English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ O ] / Oglum

Oglum Çeviri Portekizce

27,975 parallel translation
Benim oğlum bunu yapmadı.
O meu filho não fez isto!
Ancak tuvaleti kullanmanız gerekirse lütfen kapıyı vurun... zira ergen oğlum Justin kısa süre önce bedenini keşfetti.
Mas peço-vos que, se precisarem de ir à casa de banho, batam à porta, porque o meu filho adolescente, o Justin, descobriu recentemente o seu corpo.
O hoş görünümlü kapak çocuğu Odell Dwyer benim oğlum.
Esse cartaz de um rapaz negro bonito, o Odell Dwyer, é meu filho.
Amerika'yı seviyorum oğlum.
Meu, como amo os EUA.
Oğlum. Maili açtığın anda zaten haberleri olmuştu.
Meu, desde que abriste o e-mail que eles sabem que o recebeste.
- Ciddiyim, oğlum.
- Estou a falar a sério, filho.
Oğlum Wally şu an biraz değişim geçiriyor ve ben de biraz endişeliyim.
O meu filho, Wally, está... A passar por algumas mudanças e estou muito preocupado.
Oğlum o kozalardan birinin içinde ve bana onu oradan nasıl çıkartabileceğimi söyleyeceksin.
O meu filho está num daqueles casulos e vais dizer-me como tirá-lo de lá. Fala!
Ben geldim oğlum, baban.
É o teu pai, filho.
- N'aber oğlum?
- Olá, filho.
Oğlum hakkında haber mi var?
Há notícias sobre o meu filho?
Tam bir kahramansın oğlum.
És um grande herói, filho.
Oğlum, artık smokinini giymenin vakti gelmedi mi?
Filho, não está na hora de vestires o smoking?
- Oğlum, bence biraz sakinleşmelisin.
Acho que precisas de acalmar-te.
Ben hep yanındayım güzel oğlum.
Nunca ficarás sem mim, meu lindo rapaz.
Oğlum, ne zaman istersen seni ormana götürüp orada bırakabilirim.
Amigo, levo-te à floresta sempre que quiseres e deixo-te por lá.
Yine de çok şanslısın oğlum.
Mas, meu, tu tens tanta sorte.
Efendim oğlum?
Sim, filho?
Oğlum için selfie çekinebilir miyiz?
Importam-se que eu tire uma "selfie" para o meu filho?
Oğlum, Bennett Biraderlerin taksime bindiğine inanmayacak.
O meu filho não vai acreditar que os irmãos Bennett estão no meu táxi.
Oğlum ekibe yardım ediyormuş meğer.
Parece que o meu filho tem andado a ajudar a equipa.
Seninle oğlum hakkında konuşmak istedim.
Apenas queria falar consigo sobre o meu filho.
Eve geldim ve eşim de oğlum da gitmiş.
Regresso a casa e a minha mulher e filho desaparecem.
Hadisene oğlum, onu geri aç.
Vá lá, meu, abre essa cópia.
- Tamam oğlum ya.
- Está bem, meu! Jesus!
Lanet olsun oğlum.
merda, meu.
Ama internete girdim oğlum ve... Kızın lanet bir açık kalp ameliyatı geçirmesi gerekebilirmiş ve bu boka katlanabilir miyim bilmiyorum.
Estive a pesquisar na net, meu e ela talvez tenha de ser operada de coração aberto, e não sei se aguento isso.
Oğlum lanet bağımlının teki, eşimse çaresiz bir kadın. Sen zaten bunu biliyorsun ya.
O meu filho é um agarrado de merda, e a minha mulher uma desesperada, mas você já sabe isso.
Oğlum, iyi misin?
Então? Estás bem, pá?
- Oğlum, bu... - Lütfen. Yapmam lazım.
- Silas, o que fazes aqui?
Sağ ol oğlum.
Obrigado.
Yani, oğlum, şu haline baksana.
Quer dizer, olha para ti, pá.
Sağ ol, oğlum.
Bem, obrigado, pá.
Oğlum, Claire'le beni zor duruma sokuyorsun.
Meu, estás a estragar a minha cena com a Claire.
- Oğlum bırak peşini.
- Amigo, esquece.
Öz oğlum.
O meu próprio filho.
Oğlum bunu atlatsa iyi olur.
- Torce para que ele sobreviva.
Senin evin ve senin silahındı. Silahı benim oğlum değil, senin oğlun biliyordu.
Era a tua casa, a tua arma, e o teu filho é que sabia disso, não o meu.
Oğlum onun için yeterince iyi değil.
O meu filho não é bom o suficiente para ela.
Oğlum mu?
Filho?
Adolf adında bir arkadaşım vardı oğlum ya.
Meu, tive um amigo chamado Adolf.
Tamam mı? Baban da benim oğlum için aynı şeyi yapardı.
O teu pai teria feito o mesmo pelo meu filho.
Ama oğlum...
Mas filho.
Hala sağlamsın Bayan Greane. Oğlum.
- Ainda está em forma, Sra. Greane.
Oğlum, affedilmeyi satın alamazsın.
- Não se compra o perdão.
Bana hiç yalan söylememiş olan oğlum Violet'in çok fazla alkol aldığını ot ve ekstazi kullandığını söyledi.
O meu filho, que nunca me mentiu, disse que a Violet tem bebido muito e fumado erva e o ecstasy.
Ayrıca, hata hep ebeveynlerdeyse oğlum her şımarık züppe gibi davrandığında benim sorumlu olmam gerekir.
Além disso, se a culpa fosse dos pais, seria responsável sempre que o meu filho se comporta como um egocêntrico idiota.
İliğimi verdiğim oğlum bile senden daha müteşekkir bana.
O meu filho, a quem doei a minha medula óssea, foi mais agradecido que tu.
Selam oğlum ya da kızım.
Olá, pequenino ou pequenina.
Benim oğlum öyle şey yapmaz!
O meu filho não fez nada.
Mutlu Noeller oğlum.
Feliz Natal, filho.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]