Zamane Çeviri Portekizce
187 parallel translation
- Demek istediğim, zamane gençleri her biri ya film yıldızı ya da futbolcu olmak istiyor.
Os jovens hoje, querem ser todos estrelas de cinema e jogadores de futebol.
1847 Paris'in zevk ve sefa aleminde günün beyefendileri, zamane kızlarıyla bazı tiyatrolarda, balolarda ve bahis kulüplerinde tanışırlardı. Bu mekânların kuralı nezaket, amacı romantizmdi.
No animado submundo de Paris, os cavalheiros do dia encontravam-se com as raparigas do momento em certos teatros, bailes e clubes de jogo, onde a palavra de ordem era a discrição, mas o jogo era o romance.
- Zamane kızlarını bilirsiniz.
- Sabe como são as raparigas.
Zamane çocuklar gibi giyinmemişti.
Não estava vestida da maneira que os miúdos se vestem agora.
Zamane gençlerinde cesaret yok.
Os jovens de hoje não têm carácter.
Bu yüzden zamane çocukları hep böyle oldu.
São estes miúdos - ou o modo como eles são hoje.
Senin de ev işinden hiç anlamayan çoğu zamane genci gibi olmadığına sevindim.
Fico feliz por você não ser como os jovens de hoje, avessos ao trabalho.
Zamane gençleri.
Estes putos de hoje.
Bu zamane gençlerini bilirsiniz.
O senhor conhece os jovens de hoje.
Zamane çocukları.
A juventude de hoje.
Zamane kızları her şeyi daha kolay aşıyor.
As raparigas de agora não se ralam tanto com as coisas.
Zamane gençliğinin nasıl davrandığına bakın... bu lanet ülkede başka neler çıkacak merak ediyorum.
Quando vejo os jovens de agora, que se comportam assim... pergunto-me o que há-de ser deste país.
Zamane çocuklarının hali, iğrenç.
Da maneira que estes jovens são hoje em dia... É nojento!
Zamane çocukları domuz gibiler!
Estes jovens de hoje são porcos!
Vallahi, siz zamane çocukları feci zekisiniz bu günlerde.
Vocês hoje em dia são demasiado espertos.
Zamane tuvaletlerine karşı değilim.
Nada tenho contra as retretes modernas.
Bunlar da yılda 4000 frank eder. Hem kumardan nefret ediyor. Zamane kadınlarında zor rastlanır bu duruma.
Além disso, só deseja coisas limpas e simples, não gosta de roupas faustosas, de jóias nem de móveis sumptuosos, coisas a que as outras mulheres dão tanto valor.
Yünlü battaniyelere ve pis çarşaflara geri dönmek istiyorsan bana göre hava hoş. Bana da yeni ip lazım. Genç zamane kovboyları eşyalarının kıymetini bilmiyor.
Sabemos o que costumavas beber e perdoamos-te, mas se queres percevejos na cama, tudo bem.
Zamane işte!
Tempos estranhos!
Biliyor musun Bud zamane oyuncuları tat vermiyor.
Sabes que mais, Bud? Os jogadores de agora são uma seca.
Zamane çocukları.
Estes miúdos de hoje...
Zamane çocukları öylesine farklılar ki...
As crianças, hoje em dia... estão tão diferentes.
Çünkü bu zamane çiftleri, meslekleri ve her şey ile öyle meşgullerki, özel hayatları zarar görüyor, biliyor musun?
Porque estes casais de hoje, envolvem-se tanto nas carreiras e estão tão ocupados, que a vida íntima deles ressente-se, sabes?
Zamane çocuklarının sorunu ne, ha?
O que se passa com os miúdos de hoje, huh?
Zamane çocukları, bilirim.
Eu sei.
Zamane genç kadınları anlamıyorum. Biz seksten hemen sonra uyumak istemiyoruz.
As jovens de hoje não entendem, que não queremos dormir logo após o sexo.
Lanet olsun, zamane faşistleri.
Tretas, a altura é agora.
Zamane kızlarını bilirsiniz.
Sabe como são as raparigas de hoje.
Siz zamane çocukları. İyi müzikten anlamıyorsunuz.
Os miúdos de hoje nem sequer sabem o que é boa música.
Ama bu zamane gençlerinde insan hayatına saygı kalmadı.
Mas estes putos novos, meu, não têm respeito pela vida humana.
- Bu zamane çocukları böyle.
- Hoje em dia, os miúdos são assim.
Zamane çocukları.
Hoje em dia, os miúdos são...
Partiyi ne zamane erteleyeceğimizi soruyor.
Quer saber para quando marcamos a festa.
Cesareti, hayatın akışını canlandırmak için durgunlukta ısrar edişinde yatıyordu. Zamane tavrını ritüelleştiriyordu.
A sua audácia foi insistir na lentidão de forma a recriar o ritmo da vida e o comportamento ritual da época.
Zamane çocukları!
As crianças de hoje em dia!
Ancak zamane çocukları... Keşke bilsem.
Mas com os rapazes de hoje, não sei.
- Zamane gençliği işte. - Gidelim mi?
- A juventude dos nossos dias.
Evet, zamane çocukları işte, ben...
Bem, você sabe como são estes miúdos de hoje. Eu...
Zamane gençleri işte.
Foda-se lá os putos!
Yeğenimin kusuruna bakmayın. Zamane kızları böyle işte.
Desculpe-a, é minha sobrinha, já como são as raparigas de hoje
Zamane çocukları doğruyu yanlışı kendilerinin tanımladığını sanıyor.
Os miúdos hoje criam as regras deles, o que é correcto e incorrecto.
# # Zamane çocukları!
Crianças de hoje
- Zamane gençleri.
- Estes miúdos de hoje...!
Zamane çocukları.
Os miúdos de hoje.
Zamane çocukları... Gerçekten bu numaraları iyi yapıyorlar.
Os miúdos de hoje costumam fazer este tipo de truques.
Bildiğin zamane pisliği.
O típico canalha renascentista
Zamane çocukları domuz gibiler!
Os jovens de hoje são porcos.
Deme yahu, zamane ihtiyarları!
Valha-me Deus.
zamane çocukları kilo,... gram ağırlık ölçülerini bu işler için öğreniyor.
Quilos, gramas, esse tipo de coisas.
Zamane çocukları.
- Os miúdos de hoje em dia.
Zamane erkekleri...
Os rapazes de hoje...
zamanı 41
zaman 286
zamanında 22
zamanla 88
zaman geçiyor 44
zamanım yok 137
zamanlama 22
zamanın var mı 17
zaman yok 141
zaman doldu 144
zaman 286
zamanında 22
zamanla 88
zaman geçiyor 44
zamanım yok 137
zamanlama 22
zamanın var mı 17
zaman yok 141
zaman doldu 144
zamana ihtiyacım var 37
zamanım var 22
zaman geldi 92
zamanım olmadı 22
zamanı gelince 71
zamanımız azalıyor 34
zamanın var 16
zamanımız tükeniyor 18
zamanını boşa harcıyorsun 43
zamanı geldi 236
zamanım var 22
zaman geldi 92
zamanım olmadı 22
zamanı gelince 71
zamanımız azalıyor 34
zamanın var 16
zamanımız tükeniyor 18
zamanını boşa harcıyorsun 43
zamanı geldi 236