En iyisi Çeviri Portekizce
10,927 parallel translation
Bir avukat, her zaman bizimle konuşmanın en iyisi olduğunu söylerdi.
Um advogado aconselhava-te que é muito melhor falares connosco.
Benim için en iyisi nedir bilemezsin.
Não sabes o que é melhor para mim.
Sizin için en iyisi, taşıyıcı anneyi konuşması için ikna et... Böyle bir şey olmayacak.
O melhor seria convencer a barriga de aluguer...
En iyisi olup olmadığını merak ediyor musun?
Queres saber qual foi o melhor?
- En iyisi değilsin.
- Tu não foste o melhor.
Bu konu kapanırsa herkes için en iyisi olacak.
Seria o melhor para todos se seguíssemos em frente.
Valla bence Children serinin en iyisi. - Orijinali hariç tabii.
Quero dizer, honestamente, para o meu dinheiro, "Os Filhos" é o melhor da série... tirando o original, claro.
En iyisi ben gidip bir aramayı kontrol edeyim.
Porque não vou monitorizar a busca?
O belki de en iyisi.
Talvez seja melhor assim.
Onun için en iyisi bu.
Isso é o melhor que eu posso esperar.
Doğrudan temas kurmanın en iyisi olduğuna karar verdim.
Decidi que uma abordagem direta é melhor.
Bu şerefsizlere istediklerini söylemek en iyisi bence.
Sabes, Acho que é melhor... Dizer aqueles bastardos o que eles querem.
Bu hepimiz için en iyisi.
Isto é o melhor para todos nós.
En iyisi buysa yapmak isterim o zaman.
Se isso é o melhor... Então eu quero-o fazer.
- Elindekilerin en iyisi biziz.
Somos o melhor que tens.
Sadece arkadaş kalmamız bence en iyisi.
Acho que é melhor se formos apenas amigos.
Oh, en iyisi bu muydu?
Isso é o melhor que tens?
- Evet. Bana göre en iyisi.
Sim, é a melhor, na minha opinião.
En iyisi mi? Micah'nın ayakkabısında bulduğumuzun aynısı.
A mesma que encontramos nos sapatos do Micah.
En iyisi barışın ve dost olun.
Está arrumado, fim da história. Agora, saiam.
En iyisi onu unutmak olur. Ayrıca Veer'i düşün.
É melhor que esqueças tudo e penses no Veer.
# Gerçekten en iyisi ben kaçayım #
É melhor despachar-me
# En iyisi seni sevmek #
Mas amo-te ainda mais
Siz en iyisi "kimliği belirsiz kişi" olarak kayıtlara geçin.
Eu marcava-o como "desconhecido".
En iyisi onu çagirmak diye düsündük.
Pensamos que era melhor trazê-lo.
Walter... su anda zor günler geçiriyor ve en iyisi onu yalniz birakmamiz.
O Walter está... A passar por muita coisa e é bom deixarmo-lo sozinho.
Aralarına karışmak en iyisi.
É melhor para passar despercebido.
Uzman nişancı. Ekibinin en iyisi. 500 metrede açık alanda hareket eden hedefi kusursuz vuruyormuşsun.
Atirador exímio, o melhor da sua unidade pelo que sei, infalível num alvo em movimento a 450 metros.
Elinden gelenin en iyisi bu mu, bir kamyoncu?
Um camionista. É o melhor que consegues?
Anladın mı? Bitiremeyeceğimiz bir muhabbete başlamamak en iyisi.
É melhor não começarmos nada que não possamos acabar.
- En iyisi olacak zaten leydim.
E tê-lo-ei, Milady.
- Şimdilik en iyisi, dinlenmeniz.
- Por agora, é melhor descansar um pouco.
Bence bizim için en iyisi olur...
Acho que é melhor se nós...
En iyisi miyim bilmiyorum ama olmaya çalışıyorum McGee.
Não sei se é o melhor, McGee, mas estou a trabalhar nisso.
Dürüst olmak en iyisi.
Sejamos honestas.
- En iyisi böyledir belki.
- Talvez tenha sido o melhor.
Belki de bu en iyisi.
Talvez isso seja o melhor.
Öbür şey her neyse kendine saklamanın ikimiz için de en iyisi olacağından eminim.
Seja o que for que ias dizer, tenho a certeza de que era melhor para os dois se o guardares só para ti.
- En iyisi töreni iptal etmek. - İnan ki üstünde çalışıyoruz.
- O mais seguro era cancelar a missa.
Size yalan söyleyip "Harika" demeyeceğim ama elimizdekinin en iyisi bu.
Não vou mentir e dizer que é óptimo, mas é a melhor jogada que temos.
Bence senin için en iyisi planlarını öğrenmek kalbinin tekrar yerinden sökemez böylece, hepsi bu.
Acho que seria bom para ti saberes quais são os planos dela, para que ela não te arranque outra vez o coração.
Sanırım bu konudan bir daha bahsetmememiz en iyisi olacak.
Acho que é melhor nunca mais falarmos sobre isso novamente.
İşinin en iyisi.
Ela é a melhor na área.
- Sizi yatağınıza yatırmamız en iyisi olacak efendim.
É melhor levá-lo para a cama, senhor. Vá lá, Brian.
Bunu konuyu yaşımın getirdiği duygusallığa verip kapatalım en iyisi.
Vamos apenas dizer que estou a ficar mole com a idade.
Elde edebileceğimizin en iyisi bu şu anda.
Isto é o mais próximo de uma garantia que vamos ter.
En iyisi ve hatta iyi bile olmak zorunda değil.
Pode ser qualquer um. Não precisa ser o melhor amigo, nem sequer bom.
Daha iyi olduğunda Matematik 25 alırsın, ama en iyinin de iyisi olduğunda Matematik 55 alırsın ki onda da ileri calculus ve lineer cebir vardır.
Quando és melhor que isso, fazes a "Math 25". Mas quando és o melhor o absolutamente melhor, fazes a "Math 55", abrange cálculos avançados e álgebra linear.
Bu sana verilecek küçük bir tavsiyenin en iyisi.
Não fazer alarido é o melhor conselho que alguma vez lhe darão.
Harper, sessiz kalman en iyisi.
Harper, é melhor ficares em silêncio.
En iyisi burasıydı.
O melhor era aqui.