English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ K ] / Karnın aç mı

Karnın aç mı Çeviri Portekizce

165 parallel translation
Karnın aç mı?
Estás com fome?
Karnın aç mı?
Tem fome?
Karnın aç mı Harold?
Tens fome, Harold?
Karnın aç mı?
Não está com fome?
Karnın aç mı?
Oh. Estás com fome?
Hey, Fawkes, karnın aç mı? Hah?
Ei, Fawkes, tens fome?
Neden, karnın aç mı?
Porquê? Tens fome?
Karnın aç mı?
Tem fome ou...?
- Karnın aç mı, hayatım?
- Tem fome, meu caro?
- Karnın aç mı?
- Tens fome?
Karnın aç mı? " gibi.
Queres comer alguma coisa? "
Dinle. Karnın aç mı?
Ouve, querida, tens fome?
Hey, karnın aç mı?
Tens fome?
Karnın aç mı?
Está com fome?
Karnın aç mı?
Tem a barriga vazia?
Karnın aç mı?
Não tens fome?
Karnın aç mı uyuyacaksın?
E tu vais para cama com fome.
Karnın aç mı, evlat?
Olha lá, miúdo, tens fome?
Karnınız aç mı?
Ah, fome. Sim, sim.
- Karnınız aç mı?
- Tem fome?
Karnın aç mı?
Tens fome?
Kaldırın şunları. Karnım aç değil.
- Guarde isso, não tenho fome.
Merak ediyorum aslında Henry, bir gün bir şeyi umursayacak olsam bu, hiç de adetim olmadığı üzere karnımın acıkması olurdu.
Nem sei se me importo com alguma coisa, se tenho fome só por hábito.
Karnın acıktı mı?
Tens fome?
Karnınız aç mı? Kahve yeterli. Teşekkür ederim.
Não, café está bem, obrigado.
Karnın aç mı?
- Tens fome?
Sinirlerim çok gergin. Karnım acıktı. Oruç tuttuklarını mı sanıyorsun?
Os meus nervos estão no limite porque estou cheio de fome... achas que eles fazem jejum?
"Ayakların üşürken karnın acıkırsa ister canım pizza."
"Pés frios, desejo de pizza."
Çıkın. - Çocuklarımızın karnı aç.
Os nossos filhos têm fome.
- İtme, bırak. - Çocuklarımızın karnı aç.
Dá-nos pão.
Niye şimdi böyle yapıyorsun? Sizin aç karnınızı doyurmaktan bıktım.
Nos enganou umas 50 milhões de vezes.
- Adamın karnı acıkmıştır. - Yer açın da şuraya oturayım.
Traga um prato pro Mr.
Karnım beni bıçakladığın yerden hala acıyor.
A minha barriga ainda me dói da facada que me deste.
Eğer bu yerde yemek yiyeceksek, karnımızın çok çok aç olması gerekecek.
Se formos comer neste sítio, teremos que ter muita, muita fome.
Karnınız aç mı?
Está com fome?
Oh, karnın acıktı mı?
Oh, já almoçou?
Yarım saat sonra yeniden karnın acıkır.
Daqui a meia hora terás fome.
Parayı alacak da aç karnını doyuracak. Varım!
Quer ver se aumenta o subsídio da segurança social.
Kahramanlık karnını acıktırdı mı?
O heroísmo abre-te o apetite?
Ama karnımın içinde korkunç bir acı hissettim.
Mas nas minhas entranhas, bem cá no fundo, vivo num tormento terrível.
- Karnın acıktı mı?
- Não tem fome? - Sim.
Karnın acıkmaz mı?
Não vais ficar com fome?
Çok iyi. Karnımı acıktırdın.
Lindo, agora fez-me fome.
- Büyükbaba, karnın aç mı?
Agora há três mãos para te ajudar no trabalho. - Gostas?
Hala mı karnın aç?
Ainda tens fome, Max?
- Organların içinde bulunduğu kesenin zarını keseceğim ve bebeğin karnına küçük bir kesik açıp organları içeri koyacağım.
- Vai correr tudo bem. - Removemos a membrana que contém os órgãos, fazemos uma pequena incisão no abdómen da bebé e tornamos a colocá-los lá dentro.
- Karnın mı acıktı?
Notas de compras.
Karnın acıktı mı?
Queres jantar? Olá...
Karnım çok aç ama yangın çıkartıp duruyorum.
Estou muito zangada, mas continuo a fazer fogos.
Karnın mı acıktı?
Ah, tens fome.
Sanırım karnı acıktı, altını değişmek de gerekebilir.
Deve estar com fome, e se calhar tem a fralda suja.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]