Zavallılar Çeviri Portekizce
525 parallel translation
Hoş çakalın zavallılar.
Então adeus, pobres idiotas.
Zavallılar her sabah saatlerce...
Os pobres têm de esperar horas todas as manhãs para...
Zavallılar.
Pobres jovens!
Ama bu zavallıların evleri yakıldı.
Mas estes pobres diabos viram as casas queimadas.
Burada bu zavallıların dilinden anlayan birileri var mı?
Alguém entende a língua desses guardas?
- Zavallılar.
Pobres coitados.
Oraya girdiğimizde, vah zavallılar Bağıracaklar "Boola boo"
Quando mudamos, oh, pobre rapaz eles vão dizer, "Boola boo"
Zavallılar... Demek bu sandalyede otururken ölüverdi.
Mas, queridas, querem dizer que ele morreu nesta cadeira?
Ama ruhu karanlık düşünceler ve günahlarla dolu olan zavallılar... Öğle güneşi altında bile karanlığı yaşarlar.
Mas uma criatura preversa cuja alma está repleta de negros pensamentos e acções impuras terá de viver na escuridão ainda que caminhe sob o sol do meio dia.
Yüzde doksanının sahibi size kira ödeyen zavallılar.
Noventa por cento pertencentes a parasitas que costumavam pagar renda a si.
Buralarda onları pek özleyen yok, zavallılar.
Eles não perdem muito aqui, podres coitados.
Zavallılar. Kaç yıldır mahkumlar...
Esses pobres homens foram prisioneiros durante anos.
Bir zamanlar öyle bilinirdim, zavallıların koruyucusu, artık değil!
Conheciam-me em outros tempos, mas já não.
Bence, üzerindekilerle birlikte, batmıştır. Zavallılar.
Parece que se afundou com a tripulação.
Ben zavallıların doktoru olmak istiyorum.
Mas, eu quero ser médico dos pobres.
Bizim gibi zavallıların hayatlarını kazanma hakkı yok mu?
Será que, pobres de nós, não podemos ganhar a vida?
- Canları yanmadı mı zavallıların?
Aleijou-os, coitados!
Zavallılar, Belki birbirinizi bir daha göremeyeceksiniz.
Coitados... Sabe-se lá se voltamos a vê-los...
Bırakın beni geçeyim, zavallılar zatürree olup ölecekler!
Deixem-me passar, as crianças podem morrer ou apanhar uma pneumonia.
Zavallılar yorgun olmalı kaç saattir yoldaydılar.
Devem estar cansados, coitados, depois de tantas horas de viagem.
O sert topraktan bir şeyler çıkarabilmek için neredeyse kolları kopana kadar çalışıyorlardı sadece tarlaya gitmek bile yarım gün sürüyordu sonra bir gün bu zavallılar dayanamayıp isyan ettiler.
Mas uma terra em que se partia os braços para conseguir alguma coisa. E era preciso meio dia a pé para lá chegar. Assim, os pobres revoltaram-se.
Bu sıcak havada zavallıların haline çok acıyorum.
Tenho tanta pena dos desgraçados, com este calor.
Bu zavallıların sığınıp korunabilecekleri bir düşkünler yurdu yaratmak istiyorum. Uyuyacak, yemek yiyecek ve insan sıcaklığını görecek bir yerleri...
A minha intenção é criar um albergue, se não se opuser, onde os pobrezinhos, de passagem, encontrem teto, comida e um pouco de calor humano.
Zavallılar, hayvan gibi sürülüyorlar.
Pobres homens, levados que nem gado.
İçeri girin... sizi zavallılar.
Entrem... pobres diabos.
Scout, sana ve Jem'e o zavallıları rahat bırakmanızı söylemiştim.
Scout, já disse a ti e ao Jem para deixarem esses desgraçados em paz.
Şu zavallıları görmeye gittim. Benim yokluğumda yalnız kalıyorlar.
Fui visitar as coitadinhas, estão sempre sozinhas, se não for eu...
Zavallılar.
Pobre gente!
Zavallılar. Çok yorulmuş olmalısınız.
Coitadinhos, devem estar exaustos.
Zavallılar.
Pobres almas!
Şu zavallılar kim onbaşı?
Quem são estes pobres diabos, cabo?
- Zavallılar.
- Coitados.
Zavallılar, içtikleri çürük şeyden dolayı.
Oh, pobres diabos. É daquela coisa podre que bebem.
Kim bu, şeytana uyup alkolün peşinden giden zavallılar, Sheriff Cooper?
Quem é esse pobre diabo carregado de álcool que perseguia, Xerife?
Birazcık insafın varsa emir ver de şu zavallıları vursunlar.
Se tiver alguma piedade, que os soldados os matem duma vez.
Elveda, zavallılar!
Adeus, otários.
Acı anılar Güney'in zavallı perişan kalbinin olanları unutmasına izin vermez.
Amargas lembranças não permitirão esquecer o pobre coração ferido do Sul.
Acemice yöntemlerinizi, dosyanızı kapatmak için hayatını çalacağınız o zavallı aptal gibi yarım akıllılar üzerinde kullanın.
Use os seus métodos desajeitados em pobres idiotas como aquele, cuja vida vai estragar, para manter a sua ficha limpa!
Zavallılar.
Pobrezinhos.
Kıskananlar böyle söylüyor, George. Zavallılar.
Os invejosos é que dizem, George, os parasitas.
Bu zavallı Bavyeralılar zamanın çok gerisindeler!
Esses pobres bávaros são muito atrasados.
Sır olarak söyleyeyim, onlar zavallı aşçılar.
Confidencialmente, eles são uns "chefs" miseráveis.
Amerika'da bu yüzden seni içeri atabilirler. Zavallı Amerikalılar.
Na América, podem prendê-la por isso.
Zalim arılar, şu zavallı çiçeklerin hayatını emiyorlar.
A abelha cruel sugou a vida toda destas pobres flores.
Zavallı ayakkabılarına bir bak.
Oh, olhe para os seus sapatos.
Şu zavallı Romalılar. Onlara nasıl da acıyorum.
Estes pobres romanos, como os lamento.
Ve şöyle yazılmıştı, bazıları tehlikeden ölür, bazıları vebadan ve bir zavallı tavandaki delikten.
Conforme as escrituras, muitas serão as vítimas de pragas e peste. E este pobre diabo será vítima dum buraco no tecto.
Zavallılar.
Pobre gente.
Rosita öldürüldükten bir hafta sonra beni tutukladılar, zavallı şey.
Prenderam-me uma semana depois da morte da Rosita, pobrezinha.
Zavallı minik farecikler, çok korkmuş olmalılar.
Não acredito que fossem ratos de todo.
Zavallı küçük Oompa Loompa'lar çok minik ve yardıma muhtaçtılar orada çok kolay lokmaydılar.
Os pobres Oompaloompas tão pequenos e indefesos... teriam sido todos comidos.
zavallı 389
zavallım 26
zavallıcık 135
zavallı şey 169
zavallı adam 286
zavallı herif 18
zavallı ben 20
zavallı aptal 20
zavallı çocuk 243
zavallı sevgilim 51
zavallım 26
zavallıcık 135
zavallı şey 169
zavallı adam 286
zavallı herif 18
zavallı ben 20
zavallı aptal 20
zavallı çocuk 243
zavallı sevgilim 51