Tenho que me certificar que alguém me vê cair."
Uykuya dalmadığımdan emin olmalıyım.
"Tenho de procurar não adormecer."
Fakat başlamadan önce, Bay Stanton, kesintisiz 20 dakikamız olacağından emin olmalıyım.
Mas antes de começar, S.r Stanton, tenho de me assegurar de que não seremos interrompidos nos próximos 20 minutos.
- İlgisinin devamlılığından emin olmalıyım. - Ona bundan vurdun.
- Eu queria que seguisse interessado.
♪ Emin olmalıyım ♪
Tenho de ter a certeza
Emin olmalıyım.
Tenho de ter a certeza.
Bir adamı bu şekilde suçlamadan önce, kesin emin olmalıyım.
Antes de acusar um homem, tenho de ter a certeza.
Bunun için sezgilerime bakmalı ve tam emin olmalıyım.
Tenho de ser cauteloso. Para ter a certeza absoluta!
Adamlarımı aşağıya getirmeden önce zararsız olduğundan emin olmalıyım.
Mas antes de trazer para cá a minha gente, quero provas disso.
- Ne yapmam gerektiğine emin olmalıyım...
- Quero ter a certeza que faço o que...
Senin bu konuştuklarımı yapabileceğinden emin olmalıyım.
Eu quero ter certeza de que ele será aplicado na prática, o que você diz.
Ama yalan söyleyip söylemediğinden emin olmalıyım.
Mas preciso de saber se ele está a mentir. Não podemos responder a isso sentados aqui em cima.
Dohlman gemiye çıkarılmadan önce, güvenlikten emin olmalıyım.
Tenho de me certificar da segurança, antes que a Dohlman suba.
Emin olmalıyım.
Liga mesmo.
Bay Hırpani, kızıma bakabileceğinizden emin olmalıyım.
Mr. Maltrapilho, quero ter a certeza de que pode cuidar da minha filha.
Onaylanacağından emin olmalıyım.
Quero ter a certeza de que será aprovado.
ve artık susacağından da emin olmalıyım.
Também preciso de estar confiante que ele vai ficar de boca fechada.
Sana kötü davrandığımın farkındayım. Ama birşey bilmediğinden emin olmalıyım. Bak...
Sei que me portei muito mal, mas tinha de ter a certeza do que tu sabias.
Eğer Ruddy ile kapışacaksam, arkamın sağlam olduğundan emin olmalıyım.
Se tenho que ir ao tapete com o Ruddy, que seja no meu terreno.
Bana da biraz zaman ver, işlerin yolunda olduğundan emin olmalıyım.
Já me dá tempo de ver se está tudo pronto.
Öyle olsun, ama paranın... yarın hesabında olacağından emin olmalıyım.
O dinheiro precisa de estar na conta dele, ámanhã.
0700 da geri döneceğine emin olmalıyım.
volte antes das 07 : 00.
- Sana inanmak istiyorum, ama emin olmalıyım.
Era ele. - Eu quero acreditar em ti, mas tenho que ter certeza.
Emin olmalıyım...
Tenho de ir...
Sizin malı çıkarabileceğinizden ve malın defosuz olduğundan emin olmalıyım.
Tenho de saber que têm capacidade e que a mercadoria não tem defeito.
Ancak yine de emin olmalıyım. Her şey % 100 tamam mı?
Eu queria que soubesses, que está tudo 100 % ok.
- Tılsımın yok edileceğinden emin olmalıyım.
Tenho de ver o talismã destruído.
Evet, benim gibi düşünüyor, dahası bunun her yönünü düşündüğümden mantıklı ve hesaplı olarak sorununu bulduğumdan emin olmalıyım.
Sim, mas ela pensa como eu. Eu devia antecipar-me e descobrir o que ela irá fazer de uma forma lógica e racional.
İlk önce hayatımdan zevk aldığıma emin olmalıyım.
Sou a primeira a garantir o meu prazer realizado!
- Emin olmalıyım.
- Tenho que ter a certeza.
Otobüse bindiğinden emin olmalıyım.
Quero garantir que ela entra no autocarro.
Ama otobüse bindiğinden emin olmalıyım.
Mas tenho de garantir que entra no autocarro.
- Hayır, bindiğinden emin olmalıyım.
- Não, quero garantir que entras.
Ayrıca... şartlı tahliye memurunla ve iş bulma kurumuyla görüştüğünden emin olmalıyım.
Então, vê se vais falar com o delegado da condicional, e o centro de emprego.
Ama emin olmalıyım.
Mas preciso de ser alguém de confiança.
Bakın, ben eşinize saygı duyuyorum. Onun da bana saygı duyacağından emin olmalıyım.
E estou a assegurar-me de que ele me respeita a mim.
Ama orada yeterince su bulacağımızdan emin olmalıyız.
Mas temos de ter a certeza que vamos ter água suficiente lá.
Dur da önce salona bir göz atayım, güvenli olduğundan emin olmalıyız.
Vou dar uma vista de olhos antes, a ver se o caminho está livre.
Paranın orada olacağından emin olmalıyım.
O dinheiro vai lá estar?
Hayatımızı kurtaracağımızdan emin olmalıyız.
Temos de estar certos, para nos salvarmos. - Precisamente.
Ama Onu gemiye almadan önce, bunu kendi rızasıyla yaptığından emin olmalıyım
O passageiro russo chegou.
emin değilim 1019
emin misin 2639
emin ol 169
emin olmak istiyorum 28
emin olmak istedim 23
emin olmak için 34
emin olun 89
emin olabilirsin 152
emin misiniz 577
emin olabilirsiniz 33
emin misin 2639
emin ol 169
emin olmak istiyorum 28
emin olmak istedim 23
emin olmak için 34
emin olun 89
emin olabilirsin 152
emin misiniz 577
emin olabilirsiniz 33