Hatırlatma Çeviri Portekizce
435 parallel translation
Bana hatırlatma şunu.
Não me lembre disso.
Hatırlatma notu.
Comunicado interno.
- Hatırlatma, Sam.
- Agora não faças troca disso. - Não estou a fazer troça.
Lütfen hatırlatma bana.
Nem me lembre.
Ama bana bunu asla sana gayrimenkul almam için hatırlatma.
Mas não deixe que faça negócios contigo.
Hatırlatma bunları.
Não comandava mais nenhum.
Sadece ne kadar muhteşem bir hemşire olduğunuza dair bir hatırlatma.
- Isso é apenas para lembrar você que enfermeira excelente você é.
İnsanlar yaşlanıp çirkinleştiğinde Onlara hatırlatma lütfunda bulunmak daha kibarca olmaz mı?
Quando as pessoas são velhas e feias é melhor não deixá-las se lembrar disso, não acha?
Dışarı çıkıp, bugünün günlerden ne olduğunu ona hatırlatma nezaketini gösterir misin?
Importas-te de lhe lembrar que dia é hoje?
- Hiç hatırlatma.
- Não mo recordes, por favor.
Şimdi de radyonuzu gece açık bırakmanızla ilgili bir hatırlatma.
Agora, eis um aviso acerca de deixar o seu rádio ligado durante a noite.
Hatırlatma.
Nem lhe lembres.
Danieli'yi hatırlatma bana.
Não me lembres do Danieli...
Bu yalnızca bir hatırlatma listesi. İmzalaman gerekmez.
É só uma lista, não é preciso assinares.
- Hatırlatma bana. - Siz ikiniz tartışmayı bırakın ve gidelim.
- Parem com a algazarra e vamos.
Unutanlara hatırlatma, bugün 21 Nisan. Mutlu yıllar Antonio Körfezi.
E no caso de se terem esquecido, hoje é 21 de Abril... e parabéns, para António Bay.
Umarım siz bu olacaklara hazırlıklı gelmişsinizdir. Yalnız az önceki gibi bir hatırlatma daha yapayım.
Sei que foram preparados para isto... mas é bom alertá-los mais uma vez.
Lütfen dikkat. Mezuniyet etkinlikleriyle ilgili birkaç hatırlatma.
A vossa atenção para o programa das festas.
Lani Kai Lani Luau'da güneş battığına göre son sınıflara bir hatırlatma : sevgili Başkanımız Kennedy'nin dediği gibi,
Com o sol a pôr-se sobre o Lani Kai Lani Luau, lembro aos nossos finalistas as palavras do Presidente Kennedy /
Sadece bir hatırlatma.
É só um lembrete...
Hatırlatma. Zamanında yapılacak en doğru şeydi.
Era o que devia ter feito.
İyi hatırlatma.
Bem visto.
Bazılarında, okuldaki beş para etmez barakanın arkasında yaptıklarını kısaca bir hatırlatma.
Algumas pessoas basta um breve olhar pelo seu comportamento na escola.
Benim için küçük bir hatırlatma, Hastings : Hiçbir davayı hafife alma. Değersiz bir dava.
É uma pequena recordação de que não devemos desprezar o trivial, nada é indigno.
küçük bir hatırlatma.
Achei que conseguia melhor.
Hiç hatırlatma. Ama iyi yanından bak!
Mas pense pelo lado bom!
Aile dramlarımızı hatırlatma, bunları biliyorum.
Não me dês a saga da família. Eu conheço-a.
Andy, hatırlatma!
- Por favor, nem me lembres!
Unutmayın, cuma günü..... Bon Franklin ve Aretha Franklin burada bizimle olacak. Cumartesi günü de Babil'e gezi var. Ve çok önemli bir hatırlatma :
Lembrem-se, nesta sexta-feira Ben Franklin e Aretha Franklin estarão connosco, no sábado, viagem de estudo à Babilónia, e, muito importante, não façam os trabalhos de casa sem usarem fones nos ouvidos.
- Hiç hatırlatma. Söylemedi demeyin tamam mı? Ben sizi uyardım.
Bem, depois não digam que...
Öz geçmişim hakkında hatırlatma notları.
Além de cuidar de mim, a Marga está a escrever a minha autobiografia.
- Hatırlatma!
- Nem me fales.
Bir hatırlatma...
Lembre-se.
Bize yeni katıldıysanız, küçük bir hatırlatma yapalım ilk gelen sonuçlara göre Florida'da tek varlığı adı olan tanınmayan bağımsız bir aday muhtemelen açık arayla bir zafer kazanacak.
As nossas sondagem prevêem que na Florida um candidato independente que joga no seu nome possa ganhar por uma margem pequena.
Bir hatırlatma : servis gemisi adadan saat 19 : 00'da ayrılacak.
Atenção : O barco para o continente parte às 19h.
Bana şunu hatırlatma.
Todd, nem me lembres.
- Tarih sınavın nasıl geçti? - Hatırlatma.
- Como foi a prova de história?
Size bu akşam 10-İleri'de gerçekleşecek konser hakkında hatırlatma yapmak isterim.
Gostaria de Ihe recordar o concerto desta noite.
Ve sadece bir hatırlatma ; Linda'nın sıvışarak masanıza gelip kendi özel şovunu sadece 5 dolara yapmasından daha fazla isteyeceği bir şey yok.
Recordo-lhes que a Linda adoraria deslizar até as vossas mesas para oferecer-lhes um "show" privado por apenas 5 dólares.
Ve sadece bir hatırlatma ; Michelle'in masanıza gelip kendi özel şovunu yapmaktan daha fazla isteyeceği bir şey yok.
Recordo-lhes que nada agradaria mais à Michelle como ir à sua mesa fazer-lhe a sua dança privada.
Ve sadece bir hatırlatma ; yalnızca 5 dolar güzel kızlarımızdan herhangi birinin masanıza gelmesi ve kendi dünyasının gizemlerini göstermesi.
Recordo-lhes que 5 dólares é tudo o que custa uma das nossas encantadoras meninas ir à sua mesa e ensinar-lhe os mistérios do seu mundo.
Ama sadece hatırlatma... Bir rüya kadar uzaktayız...
Mas, lembrem-se, estamos só à distância de um sonho,
Aman, hadi ama, hatırlatma bana.
Oh, vá lá, não me lembres.
Ben bu anı gelecek için sabit bir hatırlatma olarak kullanabilirim.
Mas usarei este momento como uma advertência para o futuro.
Küçük bir hatırlatma- - Eğer okuldan kaytardığını kanıtlarsam işin bitti.
se dedscobrir que faltaste às aulas, dou-te cabo do couro.
Hatırlatma yapın, 4. düzey alarm neydi?
Não me lembro. Que é Con-Def 4?
Hatırlatma.
Para não esquecer.
Hatırlatma bana.
Nem me lembres.
Sadece bir hatırlatma.
Um lembrete.
Bunu bana hatırlatma.
- Nem me lembres.
Fırlatma ünitesini söktüklerinde modül sende hatıra kalacak. Geleceği değiştirdi.
Quando destruírem isto, ficas com a nave como lembrança.
hatırlamıyorum 685
hatıra 18
hatırlıyorum 715
hatırla 239
hatırladın 20
hatırladın mı 1207
hatırlıyor musun 713
hatırladım 301
hatırladın mı beni 20
hatırlayacağım 21
hatıra 18
hatırlıyorum 715
hatırla 239
hatırladın 20
hatırladın mı 1207
hatırlıyor musun 713
hatırladım 301
hatırladın mı beni 20
hatırlayacağım 21