English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ K ] / Kimse bilmeyecek

Kimse bilmeyecek Çeviri Portekizce

417 parallel translation
Bunu kimse bilmeyecek taa ki... senin yaratığın yürüyene dek baba.
E ninguém saberá que ele está aqui, até a sua criação, pai, voltar a andar.
Hiç kimse bilmeyecek, sadece sen ve Benson.
Ninguém pode saber que ele está aqui.
Kimse bilmeyecek.
Ninguém saberá.
- Kimse bilmeyecek.
- Ninguém vai saber.
Kimse bilmeyecek.
Ninguém vai saber.
İçeri girerken de, çıkarken de kimse görmedi, dolayısıyla asla kimse bilmeyecek.
Ninguém me viu entrar, e ninguém me viu sair. Por isso, ninguém saberá.
Kime ait olduklarını kimse bilmeyecek.
" Ninguém sabe de quem são. Vão pensar...
Hiç kimse bilmeyecek.
Nada. Ninguém há-de saber.
Burada kimin yattığını hiç kimse bilmeyecek bile.
Ninguém saberá quem aqui está.
Enjeksiyonları siz yapacağınız için bunu kimse bilmeyecek.
Correcto. Mas, como a escolhi a si para dar cada injecção, mais ninguém saberá.
- Hayır. Hiçbir zaman kimse bilmeyecek.
Não, e ninguém jamais saberá.
Bunu kimse bilmeyecek.
Ninguém saberá.
Fakat ben yaşadığım sürece, bunu senin dışında kimse bilmeyecek.
Sim, mas além de si, ninguém sabe que eu existo.
Onun için bu saatte seni çağırttım böylece konuştuğumuzu sarayda hiç kimse bilmeyecek.
Foi por isso que te chamei aqui a esta hora, para que ninguém no palácio saiba que falámos.
Haydi ahbap, bu aramızda kalacak, başka kimse bilmeyecek odanda uyuşturucu kullanan kimdi?
Vá lá. Só entre nós, isto näo sai daqui, quem é que consumiu no seu quarto?
Bunu bizden başka kimse bilmeyecek.
Ninguém além de nós saberá.
Ve gerçeği de kimse bilmeyecek.
E ninguém virá a saber a verdade.
Ama bu şeyi orada göstermezsen hiç kimse bilmeyecek.
Mas se não mostrares ali o que vales, ninguém vai saber isso. Oi, rapazes.
Kimse bilmeyecek.
Ninguém vai descobrir.
Kimse bilmeyecek, tamam mı?
Não passa daqui, certo?
Şimdilik bu olayı hiç kimse bilmeyecek ve iç soruşturma başlatacağız.
Para já, quero que se mantenha isto em silêncio vamos começar uma investigação interna.
- Orada olduğumuzu kimse bilmeyecek.
Ninguém nunca saberá que estamos lá.
Halktan kimse bilmeyecek.
Não se preocupe, nada será divulgado.
Kimse bilmeyecek.
Não, não, não! Eles nunca saberão.
- Kimse bilmeyecek mi? - Kimse bilmeyecek.
- Ninguém saberá?
Bunu kesinlikle kimse bilmeyecek.
Ninguém pode saber disto.
Anahtarın varlığını kimse bilmeyecek.
Ninguém tem de saber que tem a chave.
Kimse bilmeyecek, sadece üçümüz bileceğiz.
Ninguém saberá. Só nós três.
Hiç kimse benimle olduğunu bilmeyecek.
Ninguém saberá que eu estive com ela.
Hiç kimse seni ele vermeyecek, çünkü hiç kimse orada olduğunu bilmeyecek.
Ninguém te denunciará porque ninguém irá saber que estás aqui. E o Sam?
Kimse ben olduğunu bilmeyecek.
Ninguém vai saber que fui eu.
Hiç kimse seni bilmeyecek.
Ninguém te conhece.
Bu maskenin altındakini, hiç kimse, asla bilmeyecek.
Ninguém jamais saberá quem está debaixo desta máscara.
Kimse bilmeyecek.
Vá-se só embora!
Kimse ayrıntıları bilmeyecek, siz de benden haber almayacaksınız.
Ninguém mais terá os pormenores e Não voltarão a saber de mim.
Kimse orada olduğumu bilmeyecek.
Levanta-te.
Bu odadakilerin dışında kimse bir şey bilmeyecek.
Ninguém fora desta sala pode saber.
Ve kimse, o eki olan hasır tabanlı küçük şeylerin yerini bilmeyecek.
E ninguém saberá ao certo onde estão aquelas coisinhas...
Hiç kimse ama hiç kimse bunu bilmeyecek, anladın mı?
Ninguém, mas ninguém mesmo, pode saber. Topas?
Hiç kimse hiçbir zaman bilmeyecek.
Ninguém saberá.
Simmons'un kapı kilitini taktım herşeyi yerli yerine koydum hiç kimse buraya geldiğimi bilmeyecek.
Substitui a fechadura e coloquei o ventilador de volta no lugar para ninguém saber que estive ali.
Bunu başka kimse bilmiyor ve başka kimse de bilmeyecek.
Ninguém mais sabe disto e ninguém mais vai saber.
Bu gece burda olduğumu kimse bilmiyor. Kimse de bilmeyecek.
Ninguém sabe que aqui estou, ninguém saberá.
Kimse ne olduğunu bilmeyecek.
Nunca ninguém saberá o que sucedeu.
Kim ne derse desin, o da bizim gibi bir polis hiç kimse Nick Lang olduğunu bilmeyecek.
O tipo só quer misturar-se, ser um polícia qualquer no trabalho por isso ninguém sabe que ele é o Nick Lang.
Halterde senin, silahta onun, parmak izleri olacak. Kimse ne olduğunu bilmeyecek.
Ninguém saberá o que aconteceu.
Kimse siz olduğunuzu bilmeyecek, söz veriyorum.
Ninguém saberá que foi você, prometo.
Onun bize ihanet eden kişi olduğunu ve asilerin iyilik olsun diye onu öldürdüğünü hiç kimse asla bilmeyecek.
Ninguém saberá que foi ele que tentou trair-nos e que os rebeldes o mataram pelo favor.
Bu şekilde onu hiç kimse konuşmayacak ve hatta bilmeyecek. - Mükemmel.
Assim na agência, nem sequer o conheceram.
Hiç kimse sen olduğunu bilmeyecek. İsim olmayacak.
Ninguém vai saber que és tu.
Kimse ne yaptığımızı bilmeyecek.
Ninguém sabe o que fazemos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]