English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ K ] / Kaçma

Kaçma Çeviri Portekizce

1,504 parallel translation
Benden kaçma.
Não me vires as costas.
Evden kaçma, hırsızlık, dolandırıcılık, uyuşturucu.
Fuga, roubo, fraude, posse de drogas.
Cezası açıklanmadan önceki son kaçma şansı Vilayet Cezaeviydi değil mi?
A cadeia foi a última hipótese de escapar antes da sentença, não foi?
İşler sarpa sarınca ikinci adam aceleyle kaçma zorunda kalmıştır.
Então depois de tudo se complicar, o segundo pistoleiro teria que sair daqui muito depressa.
Çarpıp kaçma olayı kurbanınızın ölüm sebebi : Ağır iç travma.
A causa da morte da sua vítima de acidente é um enorme traumatismo interno.
Çarpıp kaçma olayında çalışmıyor muydun sen.
Não estavas a trabalhar no despiste?
Masumluğu kaybetmek anlamında, kaçma isteği, birinin kimlik arayışı..
Tem tudo a ver com a perda da inocência, a necessidade de um escape, a procura da identidade.
Hayır, hayır kaçma.
Não, não, não, não fuja.
Kaçma! Kaçma Zach!
Não, Zach, não fujas!
Pekâlâ, lütfen kaçma.
Está bem, por favor, não corras.
Ya ölüyüm yada kaçma şansım olmadığı için her an ölebilirim.
Estou morto, ou prestes a morrer a qualquer segundo, sem hipótese de escapar.
Kaçma şansım olmadığı için öldüm yada her an ölebilirim.
Eu estou morto ou estarei em breve sem forma de escapar. - Não!
Burada olsun. Mahkumların kaçma riskini indirgemeliyiz.
Com prisioneiros, minimizamos o risco de fuga.
Hey, hadi ama. Kaçma benden.
Vá lá, não fujas de mim.
Beni duydun. Herhangi bir kaçma teşebbüsünde.. gittiğinde yerde kafan olmadan bulunman komik bir görüntü olabilir.
Qualquer tentativa de fuga e... bum... é bem difícil andar por aí sem a cabeça...
Kaçma fırsatları var ancak savaşmaya devam ediyorlar.
Tiveram oportunidade de fugir Mas eles continuam lutando
Kaçma, Kate.
Não fujas, Kate.
Lütfen, kaçma!
Por favor, não corras!
Kim? Bana söylemedi, ama kaçma nedeni buydu.
Alguém vai pagar por isso.
Geçen seferki kaçma girişimimizde... Polislere yakalanmıştık. Haklısın.
Da última vez que tentei fugir fomos cercados pela polícia, percebi!
Hala kaçma riskin olduğunu düşünüyorlar.
Pensam ainda haver o risco de fuga.
Sadece mücadele gerektiriyor diye hiçbir şeyden kaçma derdin.
Sempre me disse para não fugir de nada, só por ser um desafio.
Kaçma yolu bulmakta şansın yaver gitti mi?
Descobriste maneira de fugir?
Sanırım aradığın kelime terk etme, tahliye olma, kaçma
Acho que a palavra que procuras é cavar, livrar-te, fugir.
Evet. Ve Tayland'a kaçma fikri deliceydi.
Sim, e voar para a Tailândia foi uma ideia maluca.
Benden tekrar kaçma tamam mı?
Não fujas de mim outra vez, está bem?
Eğer yargıcı buna ikna etsen bile, bence senin kefaletini ödeyip kaçma ihtimalin yüksek.
E mesmo que sejas presente a um juiz já tratei de muita coisa nesta cidade e tenho a sensação que se pode considerar que há risco de fuga.
Ben de baktım kaçma şansım var, kaçtım.
Vi a minha oportunidade e fui.
"Uçakların gelişini duyduk..." "... ve bombalarını kampın üzerine boşaltmalarını bekledik. " " En azından kaçma şansımız olurdu.
Ouvíamos os aviões passando e queríamos que bombardeassem o campo, pois podíamos ao menos fugir.
Hoss ve meslektaşlarının adaletten kaçma teşebbüsleri ve müttefiklerin onların yargılanması için verdiği uğraş Auschwitz tarihinin en sıkıntılı hikayelerinden biridir.
O relato das tentativas de Höss e dos seus colegas de fugir à justiça e dos esforços dos Aliados para os levar a julgamento é um dos mais perturbadores de toda esta história.
Burdaki tek bir adam... 17 kaçma teşebbüsünde bulunmuş.
Um homem aqui tentou escapar dezassete vezes.
Ümitsiz kaçma girişimlerinizden vazgeçin.
E desistam das vossas tentativas para escapar.
- 17 kaçma teşebbüsü.
17 tentativas de fuga.
- Kaç kez kaçma teşebbüsünde bulundun?
Quantas fugas já tentaste?
Sayısız kaçma teşebbüsüne liderlik ettiğine inanmak için... yeterli sebeplerimiz var.
Temos razões para pensar que ele é o líder de numerosas tentativas de fugas.
Burdaki herkesin kaçma girişimini önceden... Binbaşı Barlett'e bildirmesi gerekir.
Toda a gente no campo é suposto discutir todas as tentativas de fuga com o Líder de Esquadrão Bartlett.
Araba Kovalamacası, beladan kaçma çabası
Cidade da perseguição policial, foge da confusão
Sizi alan ajan ceketinizin cebine gizlice bırakmış kaçma teşebbüsünde bulunursanız diye.
O agente que o foi buscar colocou-lho no casaco... caso tentasse fugir.
Biesbosch'tan kaçma imkanı var.
Há um caminho seguro, por Biesbosch.
Sadece huzur bahçesine yardımcı olmaktan kaçma yöntemi bu.
É só o modo dele não ter que ajudar com o jardim da tranquilidade.
Evet, artık peşlerine bakmadan kaçma vakitleri geldi, değil mi?
É altura de eles começarem a correr, não é?
Kaçma!
não fuja!
Los Angeles'tayız ve vurup kaçma olayları burada icat edildi.
Estamos em Los Angeles. O berço dos tiroteios entre autos.
Ailenin genlerinden biri olmalı, kaçma geni.
Deve de ser hereditario. Refiro-me a isso de se escapar.
Bu kaçma girişimleri, içinde bulunduğu durumun umutsuzluğunu gözler önüne seren, beyhude bir çabadan ibaret.
Mas as desesperadas tentativas de fuga só realçam ainda mais a inutilidade do seu esforço.
Ama tüm iyi hırsızlar gibi tuzlu su omurgasızının kaçma Planı vardır.
Mas, como qualquer bom ladrão o nudibrânquio tem um plano de fuga.
Bunu yapmadan önce, belki bana 20 dakika verebilirsin, anlarsın işte, kaçma bölümünden önce.
Antes de chegarmos a isso... podias avisar-me 20 minutos antes sabes, antes de ires embora para sempre.
Kaçma ihtimalleri var.
É possível que eles estejam partindo.
Kaçma, Oliver.
Não fuja, Oliver.
Çarpıp kaçma olayı.
Foi choque e fuga.
Kaçma, olur mu?
Não fujas, miúda!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]