English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ Ç ] / Çantam

Çantam Çeviri Portekizce

2,983 parallel translation
Çantam para dolu mu sandın?
Acha que a minha pasta está cheia de dinheiro?
Dün gece çantamı burada unutmuşum.
Ontem à noite, esqueci-me do meu saco aqui.
Çantamı karıştırmanı mı istedi?
Revistar a minha carteira?
Her şeyim o çantadaydı. Adam bir anda çekti çantamı omzumdan.
A minha vida toda estava naquela carteira e ele simplesmente veio e arrancou-a do meu ombro.
- Bırak çantamı.
- Largue a minha carteira.
İçine bakmak istediğin siyah deri çantam...
A minha bolsa preta, que queria vasculhar...
Çantam diyorum.
Sabemos que estás a negociar com o Marciano.
Çantam!
A droga da bolsa?
- Çantam? Bana bak!
A minha bolsa!
Çantam!
Olha para mim!
Buralarda bir yerde. Onsuz buradan çıkmayacağım. Çantam nerede?
Ele está em algum sitio aqui, e não saio sem ele.
Bir sabah babam bir kaç kelam etti ve okul çantamı sırtımdan çıkardı.
Uma manhã, o meu pai chamou-me e tirou-me a mochila das costas. Ele disse :
Ertesi gün çantamı ve kitaplarımı pazarda sattı.
No dia seguinte vendeu a mochila e os livros no mercado.
Çantamı unutmuşum.
Esqueci-me da bolsa.
Gidip çantamı alayım çünkü Hitler ile randevuya çıkıyorum.
Vou buscar a carteira, pois, vou sair com o Hitler.
Çantam!
A minha bolsa!
Bu kaltak çantamı alıp tavana fırlatıyor, ama kimse parmağını bile oynatmıyor.
Esta cabra atira a minha bolsa ao tecto e ninguém mexe um dedo.
Herhangi biri alet çantamı alabilir.
- Qualquer um pode ter levado a minha caixa.
Ama... İçeride ilk yardım çantamız var mı?
Temos aqui alguma caixa de primeiros socorros?
Çantamı görünce tanırsın. Anladın mı?
Para identificar a mala.
Bu çok aptalca gelecek belki, benim evrak çantamı gördün mü?
Pode parecer uma estupidez, mas viu a minha pasta?
Çantamı koltuğun altına koymama yardım edebilirsiniz.
Podia ajudar-me a meter a mala debaixo do banco.
Bu benim çantam.
Isto é a minha mala.
Evet, ama çantam... şurda kaldı.
Sim, mas não consegui trazer a minha mala.
Çantamı kaybettim.
Perdi o meu kit.
Çantamı ver.
Dá-me a bolsa.
Çantamı uzatır mısın?
Podes passar-me o meu saco?
Tuttum. Çantamı almadım.
- Eu seguro.
Fasulye çantamı koparttin!
Mordeste-me o saco!
Çantamı tut.
Leve-me a mala.
Çantamı unutmuşum.
Deixei aqui a minha mochila.
Çantamı ve hediyemi aldım, eldivenlerimi taktım.
Tenho a carteira, o presente e as minhas luvas.
Sırt çantamı mahvetti.
Ela estragou a minha mochila.
Çantamı o karaladı.
Ela escreveu. TERRORISTA
Öğlen yemeğinde çantamı içeride unutmuşum. Cüzdanımı da.
Deixei a minha mala lá dentro ao almoço, a minha carteira também.
El çantam!
Poppy? A minha bolsa.
O benim çantam!
É a minha Mala.
- Çantamı da alır mısın?
Trazes a minha carteira, querido? - Claro.
Kamera çantam o benim.
Isso é a minha mala da câmara.
Bir çantamız var.
Temos uma entrega.
Çantamı getir.
Traz a minha bolsa.
Al, bu çantamı al.
Leva a minha mala.
Eve gittim, çantamı topladım ve bu kasabadan kaçtım. Sevgilimle.
Fui para casa, fiz a mala e,... desapareci da cidade... com o meu amante.
- Evet. Ölmeden önce şarkı da söylemiyorlar.
E não cantam antes de morrerem.
Kilisesinde şarkı söylüyorlar, daha canlı.
Na igreja dele cantam, é animado.
- Çantam? - Marcianos için uyuşturucu taşıdığını biliyoruz.
A minha bolsa.
Çantam!
A minha bolsa?
- Ne diyorlar?
Que cantam elas?
Şarkı söylüyorlar.
Elas cantam.
İnsanlar her şeyle ilgili şarkı söylemez.
As pessoas nunca cantam sobre nada.
Benim için çantamı açabilir misin?
Podias abrir-me o saco por um momento?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]