Saatin var mı Çeviri Portekizce
180 parallel translation
- Saatin var mı Gaston?
- Tens horas, Gaston?
- Saatin var mı? - Evet.
- Tem relógio?
- Saatin var mı?
- Você tem um relógio?
Saatin var mı?
Tens um relógio?
- Saatin var mı?
- Tens relógio?
Saatin var mı, genç adam?
Jovem, tens horas?
- Saatin var mı?
- Tenho um bom cavalo.
Saatin var mı?
Tem horas?
Saatin var mı?
Tens horas?
Saatin var mı?
Tens relógio?
- Saatin var mı? - Onbir buçuk.
Tens horas?
- Bir saatin var mı?
- Tem uma hora?
Diyorum ki, eski dost, saatin var mı?
- Amigo, tem horas?
Üç saatin var mı?
Tem três horas?
Sadece... Çalar saatin var mı Deb?
Têm um despertador?
- Tanrım. 8 saatin var mı?
- Meu Deus. Tem oito horas?
Saatin var mı evlat?
- Tens horas, filho?
- Saatin var mı?
- Tem horas?
Clark, saatin var mı?
Clark, tens horas?
Affedersin, saatin var mı dostum?
Desculpe, amigo, tem horas?
Saatin var mı?
Está a usar relógio?
Bir saatin var mı?
- Tens uma hora?
Bir saatin var. - Eğer yoksa şirketini satacağım.
Tens uma hora senão, terei de vender tudo.
Yarım saatin mi var?
Tens meia hora?
Allisonun icabına bakmak için tam bir saatin var. - Otelde olacağım.
Tem exatamente uma hora para ocupar-se do Sr. Allison.
Saatin kaç olduğundan haberin var mı?
Sabe que horas são? Já passa das 8.
Yarım saatin var.
Tem meia hora.
- Saatin kaç olduğundan haberin var mı?
- Sabes as horas que são? - Ela está aqui?
Saatin kaç, haberin var mı?
Já viste que horas são?
- Saatin kaç olduğundan haberin var mı?
- Tens noção do tempo?
- Saatin kaç olduğundan haberin var mı?
- Sabes que horas são?
Saatin kaç olduğundan haberiniz var mı?
Suponho que sabem que horas são?
Saatin kaç olduğundan haberin var mı?
- Isto é que são horas?
Casey, saatin kaç olduğundan haberin var mı?
Casey, tens ideia de que horas são?
Saatin kaç olduğundan haberin var mı, hayatım?
Sabes que horas são, querida?
- Yarım saatin var, Burke.
Tens meia hora, Burke.
Yarım saatin var.
Dou-te meia hora.
Ipkiss saatin kaç olduğu konusunda bir fikrin var mı?
Tem idéia de que horas são?
Karım beni 5.30'da alacak, bu da üç saatin var demek.
A minha mulher passa por aqui às cinco e meia, por isso tens ainda umas três horas.
M, araştırmak için 48 saatin var.
M, tem 48 horas para investigar.
Daha yarım saatin var.
Só tens de ir daqui a 30 minutos.
- Saatin kaç olduğundan haberin var mı? - Peki, tamam.
- Sabes que horas são?
- Saatin kaç olduğundan haberin var mı?
Sabes que horas são?
Bu saatin özel fonksiyonları var mı?
Tem mais alguma coisa nesse relógio?
Hala yarım saatin var.
Você ainda tem meio arn.
Tüm verdiğin destekten ve maddi yardımın yanında bir saatin ne önemi var ki.
Depois de tudo o que fizeste por mim, do dinheiro que me deste para eu ficar na escola, era o mínimo que podia fazer.
Saatin kaç olduğu hakkında fikrin var mı?
Tem ideia de que horas são?
Hafıza kartında olan her şeyi silmen için yarım saatin var.
Zyzyx, Diga que você tem meia hora para tudo claro no seu disco rígido.
Yarım saatin daha var sana yumurta yapabilirim.
Ainda te resta meia hora. Podia fazer-te uns ovos...
Saatin kaç olduğundan haberin var mı senin!
Não sabes que horas são?
Yarım saatin var.
Você tem meia hora.