Sevindin mi Çeviri Portekizce
184 parallel translation
Canım yavrum! Döndüğüne sevindin mi?
Estás feliz por estar em casa?
- Clem, nişana sevindin mi?
- Feliz com o noivado, Clem?
Jackson ve Bay Coudair'i atlattığımıza sevindin mi?
Feliz por largarmos a Jackson e Mr. Coudair?
Sevindin mi?
Contente?
Sevindin mi?
Estás orgulhosa?
Denemediğine sevindin mi Milt?
Estás feliz por não tentares, Milt?
Beni getirdiğine sevindin mi?
Está contente por me ter trazido?
Sevindin mi?
Estás contente?
- Döndüğüme sevindin mi?
- Estás feliz por ter regressado?
Beni gördüğüne sevindin mi?
Feliz em ver-me?
- Beni gördüğüne sevindin mi? - Hı hı.
Está contente de ver-me?
Beni gördüğüne sevindin mi?
É bom ver-me?
Beni gördüğüne sevindin mi?
Estás feliz por me ver?
- Benim için sevindin mi?
- Estou, muito.
Beni gördüğüne sevindin mi, yoksa o cebindeki tüfek mi?
Estás contente por me ver, ou tens uma caçadeira no bolso?
Beni gördüğüne sevindin mi?
Feliz por me ver?
Sevindin mi?
Está feliz?
Bogazin mi dügümlendi yoksa beni gördügüne sevindin mi?
Ficaste engasgada ou estás contente por me veres?
- Sevindin mi?
- Ficaste?
Baba, annemin hamile olmasına sevindin mi?
Pai, ficaste contente por a mãe ter ficado grávida?
Çiçekleri aldığına sevindin mi?
Ainda bem que recebeste as flores.
- Sevindin mi şimdi?
- A sério? - Sim.
Gördüğüne sevindin mi?
Feliz por me veres, monte de pêlo?
Sen de kendi adına sevindin mi?
Estás contente por ti?
Bir sürü CD. Sevindin mi?
Boa, CD's. Gostas?
O elindeki lif mi, yoksa beni gördügüne sevindin mi?
Isso é uma banana, ou estás contente por me ver?
Sesimi duyduğuna sevindin mi?
- Estás feliz por me ouvir?
Bu habere sevindin mi?
Que tal lhe parece?
- Sevindin mi?
- Entusiasmada?
- Beni gördüğüne sevindin mi?
- Estás contente por me ver?
O elindeki lif mi, yoksa beni gördüğüne sevindin mi?
Isso é uma banana, ou estás contente por me ver?
Evet, beni gördüğüne sevindin, değil mi, eski dostum?
Sim, está alegre por me ver, não está, rapagão?
Sevindin mi?
Está satisfeito?
- Sevindin mi, Şampiyon?
- Não estás contente, Campeão?
Askere almalarına sevindin, değil mi?
Está contente por o terem recrutado, hã?
- Beni gördügüne sevindin mi?
Não estás contente por me ver?
Beni gördüğüne sevindin mi?
Contente por me ver?
Alex, bu on bin papel mi yoksa beni gördüğüne mi sevindin?
Alex, isso são dez mil ou estás apenas feliz em me ver?
Beni gördüğüne sevindin, değil mi?
Dá-te gozo vê-la?
Sevindin mi?
Foi?
Sevindin mi?
Feliz?
Sana ne oluyor, sevindin mi?
O quê? Ficas feliz?
- Ama saydığıma sevindin, değil mi?
Felizmente eu fiz isso, hein?
Beni yeniden gördüğüne sevindin mi?
Como te sentirias em ver-me outra vez?
- Sevindin değil mi?
- Ai, ficas?
Yaşlı kaltağın ölmesine sevindin, değil mi?
Feliz pela velha estar morta, não estás?
O cebindeki tabanca mı yoksa beni gördüğüne mi sevindin?
Tens uma pistola aí, ou estás excitado por me veres?
Bu habere sevindin, değil mi?
Você está feliz por isso, não está?
Boynundaki veri bağlantı noktası mı yoksa beni gördüğüne mi sevindin?
Isso é uma porta digital ou está feliz por ver-me?
Karnına bağladığın bebek monitörü bunu açıklıyor. Yoksa beni gördüğüne mi sevindin?
- Isso explica o monitor de bebé que vejo preso à sua barriga, ou está só contente por me ver?
Cebindeki su tabancası mı, yoksa beni gördüğüne mi sevindin?
Isso é uma bisnaga no teu bolso, ou estás contente por me ver.