Işlerim var Çeviri Portekizce
1,467 parallel translation
Benim de önemli işlerim var zaten...
Também tenho coisas importantes...
Yapacak işlerim var.
Tenho trabalho a fazer.
- Hayır, Yapacak işlerim var.
- Não, eu tenho coisas a fazer.
Çalışmak demişken, şu uçak safsatasıyla ilgili işlerim var.
A propósito, tenho de ir tratar de umas "tretas dos aviões".
Hayır Claude, kasabada bazı işlerim var da.
Não, Claude, tenho coisas a tratar.
- Benim yapacak işlerim var.
- Vou tratar de uns assuntos.
- Tatlım, babanla git. Yapacak işlerim var.
- Querida, vai com o papá.Tenho coisas a fazer.
Reddedildi. Şimdi ilgilenmem gereken işlerim var... ve sen gitmelisin. Mezarlıktan koparılmış kafalar topluyor olacaksın.
Agora tenho que me ocupar de uns adolescentes que faltaram ás aulas... e tu tens que te ir embora.
'Git'dedim ona bugün meşgulum, yapacak işlerim var.
"Vai embora", digo-lhe eu. Estou ocupada. Tenho o que fazer.
Buradan ayrılamam, yapacak işlerim var. Ayrıca arabayı karım aldı.
Não posso sair, tenho trabalho a fazer.
Sizin için işlerim var, ama siz meşgul görünüyorsunuz.
Tenho um trabalho para vocês, mas parecem muito ocupados.
Konuşacak şeyimiz yoksa, neden telefondayız? Yapacak işlerim var.
Se não tens nada para dizer, porque estamos ao telefone?
Senin için bazı işlerim var.
Há aqui uma pequena tarefa para ti.
- Orada önemli işlerim var.
- Eu preciso de ir. Tenho lá um assunto a resolver, percebes?
Bazı önemli işlerim var.
Agora tenho um trabalho importante
Yarın yapmam gereken işlerim var. Saat tam 7'de burda olurum.
Tenho algumas coisas a fazer, mas regresso ás 19 : 00 o mais tardar.
Yapacak işlerim var.
Tenho que fazer.
- Hayır, buna zamanım yok. - Yapacak işlerim var.
Tenho coisas a fazer.
Dikkat çekmeye çalışan bir çocukla uğraşmaktan daha önemli işlerim var.
Sei que tenho coisas melhores a fazer do que brincar com um miúdo que só está a tentar ter atenção.
Yapacak işlerim var.
Bom, é melhor ir andando.
Yapacak işlerim var.
Tenho as minhas funções.
Banka işlerim var. Woodbury'de.
Assuntos com o banco em Woodbury.
Evet, çok hoş bir teklif ama, ama yapacak işlerim var.
Que querido, mas tenho coisas para fazer.
- Yapacak işlerim var.
- Tenho um negócio para dirigir.
Ben sadece... kendim için, Bait Shop dışında yapmam gereken işlerim var, yani... Biliyorsun.
É só que... para mim, tenho muitas obrigações... neste momento, fora do Bait Shop, por isso... entendes.
Evet zaten yarın erkenden yapılacak işlerim var.
Sim, amanhã tenho de trabalhar cedo.
Sanırım eve gidebilirim ama burada yapmam gereken önemli işlerim var.
Acho que podia ir para casa, mas há coisas importantes para fazer por aqui.
Biraz bürokratik işlerim var.
Desapareçam daqui.
Evet. Benim de kendi işlerim var.
Sim, também tenho as minhas coisas.
- Bitmeyen işlerim var.
- Ainda tenho assuntos por tratar.
Yapacak işlerim var, o yüzden...
Tenho um compromisso...
Bir uzay gemisiyle gezegenin etrafında gezmekten daha iyi işlerim var.
Tenho mais que fazer do que andar a orbitar o planeta numa nave.
Benim de bazı kâğıt kalem işlerim var. Şeyle ilgili... Ofisle ilgili.
É, eu preciso adiantar uma papelada que é lá do consultório.
Yarın için bölgede yapacak işlerim var.
Tenho um assunto para tratar no sítio, amanhã.
Bakın, ilgilenmem gereken acil işlerim var.
Olha, tenho assuntos urgentes a tratar.
- Yapılacak işlerim var.
Tenho negócios para tratar.
Yarın işlerim var.
Tenho compromisso amanhã.
Yapacak işlerim var, sen neden yapmıyorsun?
Tenho trabalho a fazer, porque não está fazendo?
Ayrıca yapılacak daha iyi işlerim var.
Além disso, tenho mais que fazer.
Benim ise daha yapacak işlerim var.
Eu ainda tenho umas coisas para fazer aqui.
- Okuldan önce işlerim var.
- Tenho umas coisas para fazer.
- Biliyorum ama gerçekten işlerim var. - Darnelle, sana yakın olmaya çalışıyorum.
- Darnelle, quero ficar perto de você.
Sizin planlarınızın yerini alacak gizli palyaço işlerim var.
Tenho assuntos ultra-secretos de palhaço que preciso resolver e preciso do seu carro.
Yapılacak işlerim var!
Tenho trabalho para fazer.
İşlerim var.
Tenho oque fazer.
- İşlerim var, emery.
- Tenho de ir trabalhar, Emery.
Kalamam, yapacak işlerim var.
Não, tenho que fazer.
Yapamam. Yapmam gereken işlerim var.
Não posso, tenho coisas para fazer.
İşlerim var ve ben...
Tenho de fazer umas coisas e...
İşlerim var.
Estou ocupada.
Yapacak işlerim var.
Tenho merdas a fazer.
var mısın yok musun 30
vardık 38
varsa 36
varenka 16
varşova 132
var tabii 24
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19
vardık 38
varsa 36
varenka 16
varşova 132
var tabii 24
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19