English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ K ] / Kimse

Kimse Çeviri Portekizce

82,879 parallel translation
Elbette kimse fiyat arttırmıyor.
Claro que ninguém licita.
Problem şu ki, Yasak Şehir'e döndüğünde, Babası, hükümdar, çoktan ölmüş, ve hiç kimse onun veliaht olduğunu bilmemektedir.
O problema é que quando regressa à Cidade Proibida, o pai, o Imperador, tinha morrido.
Kimse normal bir hayat istemez.
Ninguém quer ter uma vida normal.
Kimse var mı?
Está alguém aqui?
Biraz şansla, kulübeye girer, Holden'ı bayıltıcılarla vururuz. ve kimse uyanmadan minibüse atarız.
Com sorte, invadimos a cabana, atingimos o Holden com tranquilizantes e vamos tê-lo numa carrinha antes que alguém acorde.
Kimse...
Ninguém é o...
Belki de senden başka kimse veremediği için.
Talvez porque mais ninguém faça.
Kimse oğlunuzu birşeyden suçlamıyor.
Houve tiroteio. Ninguém o está a acusar de nada.
İyi olacaksın. Omzundan bir kurşunu kimse yemek istemez, ama seni öldürmeyecektir.
Uma bala no ombro não é nada divertido, mas não te vai matar.
Bizi kimse durdurdu mu hiç?
Alguém já nos parou?
Kimse sana neye inanacağını söyleyemez.
Ninguém pode dizer-te aquilo em que acreditar.
Kimse bunu açıklayamaz.
Ninguém tem explicação.
Gunny, sana söyleyeceğim için özür dilerim Ama takımınızdan kimse onu yapmadı.
Sargento, lamento ter de ser eu a dizer-lho, mas ninguém da sua equipa sobreviveu.
Kimse izinim olmadan ayrılmıyor.
Ninguém sai sem a minha autorização.
Daha önce hiç kimse için böyle hissetmemiştim.
Nunca me senti assim por ninguém...
Kimse bu hukuk kurallarını anlayamıyor.
Ninguém percebe as leis deles.
Axe Capital'de hiç kimse sözleşme yapılmadan çalışmaz.
Ninguém tem contrato na Axe Capital.
Görünenden çok daha fazlası olduğu belli ve kimse Chuck'ın radarına girmek istemiyor.
Ninguém quer ser apanhado na rede do Chuck Rhoades.
Kimse bu konuyu şansa bırakmaz. Bir eziğe kaybetmek istemez.
Ninguém quer ser considerado um perdedor.
Şüphelerden uzak koşulsuz bir faziletle liderine sadık kimse olmamıştır.
Nunca existiu um líder livre de dúvidas.
Evet, bunu asalet denemesi olarak düşündüm. Ama kimse geçemedi.
Fiz um teste real... do qual nunca passaram.
Şimdi gerçek bir tarla işçiliği gerekiyor. Fillory'de kimse nasıl yapılacağını bilmiyor.
Agora é preciso de agricultura pesada... a qual ninguém em Fillory sabe como fazer.
Sen hariç kimse patlamaya altı metreden fazla yaklaşmamalı.
Só tu podes estar a menos de 6 metros da explosão.
Bilmiyorum ama burada ölsek kimse umursar mı?
Não sei, mas se morrermos aqui, será que alguém se importa?
Bundan sonra kimse soru sormasın.
Não quero que façam perguntas neste momento.
Dışarıda kimse yok.
Não está ali ninguém.
İnsanlar diğerlerinin hevesini kırıyor. Çünkü kimse onları yenebileceğimizi düşünmüyor. Ama biz bunu değiştireceğiz.
Os humanos estão a pisar-se uns aos outros, porque ninguém acredita que podemos acabar com os raps, mas nós vamos mudar tudo isso.
Kimse bir şey duymaz.
Ninguém vai descobrir nada.
Şüpheli, o kuralları bozduğu için öldü. Ve elimizde soru soracağımız kimse kalmadı.
A suspeita está morta porque ele quebrou o protocolo, e agora não temos mais ninguém para interrogar.
Kimse arkayı gözlemedi.
Ninguém estava a cobrir a retaguarda.
Bana bir gün verin, bay Bennett. Yoluma kimse çıkmasın, Size onu getireyim.
Dê-me um dia, Sr. Bennett, sem nada a meter-se-me à frente, e eu irei trazê-lo.
Tabii ki bu, arkamızda rahatsız edici deliller bırakmamak ve anlatacağımız hassas hikayeleri çürütecek kimse olmaması demek.
Claro que isso significaria não poder haver qualquer prova contraditória deixada para trás, nada nem ninguém que pudesse perturbar a delicada narrativa que tu e eu estamos a combinar.
Kaza bölgesini örtbas edeceğiz, ikna edici bir hikaye anlatacağım, Ve önümüzdeki hafta boyunca, benim blokumdaki hiç kimse Neler olduğunu hatırlar mısın.
Vamos encobrir o local do acidente, contarei uma história convincente, e na semana que vem, ninguém no meu bloco irá sequer lembrar-se do que aconteceu.
Başka kim Henneyey'in bundan haberi vardı ki? Kimse.
Quem mais sabia que o Hennessey a tinha?
Üstümüzden kimse bok veremez Kim ne ve niçin yaptı hakkında.
Ninguém acima de nós se importa uma merda sobre quem fez o quê e porquê.
Kimse karanlık bir kafesteki hasta bir kızın fotoğraflarını görmek istemiyor!
Ninguém quer ver fotos de uma rapariga doente numa jaula escura.
Sorun yok. Kimse sana bir şey yapmayacak.
Ninguém lhe vai fazer mal.
Bakın bay Burns,... kimse kuralları olan bir partiyi benim kadar sevemez.
Ouça, Mr. Burns, ninguém adora uma festa com regras mais do que eu.
Kimse konuşurken ya da gülerken baskı hissetmedi. Ya da 7 : 30'dan sonraya kalırken.
Ninguém se sentiu pressionado para falar ou rir ou ficar depois das 19h30.
Kimse onu görmedi.
- Nunca ninguém o conheceu.
Ve kimse partime izinsiz giremez.
E ninguém invade a minha festa.
Kimse fesat entrika konusunda bu çocuğun eline su dökemez.
Ninguém é melhor em esquemas sórdidos do que este miúdo.
Kimse de cennete gitmiyor.
E ninguém vai para o céu.
Ben orduya hizmet ederken kimse bana teşekkür etmedi.
Nunca ninguém me agradeceu quando estava em serviço militar.
Eğer ayrılırsak, Homer'ı kimse almayacak!
Entendido. 5 Krusty Burgers. Não! Pensei que tinha sido claro.
Kimse var mı?
Está aí alguém?
Kimse itaat etmeni istemiyor.
Ninguém quer ser obediente.
Tam fiyatla ücretlendirmeye başlayacaklar... Ve kimse o parayı ödemez.
Eles vão começar a cobrar-nos o preço de venda.
Kimse var mı?
Olá?
Kimse benim yerimde yemiyor!
Não gosto de ver isso a acontecer no meu bar.
Kimse!
Lenny, cavalo come a rainha.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]