English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ S ] / Sizde mi

Sizde mi Çeviri Portekizce

466 parallel translation
Şarkı sizde mi?
Têm a música?
Kim? Siz mi? Resim sizde mi?
O quê, tem o quadro?
- Şu eğe sizde mi? - Evet.
- Ainda tens a lima?
Bu belge sizde mi?
Tem esse documento?
- Sizde mi heykelcik?
- Você tem-na?
Zarf sizde mi?
Tem o envelope?
- Evlilik cüzdanı sizde mi?
- Tem a licença?
- Sizde mi, Madam?
- O que há dito, senhora?
- Bu kravat hala sizde mi?
- Ainda tem a gravata?
Binbaşı, liste sizde mi acaba?
Major, tem aí a lista consigo?
Anahtarı sizde mi acaba?
A chave está consigo?
- Sağdıç. Yüzük sizde mi?
Padrinho, tem a aliança?
- Yazıt sizde mi?
- Está com a inscrição?
- Peki şifre sizde mi?
- Mas está com o criptograma?
Mesaj sizde mi?
Tem a mensagem?
Kızları Laetitia sizde mi kaldı?
Deixou a sua filha Letizia, certo?
- Kaptan, bıçak sizde mi?
- Tem-na, Capitão? - A faca?
- Hala sizde mi?
- Ainda o tem?
- Hata sizde miydi, bende mi?
Engano seu ou meu?
- İmzalamam gereken evraklar sizde mi?
Estas cartas são para eu assinar?
Komuta sizde mi?
É o encarregado?
- Para sizde mi?
- Ainda têm o dinheiro?
Bunun diğer eşi de sizde mi? Yok.
Sabia que havia outro colar?
Takdirnameler sizde mi?
Quem é que tem os diplomas de louvor?
- Bradshaw da sizde mi?
- O Bradshaw está contigo? - Sim, está.
- Kesinlikle. Hâlâ sizde mi?
Ainda o tem?
Sizde mi?
Tem?
Sizde mi Madam?
- Tem-nas. - Claro.
Evet, sizde mi?
Então, têm-na?
Bu adamın bacağı sizde mi, değil mi?
Têm ou não têm a perna dele?
Para sizde mi?
Tens o dinheiro?
- Pardon, burada komuta sizde mi? - Evet, neden?
Desculpe-me, o senhor manda aqui?
Sizde mi gördünüz?
Também o viram?
Oğlum sizde mi? Evet.
Tem aí o meu filho?
Sizde Spencer'ïn First Principles'ï var mï?
Tem um exemplar do First Principles de Spencer?
Öyle değil mi? Anahtarın sizde işi ne?
A propósito, como tinha uma?
Cevabı sizde olabilir mi?
Onde está? Talvez possa responder a essas perguntas.
- Ama sizde var öyle mi?
- Tu tens l'amour.
Ve sizde göçmenleri toplayıp ellerine silah verdiniz öyle mi?
E soltou um monte de agricultores armados?
Yani müzik de mi sizde etki uyandırıyor seks ve şiddet eylemleri gibi?
E agora reage à música...
Söylesenize, sizde hiç mi kafa yok?
Oiça lá, Salluste... Por instantes... Por acaso a sua cabeca não está a ficar enorme?
Bayan Benedict, sizde böyle mi anımsıyorsunuz? Oradaydınız.
Sra. Benedict, lembra-se de ter sido assim?
Sizde var, değil mi?
- Não têm?
- Sizde daha iyisi mi var?
- Tem alguma melhor?
Sizde kesilmedi mi?
Já faltou aí?
Sizde kalabilir mi?
- Não, importa-se de o guardar?
Bu geceliğine sizde kalabilir mi?
Podia guardá-lo por esta noite?
Bay Markus, küçük Oskar sizde yarım saatliğine kalabilir mi?
O meu Oskar pode ficar consigo uma meia hora?
Sizde neyi güzel bulduğumu söyleyeyim mi?
Quer que lhe diga o que acho belo em vós?
Onlardan sizde de mi bir tane var?
Também tem um desses.
Neden, yoksa sizde de mi vardı? Albay, bir sorum olacak.
Por quê, você tem alguma?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]