Gitmem lazım Çeviri Portekizce
3,817 parallel translation
Havaalanına kadar gitmem lazım da.
Tenho de ir para o aeroporto.
Diğerine gitmem lazım.
Preciso fazer no outro.
Çarşamba günü hayvan dükkânına gitmem lazım.
Na quarta-feira tenho de ir à loja de aves.
- Hemen gitmem lazım.
- Tenho de ir, neste instante.
Sabah daireme gitmem lazım.
Tenho de ir ao meu apartamento, esta manhã.
- Sadece çekip gitmem lazım buradan.
Eu deveria apenas ir embora daqui...
Gitmem lazım.
Tenho que ir.
Sorun değil, D. Gitmem lazım zaten.
Não faz mal D. De toda a maneira tenho de ir.
İsterdim ama şu psikiyatri şeyime gitmem lazım.
Adorava, mas tenho consulta marcada com o psiquiatra. Então...
- Gitmem lazım!
Tenho de ir.
Gitmem lazım.
Tenho de voltar para a minha família.
Gitmem lazım. Al bakalım.
Tenho de ir.
İşe gitmem lazım.
Tenho de ir trabalhar.
Benim işe gitmem lazım ama Sheila için iyi olur bu.
Tenho de ir trabalhar. Vai ser bom para a Sheila tomar conta dele.
Gitmem lazım tatlım.
Tenho de ir, querida.
Ben... Gitmem lazım.
Tenho de ir.
Evet, bu demek oluyor ki gitmem lazım.
Pois, o que significa que tenho que ir.
Hatta o kadar heyecanlıyım ki tuvalete gitmem lazım.
Está bem. Na verdade, estou tão excitada que vou à casa-de-banho.
- Tuvalete gitmem lazım.
- Tenho de ir à casa de banho.
- Tuvalete gitmem lazım.
Tenho de ir à casa-de-banho.
Lavaboya gitmem lazım.
Casa de banho.
İşe geç kaldım. Gitmem lazım.
Tenho de ir.
Ben, benim gitmem lazım.
Tenho de ir.
Benim gitmem lazım.
Tenho de ir.
- Gitmem lazım. - Hayır, hayır, hayır, hayır. Jakes geldiğinde burada olman lazım.
Precisas ter alguém quando o Jakes chegar.
Doktora gitmem lazım.
Tenho de ir ao médico.
İşe gitmem lazım, kusura bakma.
Tenho de ir trabalhar. Desculpa.
Şey, benim gitmem lazım.
Bem, tenho de ir.
Gitmem lazım.
Eu preciso sair daqui!
Gitmem lazım.
- Já venho.
Beyler, galiba kendimiz hazırlamak zorunda kalacağız. Ama önce tuvalete gitmem lazım.
Bem, amigos, temos de preparar a bebida, mas antes vou à casa de banho.
Gitmem lazım. Teşkilâtta bir sorun var da.
Tenho de ir, há um problema no departamento.
Marge gitmem lazım.
Marge, tenho que ir.
- Ayakyoluna gitmem lazım.
Tenho de ir à casa-de-banho.
- Benim önden gitmem lazım.
- Ei, tenho de ir primeiro.
Chicago'ya geri dönmem ve cenazeye falan gitmem lazım.
Tenho que voltar a Chicago, e ir ao funeral, e tudo isso.
Hayır, buradan gitmem lazım.
Não, tenho de sair daqui.
- Hadi be adam! İşe gitmem lazım!
Ei, vá lá, meu, tenho que ir para o trabalho!
Buradan defolup gitmem lazım.
É melhor desaparecer já daqui!
Şu yeni açılan kulüp Saboteur'un açılışına gitmem lazım.
Tenho que ir nesta estreia, deste novo clube, Saboteur.
Gitmem lazım.
É melhor eu ir andando.
Eve gitmem lazım.
Tenho de ir para casa.
Bankaya gitmem lazım.
Tenho de ir ao banco.
Gitmem lazım.
Tenho de ir.
Benim gitmem lazım.
Tenho que ir.
Havaalanına gitmem lazım.
Estou pronta para ir para o aeroporto.
Gitmem ve onunla konuşmam lazım.
Preciso de falar com ela.
Gitmem lazım.
Tenho que desligar.
Gitmem lazım.
Vou indo.
İstasyona gitmem lazım.
Tenho que voltar para o quartel.
Şimdi gitmem lazım.
Tenho de ir.
lazım 25
gitmemi mi istiyorsun 48
gitmek 43
gitme 1049
gitmelisin 203
gitmedim 39
gitmek istiyorum 180
gitmeyeceğim 167
gitmem gerek 808
gitmek istemiyorum 210
gitmemi mi istiyorsun 48
gitmek 43
gitme 1049
gitmelisin 203
gitmedim 39
gitmek istiyorum 180
gitmeyeceğim 167
gitmem gerek 808
gitmek istemiyorum 210
gitmem gerekiyor 305
gitmedi 39
gitmen gerekiyor 24
gitmem 53
gitmeni istemiyorum 71
gitmeliyim 1495
gitmek istiyorsun 19
gitme zamanı geldi 35
gitmek mi 131
gitmeden önce 102
gitmedi 39
gitmen gerekiyor 24
gitmem 53
gitmeni istemiyorum 71
gitmeliyim 1495
gitmek istiyorsun 19
gitme zamanı geldi 35
gitmek mi 131
gitmeden önce 102