English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ T ] / Tanımak mı

Tanımak mı Çeviri Portekizce

408 parallel translation
- Tanımak mı?
- Conheço-o?
Tanımak mı?
Conhecê-lo?
- Tanımak mı?
- Se a conhecia?
Amcamı tanıyor muydunuz? Tanımak mı? En iyi arkadaşımdı.
Meu caro, éramos excelentes amigos.
Tanımak mı?
Se conheço?
Sizi tanımak mı?
Nunca te reconheceria.
Tanımak mı?
Se eu o conheci?
Tanımak mı? Onu ben yarattım.
Se o conheço?
Onu tanımak mı?
Se eu a conhecia?
- Tanımak mı? Tanımam gerekmez.
Não preciso conhecê-lo!
Tanımak mı?
Conhece-o?
Amerika'yı tanımak mı istiyorsun Inga?
Queres aprender coisas sobre a América, Inga?
Tanımak mı? Benim elimde büyüdü o.
Praticamente criei-o.
- Tanımak mı?
- Se conheço?
Tanımak mı?
Se o conheço?
Tanımak mı?
Conhecer?
Tanımak mı?
conhece-lo?
Benimle dolaşırsan, New York'taki akıllı, yarımakıllı, akılsızlarla tanıştırırım.
Ouça, alinhe comigo e apresento-lhe todos os cérebros e mentecaptos de Nova Iorque.
Sanırım kabul edersiniz ki onu tanımak hepimizin için iyi oldu.
Todos ficamos um pouco melhores depois de tê-lo conhecido.
Buraya birkaç özgür Fransız'la görüşüp onları tanımak ve haber ajansım için haklarında yazı yazmaya geldim.
Vim ver franceses livres. Conhecê-los e escrever sobre eles na nossa organização de imprensa.
Sizi tanımak için epey zamanım var.
Preciso de mais tempo para vos conhecer melhor.
Uzun lafın kısası, karşılıklı olarak birbirimizden neler beklediğimizi bilmeye hakkımız var. Birbirimizi tanımak açısından.
Resumindo, acho que tem o direito de saber o que esperar de mim... e eu, o direito de saber o que esperar de si.
Bak, dostum, seni tanımıyorum ve tanımak da istemiyorum.
Não te conheço nem quero conhecer.
Açıklaması zor bir nedenle, belki de senin gibileri gerçekten anlayamadığım için, seni hep tanımak istedim.
Por alguma razão inexplicável, talvez porque eu não consigo compreender homens como você, eu sempre quis saber mais sobre o senhor.
Bilirsin, ben hep birlikte çalıştığım insanları tanımak isterim.
Sabes, sempre gostei de conhecer as pessoas com quem trabalho.
Bu kaçış yeni bir koloni, yeni bir hayat kurmak oğullarımıza yeni bir şans tanımak ve özgürlük için değil mi?
Tentar arranjar uma nova vida é fugir? Numa nova colónia? Tentar dar aos nossos filhos uma hipótese de viver, uma hipótese de serem livres?
Söylediklerini düşündüm ve sanırım sen haklıydın. - İki insan birbirini daha iyi tanımak için, birlikte yaşamalı. - Ne?
Pensei no que disseste, e acho que tens razão.
Onu daha iyi tanımak istiyorum. Rahatsız edildiğinde ve damarına basıldığında böyle kızması normal, tamam mı?
Queria filmá-lo... agora que está a ficar irritado.
Birbirimizi tanımak için zamanımız var.
Tempo para conhecermos uma a outra.
- Benim işim insanları tanımak. - Yardım edebilecek insanları.
Faço por conhecer pessoas, pessoas influentes.
Herkese kendi usülünce gülme hakkını tanımak lazım.
Bem, cada um tem o direito de ser deixado ao seu próprio riso.
Onu iyice tanımak için birlikte yaşamanız lazım.
Para o perceber bem é necessário viver com ele.
Bundan böyle, seni tanımıyorum, tanımak da istemiyorum.
A partir de agora, não te conheço e não quero saber de ti.
Ben adeta bir Amerikan halk kahramanıyım. Hayranlarıma sorabilirsin. Beni tanımak, beni sevmektir.
Sou praticamente um herói do povo americano.
Bu işi için, bir ara Detroit'te olacağım oğullarını tanımak için geberiyorum.
Vou ter que ir a Detroit e quero conhecer os teus rapazes.
Sadece seni tanımak istiyor olamaz mıyım.
- Talvez só te queira conhecer.
Gerçek Amerika'yı görmek, insanları tanımak için bu son şansım olabilir.
- Dar-me com as pessoas...
Seni tanımıyor George ve tanımak da istemiyor. - O benim kızım.
Ela não te conhece, George, e não quer conhecer-te.
Seni tanımak çok hoştu, şimdi Tahoe'da krupiye olacağım.
Foi muito bom conhecer-te, mas agora vou trabalhar como pagador em Tahoe.
Sanırım seni çok daha yakından tanımak istiyor.
Acho que ela gostaria de te conhecer melhor.
Sanırım biribirimizi daha fazla tanımak istiyorduk.
Pensei que pudéssemos saber muito mais uns sobre os outros.
Bir baloya gittim, Bir ödül kazandım, şimdi herkes beni tanımak istiyor.
Fui a um baile, ganhei um troféu e agora todos me querem conhecer.
Tanımak için zamana ihtiyacım var.
Preciso de tempo para a conhecer melhor.
Buraya parkettim tamam, ama adamı resminden tanımak için... büyütece ihtiyacım yok...
Pelo menos não preciso duma lupa para ver alguém numa foto.
Seninle konuşmak istemiyorum, seni görmek istemiyorum, seni tanımak istemiyorum. Bu yeterince açık mı?
Não quero falar consigo nem passear, nem sair consigo, nem conhecê-la.
Başka şeyler de tanımak isterdim. Gece hayatımın olması gibi.
Seria agradável ver outra coisa, ter um mundo nocturno.
Bu kısım bana kızların karakterini tanımak için bir şans veriyor.
Dá-me a hipótese de ver a personalidade das concorrentes.
Bana zaman tanımak için nişanımızı uzatmak istiyor.
Quer um longo noivado para me dar tempo.
Ben sizi tanırım. İki vagon fazla taşımak için neler yapmazsınız.
Para arrranjar duas vagonetas mais darias o vosso pelo.
Keşke son bir kaç senede seni tanımak için daha fazla çaba harcasaydım.
Gostaria de tê-la conhecido melhor nos últimos anos.
Tanımak mı?
- Conheces este tipo?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]