Tuzak mı Çeviri Portekizce
767 parallel translation
Tuzak mı?
Armadilha?
Tina da bir tuzağa düşerse Julna'nın nasıl öleceğini düşünüyor! Tuzak mı? Neden bir tuzak olsun ki?
- Tina pensa que morrerás na armadilha.
Yoksa bu soru bir tuzak mı?
É algum tipo de pergunta traiçoeira?
- Tuzak mı?
- Chamariz?
- Bir tuzak mı?
- Uma armadilha?
Bu bir izleyicinin fikri mi, iyi geceler dileği mi yoksa bir tuzak mı?
Senta-te. Isto é uma audiência, um beijo de boa noite, ou uma cilada?
- Birisi bize tuzak mı kuruyor?
- Alguém nos quer pegar?
Tuzak mı kurayım?
De que lado é que estás?
Başka bir tuzak mı?
Outra emboscada?
Bir başka tuzak mı?
- Mais uma armadilha?
- Birileri bana tuzak mı kuruyor?
- Está alguém a tramar-me.
Tuzak mı?
- Uma armadilha?
- Tuzak mı? Ne tuzağı?
Nenhuma intenção.
Tuzağımıza düştüğünde orada olmak istiyorum. Tuzak mı?
Quero estar pronta para ele quando cair na nossa cilada.
Bu, şu gördüğün zavallı askere konan bir talih kuşu mu yoksa yokedici bir tuzak mı?
Será que finalmente a sorte sorriu a este pobre soldado! ? Ou será que é o destino a brincar comigo!
Ne bu, bir tuzak mı?
Isso é uma armadilha.
Siz ve Moran bana bir tuzak mı kurmaya çalışıyorsunuz?
- Você e o Moran pretendem enganar-me?
Yoksa Loos bana kurduğun bir tuzak mıydı?
Ou o Loos era só uma jogada para me apanhares?
Bir dakika bu kahrolası bir tuzak mı?
- Será que isto é uma armadilha?
Araştırmanı engellemek için sana tuzak mı kurdu?
Acusa-o para evitar investigações?
Hayır hayatım gerçek tuzak değil ama onun kadar güçlü ve korkunç bir şey.
Não, querido, não é uma armadilha real mas é tão forte e tão horrível como se fosse.
Şimdi biraz tuzak kurmam lazım şey merak ediyorumda...
Se tudo correr bem, sim.
Geri döndüğüne göre, ona öyle bir tuzak kurarım ki sağ çıkamaz içinden.
Agora que Hamlet regressou, vou atraí-lo para um estratagema que já amadureci, no qual a única opção será sucumbir.
Yakalama işini ben yaparım çünkü tuzak kurmak benim işim.
que caça sou eu porque dedico-me ao negócio das armadilhas.
- Tuzak işine devam sanırım.
- Pôr armadilhas, suponho.
Kavga gürültü olmayan bir yere gidip tuzak kuracağım, sende evine dönebilirsin.
irei pôr armadilhas a um lugar tranqüilo e você pode voltar para Rio Varrem.
Tuzak kurmak istiyorum. Polisin yardımı lazım. Onlara kendim gidemem.
Quero montar-lhe uma armadilha esta noite, mas preciso da ajuda da polícia e não posso ir ter com eles.
Atların toynaklarını kesecek tırpanlara sahip 200 savaş arabası. Atlılarımız için tuzak hendekler kazılmış.
Duzentos carros, com segadeira para cortar os cascos.
Civarda birkaç tuzak kuracağım.
Vou colocar algumas armadilhas.
Bir köylü için tuzak kurdum, ve bir prens yakaladım.
A minha armadilha era para uma camponesa, E apanho um príncipe.
Onlara nehirin kenarına tuzak kuralım.
Vamos levá-los até à aldeia perto do rio.
Bunun bir tuzak olduğunu varsayalım.
- Suponhamos que é uma cilada.
Burdan Pasifik'e kadar, sadece bir kez değil defalarca, tuzak kurup avlanan adam mı?
Um homem que caçou daqui até o Pacífico, não uma, mas doze vezes?
Hiç tuzak kurmadım ama kesinlikle kurmak isterdim.
Eu também nunca la cacei... mas gostaria de o fazer.
O şişman rahibi Robin Hood'a tuzak kurmak için yem olarak kullanacağım.
Usarei o gordo Frei Tuck como isco para o Robin dos Bosques.
Şimdi akla gelen soru şu... Greenleaf'e kim tuzak kurmak ister? Bildiğiniz birileri var mı?
A questão que me assombra agora é se algum se lembra de alguém que pudesse querer tramar o Sr. Greenleaf.
Rus hattı arkasında da aynı tuzak varsa bizim hakkımızdan gelirler.
Atrás das linhas russas, a emboscada é a mesma...
Bu, daha önce yaşadığımız kadar ölümcül bir tuzak. Bu kez, onlarla başedecek kadar silahımız yok.
É uma armadilha letal como a que deixámos para trás... e não temos o armamento para entrarmos e sairmos.
Tuzak olmanın çok uzağında kaba, el yapımı uzay gemisi bize inanılmaz bir armağan getirdi.
Longe de ser um truque, A tripulação, concluiu que para a astronave foi um um presente incrível, o...
Blake sahilde yaktığımız tuzak ateşine kandı. " " Gemisi kayalıklara bindirip parçalandı.
O Blake seguiu a nossa fogueira falsa na costa... e o seu barco chocou contra as rochas de Spivey Point.
Topraklarımıza tükürüyor bizon sürülerimizi talan ediyor kunduzlarımıza tuzak kuruyorlar.
Eles desrespeitam as nossas terras, destroem as nossas manadas de búfalos, caçam os nossos castores.
Tuzak kuralım!
Armar uma armadilha -
Küçük taşralı akrabalarımıza bir tuzak kurup onları buradan mümkün olduğu kadar uzaklaştıracağım.
Vou levar daqui o nosso primo saloio e pô-lo o mais longe possível.
Ama bana tuzak kuran insanlara ne yaptığımı sana göstereceğim.
Mas vou mostrar-te o que faço a pessoas que tentam enganar-me.
Bir tuzak çalıştırdım.
Accionei outra armadilha!
Her şeyin tuzak olabileceğini düşündüğüm için hâlâ hayattayım.
Eu penso sempre que tudo pode ser uma armadilha, é por isso que ainda estou vivo.
Tuzak için aldığın parayla mı meşgulsün?
E o dinheiro pago para nos tramar?
Sanırım bu bir tuzak.
Acho que prepararam um cenário.
Yetmezmiş gibi tuzak için kullandığımız kokain de çalındı.
E a cocaína que estávamos a usar como armadilha, desaparece.
Bize tuzak kuruyorlar dostum tamam mı?
Querem tramar-nos.
Tanrım, bize tuzak kurdular.
Querem tramar-nos.