Kaza mı Çeviri Portekizce
1,576 parallel translation
- Kaza mı?
- Acidente?
LAPD ve Gizli Servis bölgeye giriş çıkışı engellerken, Yetkililer sessizliklerini koruyor ve bunun bir kaza mı yoksa...
- Não telefona, não. Vá lá. Esse não é o nosso trabalho.
Jack, bir kaza mı geçirdin yoksa son günlerde bir kavga mı yaptın?
Jack, esteve envolvido nalgum acidente ou nalguma luta?
- Kaza mı geçirdin?
- Tiveste um acidente?
Peki kaza mı, değil mi?
Pode-se perguntar : acidente ou não?
- Kaza mı geçirmiş?
- Ela sofreu algum acidente?
On arabanın karıştığı zincirleme bir kaza mı var yoksa orta şeritte yavaş giden bir otobüs mü?
É um engarrafamento de 10 carros? Ou apenas um autocarro lento na faixa central?
Bir kaza mı yaptılar? Ne kadar hasar var?
Eles tiveram um acidente?
Kaza mıydı? .
Um acaso?
Bir kaza mı?
Um acidente? Está bem.
- Bu bir kaza mı yoksa...
- Foi um acidente ou...
Kaza mı?
Acidental?
- Coop kaza mı geçirdi?
- O Coop teve um acidente?
Teknenizde bir kaza mı oldu?
Houve um acidente no seu barco?
Kaza hayatımı gözden geçirmemi sağladı ve beni alıp götürdü.
O acidente fez-me pensar na vida e em como esta pode acabar de repente.
Kaza geçirdim. Bana şanslı mı diyorsun bir de?
Estive no meio de um acidente e diz-me que tive sorte?
Sarışın ve güzel bir kadının giydiği ayakkabı onu gerçekten hoş yapıyor. sanırım, Bunu kendi dünyamda unuttum, birşeyler asla sadece kaza değildir.
Cego por uma mulher cujos sapatos lhe faziam saltar os músculos das pernas, esqueci-me que no meu mundo as coisas nunca são meros acidentes.
Sonra karım terketti ve sarhoşken bir kaza yaptım.
Depois, perdi a minha mulher e tive um acidente por conduzir bêbado.
Bir kaza yüzünden — trafik kazası sanırım.
Acidente de carro penso eu.
Sence bir kaza gibi filan mıydı?
Achas que foi algum acidente?
Yani o gün kumarhaneye gittin. - Kaza esnasında orada mıydın?
Então, estavas no casino naquele dia, quando o autocarro explodiu?
Bulabildiğimi her türlü kaza verisine ihtiyacımız var.
Nos vamos precisar da maior quantidade de dados do acidente que conseguirmos arranjar.
Nesin sen? Ölümlü kaza korsanı mı?
Então o que é que você é, uma pirata de estrada?
- Adamımız kaza kurşunundan mı ölmüş?
O nosso tipo foi morto por uma bala perdida?
Tony'nin Danforth'un kaza yaptığı yerde bulduğu Ibuprofen şişesindeki parmak izlerini karşılaştırdım.
Analisei as impressões do frasco de Ibuprofen que o Tony encontrou no local do acidente do Danforth.
- Araştıracağım, kaza günü ne yaptığını öğrenelim bakalım.
Vou investigar um pouco, vou tentar saber o que fez no dia do acidente. - Venita Graham.
Kaza anında Logan'ın Kendall'la olup olmadığını öğrenmeyi miden kaldırır mı?
Achas que eras capaz de descobrir se o Logan estava com a Kendall na altura do acidente?
Yeni bir araba aldım ama ufak bir kaza geçirdim.
Tenho um carro novo, mas tive um pequeno acidente.
Kesinlikle boynu kırıldığında ölmüş ama yaralarının geri kalanının ölüm sonrası olduğunu düşünmeye başladım galiba kaza gibi gösterilmek istenmiş.
Definitivamente ele morreu quando o pescoço quebrou, mas começo a pensar que todos os outros magoados ocorrem após a morte. Presumo que foi feito para parecer um acidente.
Onların dışarıda olup, onlarla temasa geçememek çok garip Ne olduğunu düşünüyorsun? Kaza, sanırım
Vi espíritos toda a minha vida Quero dizer, é estranho saber que estão lá fora e eu não poder me comunicar com eles.
Sanırım Brian'ı da gördüm. Kaza geçirmeden hemen önce.
Acho que vi Brian também.
Kaza geçirdiğim gün, Yolda hayalet bir aile vardı ve onlara yardım etmek için durdum, ama Ashton'ın dediği gibi kayboldular.
- Não brinca. quando me acidentei, havia uma família de fantasmas na estrada. e parei para ajudá-los, mas ele deaspareceram assim como Ashton disse.
- Bir kaza daha mı?
- Mais um acidente?
Bir kaza oldu diye, onu cezalandırmak zorunda mısın?
Ter que castigar um filho só porque tinha tido um acidente.
Kendimden utanırım ; çünkü kendimi bir şeyler dökmemeye, kaza ve hata yapmamaya şartladım.
Fico mesmo irritado comigo mesmo porque fui condicionado a não entornar coisas, a não ter acidentes, a não cometer erros humanos.
İki tane çok kötü kaza yaptım.
Desculpe, pode avisar-me quando estivermos perto da Eighth Street?
Eee. Kaza yaptığımı duydun değil mi?
Então ouviste sobre o meu acidente, certo?
- O zaman bu kesinlikle bir kaza. Ben de öyle düşünüyorum. Ben geçen hafta bir şekilde Amir'le görüşmeyi başardım.
- Então este é certamente um acidente I também sentem o mesmo. I administrou de alguma maneira ter uma palavra com Amir semana passada ele também disse o mesmo.
Bir kaza olma şansı var mı?
Alguma hipótese de ter sido um acidente?
Kaza geçiren hasta mı?
Está a perder toneladas de sangue.
Buna inandığım anlamına gelmiyor. Ama, es kaza bu doğruysa, söylemek zorunda olduğu şeyi bilmem gerektiğini düşündüm.
Isto não significa que eu acredito eu qualquer coisa, mas, para o caso de ser verdade pensei que devia ouvir o que ele tem para dizer.
İronik olan, yaşadığımız kaza sayesinde diğer evimi buldum.
E a grande ironia é que, ao vir cá parar, encontrei uma.
En sevdiğim kısım, arkadaşlarının kaza yaptığı köprüydü.
A minha parte favorita foi a ponte onde os teus amigos tiveram o acidente.
Nicole'le kızım Heather beş gün önce aynı arabada kaza geçirdi.
A Nicole e a minha filha estiveram envolvidas no acidente de há 5 dias.
Yol kenarında kaza görsen yavaşlamaz mısın?
Quê, não reduz a velocidade na estrada para ver um acidente?
Kaza raporuna ihtiyacımız var.
Precisamos delas para o relatório de acidentes.
Yani bir kaza mıydı?
Foi tudo um acidente?
Ben ölmüş olsaydım, ne Daunte olacak... ne de kaza yaşanacaktı.
Se eu tivesse morrido, então não teria havido o Daunte nem nenhum acidente.
Sanırım kaza yapmış.
- Parece que ele teve um acidente.
Aman tanrım, kaza.
Meu Deus, o acidente.
Ah, kaza olmadan hemen önce, karım ve ben...
Bem, mesmo antes daquilo acontecer, a minha mulher e eu...