Çanta Çeviri Portekizce
5,690 parallel translation
Orada kırmızı bir çanta göreceksin.
Aí encontrará um saco vermelho.
Ama park yerine geldiğinde çanta yerine gizlenmiş, silahlı ve tehlikeli bir şekilde üçünüzü bulacak.
E lá chegado, em vez de dar com o saco, dá convosco. Disfarçados. Armados.
Birinci önceliğiniz bu çanta olacak.
Este saco é a sua prioridade número um.
- Çanta bana lazım!
- Preciso da mochila!
Bu da çanta.
Isto é o saco.
O çanta buraya gelmezse sana neler yapabileceğimi tahmin edebiliyor musun?
Fazes ideia do que te vou fazer se eles voltarem sem o saco?
Eğer o çanta orada değilse ormanda bir delik açar ve seni içine gömerim.
Juro por deus, se o saco não estiver lá, escavo um buraco e enterro-te na floresta.
Çanta nerede Jack?
O saco, Jack, onde está o saco?
Bir çanta dolusu kemik ayakkabilar
Estes sapatos de moribundo
- Annen senden çanta yapacak.
A mamã vai transformar-te numa bolsa.
Güzel çanta.
Mala gira.
Çanta?
Mala?
Benim eski şarkılarım bile bu yeni çanta gibi değildir.
Nem mesmo os meus discos antigos têm um som assim.
Funk müzik bu çantanın içindedir. Çanta ise bastır ve bas asla değişmez.
O funk está lá e o baixo nunca muda.
Bir çanta bulduk.
Encontramos um saco.
Yeni çanta taşıyıcılarınız.
Os vossos novos caddies.
Çanta taşıyabildikleri sürece ne fark eder?
Desde que possam carregar um saco, que diferença faz?
Bir çanta alıp 78 dakika içinde geri götüreceğim.
Para levantar uma pasta e entregar-lha dentro de 78 minutos.
Deftere karşılık çanta.
O livro em troca da pasta. O livro em troca da pasta.
- Doğru mu anladım, deftere karşılık çanta mı?
- Deixa ver se percebi. A pasta era em troca dos livros?
Çanta nerede ulan?
Onde está a merda da pasta?
Efendim, bu çanta sizin mi?
Este saco é seu, senhor? - Sim.
Güzel çanta.
Bonita sacola.
Ama bir tek çanta ortadan kaybolursa muhtemelen kimin aldığını fark etmezler diye düşündüm.
Foi isso, só tirei uma mala. Pensei que, afinal de contas, não haveria problema em tirar uma mala. Provavelmente não iriam descobrir.
Söylentilere göre Ingvar ve Finn Kont'tan bir çanta çalmış.
Disseram-me que o Ingvar e o seu amigo Finn, roubaram uma mala que pertencia ao "Conde".
- Bant, ip, çanta...
- Mordaça, corda, saco...
Bir çanta bıraktığını söylemiştin.
Disse que ela deixou uma mala.
Duvara asılı olanlar var yanlarından geçince "Take me to the river" şarkısını söylüyor.
Há um brinquedo que se pendura na parede e quando tu passas perto ele canta "Leva-me pro rio!".
# Kalacağım yanında hep, gitmeyeceğim hiç - Kimin şarkısı bu?
- Quem canta isso?
Orada büyük bir çanta göreceksin.
Verá lá um saco.
Şen, göz alıcı ve sık sık mırıldandığı, tasasız söylediği...
Alegre e atraente Muito canta contente Um ar leve
- Ben de söylerim!
E eu vou cantá-las!
Ben de söylerim.
Eu vou cantá-las.
Madem içmiyorsun bir şarkı söyle o zaman.
Se não bebes, pelo menos, canta.
Söyle lan hadi!
Canta, porra!
Söyle hadi!
Vá lá, canta!
Söyle hadi.
Agora, canta.
Benimle beraber söyle.
Canta comigo.
Biz olmazsak Moon River'ı kim söyleyecek?
Vem, querida. Moon River não se canta sozinho.
♪ Bülbül gibi şakı aşkım!
Canta, querido!
"Senin için şarkı söyleyen koro musun?"
"Será o coro que canta para ti?"
Dudu daima şarkı söyler ve konuşur.
Dudu canta sempre e eu falo.
Cidden çok güzel söylediniz Bayan Cuddy.
Canta muito bem, Miss Cuddy.
# "Kalp atışımda onun adı duyuluyor." #
O meu bater de coração Canta o nome dele
Bana "Nehirler gibi gözyaşı dök" şarkısını söylediğinde, bütün bir nehir olmak zorunda değil.
E quando canta a "Chora-me um Rio", não precisa de chorar o rio todo.
Çok güzel bir sesin var. Özellikle de bir şarkının sonunu getirebildiğin zaman.
Tem uma bela voz, sobretudo quando canta as canções até ao fim.
Beni saf sanma sakin ♪ - Sesli söyle hayatim. ♪ Yapman gereken tek sey cükünü koklamama izin vermek ♪
- Canta!
Bu durum, bu derece sevilen ve aynı ölçüde korkulan bir suçlu hakkındaki farklı görüşleri de doğruluyor.
A multidão canta o seu nome. Isto confirma a controvérsia sobre um criminoso que é tão amado como temido.
101 tonunu ver.
Canta-me uma medida 101.
Zafer çoktan kararlaştırıldı, Bay Satou.
A vitória já cá canta, senhor Satou.
Benim için söyler misin?
Podes cantá-la para mim?
çantan 18
çantamda 34
çantada 19
çantada keklik 60
çantam 79
çantanda ne var 16
çantam nerede 28
çantayı al 22
çantamı unuttum 16
çantada ne var 43
çantamda 34
çantada 19
çantada keklik 60
çantam 79
çantanda ne var 16
çantam nerede 28
çantayı al 22
çantamı unuttum 16
çantada ne var 43