English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ Z ] / Zavallı annem

Zavallı annem Çeviri Portekizce

60 parallel translation
Zavallı annem.
- Sim, pobre mãe!
Yaşlı annem size böyle derdi. Zavallı annem sizi bir duysaydı...
Isso é o que minha pobre mãe diria a você, se minha pobre... e velha mãe lhe ouvisse.
Zavallı annem.
Pobre mamãe.
Zavallı annem için öyle üzüldüm ki...
Tive tanta pena da mãe...
Zavallı annem.
Coitada da mamã.
- Zavallı annem.
- Pobre mãe.
Zavallı annem onu onların üstünde ağlar halde buldum.
Pobre mamã encontrei-a a chorar agarrada a elas.
Zavallı annem.
A minha pobre mãe.
Zavallı annem yaşlandığına üzülüyor.
Pobre mamãe, é triste envelhecer.
Tanrım. Zavallı annem.
Coitadinha.
Zavallı annem yaşlandı.
A minha pobre mãe envelheceu dizendo :
Zavallı annem dışarı baktı ve çimenliklerde ağaçların yeşillendiğini ve çiçeklerin açtığını gördü.
Minha pobre mãe olhou para fora e viu os campos verdes... as árvores e flores florescendo.
Zavallı annem dayak yememden o kadar korkmuştu ki eliyle gitmemi işaret etti.
Minha mãe ficou com muito medo que eu apanhasse e fez um gesto...
Zavallı annem.
Minha pobre mãe.
Zavallı annem.
Pobre mamã.
Zavallı annem. Annem hep çok utangaçtı.
Minha pobre mãe foi sempre muito tímida.
Zavallı annem. Bir daha yüzüne bakamam.
A minha pobre mãe.Nunca mais a consigo encarar.
Teğmen Provenza zavallı annem ve babamla ilgilenmeye gönüllü oldu yani yardımların için çok teşekkür ederim.
O Tenente Provenza voluntariou-se para tomar conta dos meus pobres pais, por isso muito obrigada pela tua ajuda!
Bildiğin üzere, benim tatlı, zavallı annem sürekli patronum tarafından harcanmakta.
Tu sabes, e onde a minha pobre e querida mãe não está constantemente a ser violada pelo meu chefe.
Zavallı annem.
Pobre mãe.
- Buna inanamıyorum- - Zavallı annem.
- Nunca veio a Downton.
Siktir, zavallı annem.
Porra, pobre mamãe.
Ne zaman ingilizce konuştuğumuzu duysa, bize ceza verirdi. Duvara asılı bir tablomuz vardı. Zavallı annem bile ondan nasibini alırdı.
Quando nos ouvia falar Inglês marcava-nos deméritos, havia um quadro onde às vezes até a minha mãe era incluída.
Evet, zavallı annem.
Sim, a minha pobre mãe.
Zavallı annem şu anda Los Angeles'ın herhangi bir yerinde olabilir mi?
A minha pobre mãe pode estar em qualquer sítio de LA neste momento?
Zavallı annem...
Tenho de ir.
Zavallı annem kilitli odasında ömür çürütmekle meşgul.
A minha mãe está a fenecer, coitadinha... Trancada no quarto...
Annem başını salladı ve şöyle dedi : "Zavallı John."
A mãe abanou a cabeça e só disse : "Pobre John."
Zavallı annem çok ağlardı.
Quanto chorava a minha mãe!
Annem oradaydı. Zavallı bir biçimde ağlıyordu.
Estava mamãe, mamãe que chorava, pobrezinha.
Annem haklıydı! Zavallının tekisin!
A minha mãe tinha razão.
Annem zavallı bir Rus buldu. Zavallı bir ne?
A mãe tem um russo muito pobre.
Zavallı annem. Eskiden daha iyiydi.
Está habituada a melhor.
- Zavallı büyük annem.
- Nozes. - Pobre avó. - Pobres de nós.
Annem ögretmendi ve zavallı babamında bir kurutemizleme dükkanı vardı.
Minha mãe era professora e meu pai tinha uma... simples lavandaria.
Zavallı büyük annem hâlen beni bekliyor.
A avó está à minha espera.
Zavallı annem. Hiç iyi değil.
Está tão alheia deste mundo.
- Zavallı annem hariç.
Menos a pobre da mãezinha.
Annem bütün olanlardan dolayı çok kızgın ve utanmış haldeydi Onu sanki zavallı etmeye çalışıyormuşuz gibi sırrı sakladı
Minha mãe estava tão furiosa... e envergonhada sobre toda a coisa, ela fez disso um segredo... como se estivéssemos tentando fazê-la infeliz.
Olan şu, benim geri zekâlı annem radyoya gidip dünyaya zavallı küçük çocuğunun yakında doğum günü olduğunu,..
O que se passa é que a burra da minha mãe deu uma entrevista à rádio e anunciou ao mundo inteiro que o coitadinho do filho ia... fazer anos brevemente.
Zavallı saf annem.
A minha pobre mãe ingénua.
Tatiana, benim annem, zavallı bir erkek bebek doğurdu. Babanın gerçekten kim olduğunu bilmiyordu. Bunalım onu delirtmeye başladı.
Quando Tatiana, minha mãe, deu à luz um miserável maldito bébé rapaz, ela realmente não sabia quem era o pai.
Annem haklıydı. Sen bir zavallısın.
A mãe tinha razão, és um idiota!
Zavallı ninem. Meydan okunmasına alışık değildir. Annem de öyle.
Coitada da avó, não está habituada a ser desafiada.
Annem o zavallıyı ölüme terketti.
A mãe tirou-o da sua miséria.
Zavallı bir haldeydim. Annem de işten izin alıp benimle kalırdı.
Então a minha mãe fez uma pausa no trabalho e... ficou comigo.
Zavallı annem.
Pobre Mamã.
Annem daha fazla çabaladı sanırım ama yine de oldukça zavallıca.
A minha mãe tenta muito. Mas é patética.
Bu benim annem, zavallı kadın, 100 % gözü korkutulmuş.
Esta é a minha mãe. É uma desgraçada, uma submissa certificada.
- Annem nerede? Kocamı elimden almaya çalıştı ve o yüzden sürtüğü bahçeme gömdüm. - Zavallı tatlım.
Onde está a minha mãe? A tua mãe era uma grande puta.
O benim annem, ölüyor ve beni bulutlara gönderebileceğini söyledi böylece dinlenebilirim. Zavallı halde hissettmek zorunda kalmam.
Ela é minha mãe, está a morrer e disse que me podias pôr na cloud onde posso descansar, sem ter de me sentir miserável.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]