English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ T ] / Tamamen mi

Tamamen mi Çeviri Portekizce

825 parallel translation
Nedir bu? Sen onu filmden tamamen mi çıkardın?
Você cortou ele do filme inteiro?
- Tamamen mi?
- Quer dizer, para sempre?
Tamamen mi kelsin?
É muito careca?
- Tamamen mi?
Sério?
- Tamamen mi?
- Toda?
- Tamamen çığırından çıkmış durumda, değil mi?
Ela está fora da casinha, não é?
Eski mi eski bir araba var tamamen sıra dışı birinin kontrolünde.
Que é uma carruagem muito, muito velha... não é um cocheiro normal que toma as rédeas.
- Öyle mi söyledi? - Seni tamamen unutacağını söylemiştim.
O Horace esteve longe de ti durante uns tempos?
- tamamen aynı şekilde anlattığınız gerçek mi?
- da mesma maneira.
Tamamen sihir, değil mi?
Parece mágica, não é?
Bu ödülü kazanmamda tamamen kendini sorumlu hissediyor. - Ziyafete mi?
Ela sente-se responsável por eu ter ganho esta coisa.
Yani tamamen mi?
Ser meu?
Tamamen berbat değiller mi?
Não são do pior?
İyileştin mi tamamen?
Mas está bem o suficiente?
Hastanede uzay boşluğunda neler olduğunu bilirler mi? Dünyanın bambaşka bir tarafı, tamamen yeni bir evren.
O que é que um hospital sabe do espaço, para além deste mundo?
Bu tamamen benim mi yani?
Estás a dizer-me que tenho isto tudo só para mim?
Her şey tamamen söylenecek mi?
Tudo o que disseram?
Yani sizin bildiğinize göre, bu adam tamamen normal genç bir adam, öyle mi?
Ao que sabe, este é um jovem normal?
Sizce 7 veya 8 yaşında bir çocuk İngilizce'yi tamamen unutabilir mi?
Acha que é possível que um rapaz mais velho, de 7, 8 anos possa esquecer a língua por completo?
Kayınpederine de tamamen haksız diyemeyiz, değil mi?
Por outra parte, seria injusto que você sogro carregasse com toda a culpa.
Yani sen bu deneyi adamın yalanını çıkarmak için mi yaptın? Tamamen.
Então concebeste a experiência para provar que estava a mentir?
Tamamen kişisel mi?
Estritamente pessoal?
Ben mi? Ama ben, tamamen iyileşebilirim, Bu mümkün!
Estou, mas posso recuperar, apesar de tudo!
- Tamamen mi?
- Completamente?
Bunu tamamen bilimsel terimlerle mi açıklayalım yani?
Já tem termos científicos para explicar tudo isto?
Smak tamamen sona ermedi mi?
A guerra já terminou.
- Başağrın geçti mi? - Tamamen geçti.
- A dor de cabeça passou?
Tamamen mi?
- Sim!
Geçen akşamki sertlik tamamen geçti mi?
A sua rigidez de ontem, já passou?
Midesi tamamen şişmiş. Idemo'dan Berta'yı getirmemiz gerekmez mi?
Deixa que te seque um pouco.
- Tamamen kendine geldi. - Kavga ettiniz mi? Kavga mı?
Ela... ela estava..... ela mesma de novo.
Hiç tamamen yeni bir şey... olabilir mi?
Algo completamente novo... pode acontecer?
Tamamen dürüst olmam gerekirse, ruhu olan kadınları severim. Öyle mi?
Para ser sincero, Sra. Fawlty, gosto de uma mulher com personalidade.
Ama bu tamamen kötü değil, değil mi?
Mas não é de todo mau, pois não?
Yani... tamamen inşa etmek mi?
Quer dizer... construir e tudo? - Tudo.
Lamar, sen tamamen çürümüş bir herifsin, biliyorsun, değil mi?
Lamar, és mau como as cobras.
Tamamen sabit mi?
Sem reacção nenhuma?
Tamamen yalnızız, değil mi?
Estamos sozinhos, não estamos?
Tamamen benim mi?
Todo meu?
- Tamamen benim mi?
- Mesmo minha?
Görünen kısımlar tamamen eşit mi?
As áreas expostas são exactamente iguais?
Senin için tamamen bir yabancıydım, değil mi?
Näo sabiam nada de mim.
Yara tamamen iyileşti mi?
A ferida cicatrizou bem?
Bir şey kaybolduysa, tamamen kaybolması gerekmez, değil mi?
Se algo está perdido, não precisa estar tudo perdido, ou precisa?
Tamamen bakış açısına bağlı, değil mi?
- Depende do ponto de vista.
- Tamamen herşey mi?
- Mesmo tudo?
O tamamen emin ellerde, öyle değil mi, KITT?
É claro que ela vai estar em boas mãos, não é, KITT?
Tamamen iyileşti mi?
Está curado?
- Tamamen yalnızsın, değil mi Boris?
- Estás totalmente sozinho, não é Boris?
Bu taraftan! Mösyö Largo sizi bekliyor, efendim. Q tamamen haklı çıktı, değil mi?
Vous, là-bas, arrêtez!
Şey, tamamen yanlış mixlendi, öyle değil mi?
Embora, claro, seja verdade. - Foi mal misturado.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]