Sahte mi Çeviri Portekizce
557 parallel translation
Yüzük sahte mi?
- O anel era falso?
Bir hakem gibi orada dikilip durmasana. Yardım et, tekmele. Bak bakalım arkası sahte mi?
Não fique para aí aos saltos, bata-lhe, veja se ele tem um fundo falso.
- Sahte mi? Onlar senle kurban arasındaki engellerden kurtulmayı deniyorlardı.
Parece que quiseram livrar-se de algumas barreiras entre ti e o altar.
- Onlar sahte mi?
- São falsos?
- Yani bunlar sahte mi?
- Achas que isso tem piada?
Ne sandın, sahte mi?
- Crê que é falso?
- Gerçek mi sahte mi, hep merak ederdim.
Sempre me questionei se eram reais.
Koskov'un ilticası sahte mi?
A deserção do Koskov era falsa?
Sahte mi?
Falsos?
Yoksa sahte mi?
Que tem, é falso?
Sahte mi?
Falso?
Gerçek mi, sahte mi? Sahte.
- A sua opinião : verdadeiro ou falso?
Sence bu röntgen sahte mi?
Então achas que este raio-X é falso?
- Sahte mi?
- Adulteradas?
Kimse gerçek mi yoksa sahte mi diye sorgulamıyor.
É só no teatro que a questão tem peso. Até mesmo poucas vezes.
Sence birinin kimliği sahte mi?
Acha que há um deles infiltrado?
O zaman sahte mi?
- São falsificações, então?
Sahte mi bu?
É alguma imitação?
Onlara bana söylediğin gibi dünyaya da tüm hayatının sahte olduğunu söyleyerek mi?
Dizendo-lhes... Dizendo ao mundo, como me disse a mim, que toda a sua vida foi uma fraude?
Sen sahte olandın, değil mi?
Tu eras a cópia, tu eras a falsificação, não eras?
O zaman, o imzalar sahte olmalı değil mi?
Então as assinaturas foram falsificadas?
Hollywood, California mı? Sahte isimle seyahat ediyor. Sana bir sır vereyim mi?
Agora, vai lá abaixo à casa de banho das senhoras do bar e escreve no espelho, com este batom :
Uzay gemisini sahte bilgilerle yönlendirdiğini mi?
Que desviaste uma nave usando informação falsa?
Bill Carson sahte bir isim, öyle mi?
Bill Carson é um nome falso.
Sizce sahteler mi? Flint kadar zengin ve zevk sahibi biri nadiren sahte tablo asar.
Achas que o Capitão Kirk e aquele oficial tão atraente nos acharão responsáveis pelos danos?
Ahhh, kızkardeşimle oynadığın, şu sahte kavga oyunu var değil mi birde?
Naquele teatrinho que armou com a minha irmã.
Bu kamyoncular derneğinin başkanı sahte bir yardım fonu kurmuştu, değil mi?
Seja como for, o presidente dum grupo local de Este criou um fundo de assistência falso, não foi?
Ya bu sahte rubleler ClA tarafından üretilmedi mi?
E aqueles rublos falsificados não são pedidos pela cia?
Senin ve Katz'ın uydurduğu şu sahte şeyden mi bahsediyorsun.
Queres dizer aquela coisa esquisita que tu e o Katz sonharam?
Buraya sahte kılıç getirmek için mi tutuldun?
Foste tramado para trazer uma espada falsa.
Sahte isim vermediğinizi mi söylüyorsunuz?
Quer dizer que nunca daria um nome falso?
Sahte sihirbaz mısın yoksa gerçek mi?
Faz truques ou mágica de verdade?
- Sahte kan, yoksa değil mi?
Sangue falso, ou não?
Sahte parayı getirdiniz mi?
Tem aí o dinheiro falso?
Plunkett, sahte hayaletlerde bir şey var. Tamamen farklılar, değil mi?
Os fantasmas de mentira eram uma coisa... mas este é diferente, certo?
Ama babam bilmeyecek mi? Hayır, aynı cüzdandan bir tane daha aldım, ve içine sahte para koydum.
Quero que todos saibam que há um segurança a vigiar a fonte dos desejos no centro comercial, por isso vai haver pouco dinheiro durante uns tempos.
Sahte çocuk bakıcısının kaçmasına yardım ettiğinizi mi söylediniz? - Affedersiniz baım. !
Está a dizer ao mundo que acabou de ajudar... a escapar a famosa bandida Baby-sitter?
Her hafta buraya gelip sahte hazine mi bulayım?
Vir aqui todas as semanas e encontrar o tesouro falso?
Bize sahte delil yerleştirmemizi mi söylüyorsunuz?
Está mandando plantar provas?
Hala enayilere sahte maden mi Satıyormuş?
Ele ainda vende falsas minas a parolos?
- Bu gerçek gibi mi duruyor sahte gibi mi?
Tu és um policia gordo à paisana.
- Sahte parayı getirdin mi?
- Tens o dinheiro falso?
Ölümü sahte olabilir mi?
- Ele poderia ter fingido a própria morte?
O sahte kimliklerin yarısını sen veriyorsun. Ben mi?
Tu vendes-te a metade dessas falsas identidades.
Dick Solomon sahte bir Kimlik, değil mi?
Dick Solomon é uma identidade falsa, não é?
Şimdi topun sahte olduğunu bildiğin halde... senin için önemli mi yani?
Quer dizer que, mesmo sabendo que a bola é falsa, ainda significa algo para ti?
Bu sahte bir evlilik mi?
Isto é um casamento simulado?
Sahte bir kimlik mi?
Identificação falsa?
Sahte bir kilisede evlenerek, öyle mi?
Casando naquela palhaçada daquela capela? !
Sahte, değil mi?
É, não é?
- Sahte grevi mi?
As faltas das enfermeiras?