Altın mı Çeviri Rusça
5,339 parallel translation
Altın mı?
Золота?
Bu seferkini pas geçmen lazım. Akli dengesi bozuk bir manastır dolusu insanı tek başına kontrol altına alamazsın. Ne?
Тебе нужно отдохнуть.
Bu teknolojiyle Ilaria insan ırkının nüfus dağılımını kontrol altında tutabilir.
С этой технологией, "Илария" может контролировать распространение популяции смертных.
Aptalca bir hareket olduğunu düşünmüştüm, ama bir yabancı yüzyıllar boyunca ayaklarımızın altında olan şeyi buldu
Я считала это глупой затеей, но посторонние нашли то, что было у нас под ногами много веков. - Древо-мать?
Yatağın altında mı yapsak?
Продолжим под кроватью?
Bunları altı yaşında ki çocuğun kendi başına yaptığını mı söylüyorsun?
Ты хочешь сказать, что шестилетка сделала это сама?
Siz ikinizi kanatlarımın altına alacağım.
Я возьму вас двоих под крыло и покажу систему Д.Э.Н.Н.И.С. в действии.
Kapının altından bir bakayım bakalım.
Сейчас проверю.
Hafta sonu kaçamak yapalım dediğinde yastığının altına mentol bırakan bir yere gideriz diye umuyordum.
Когда ты сказал, "давай куда-нибудь уедем на выходные", я надеялась на такое место, где на подушках оставляют мятные конфетки.
- Yatağın altında mı?
Под кроватью?
Onu salondaki dolabın içindeki vizon kürkünün yanındaki altın rengi elbise çantasına astım.
Оно висит в золотистом портпледе в коридорном шкафу рядом с шубой.
Söylersem altın Tammy'nin olacak mı?
А если я это сделаю... золото достанется Тэмми?
Altınımın bir kısmını satıp portföyümü resmen çeşitlendirdim.
Я продал часть своего золота и официально диверсифицировал свой портфель.
Landseer ve Fitzgerald'ın dönüştürülmüş alt kısım betimlemeleri arasında büyük benzerlikler göze çarpıyor.
"Есть поразительное сходство между тем, как показывают превращения Боттома Ландсир и Фитцджералд".
Burası benim evim ve benim çatım altında benim kurallarıma uyacaksın!
Это мой дом и, пока ты находишься под моей крышей, ты будешь подчиняться моим правилам!
O senin başının altından mı çıktı?
Это была ты?
Alt tarafı yol kenarındaki ücra bir kafede sinir patlaması yaşadım kimse sonuçlarının ne olduğunu bilmiyor.
Одна вспышка ярости в грязном придорожном кафе, и этому уже не будет конца.
Birazcık büyüyle zamanın en güçlü vampirleri şimdi ayağımın altında yatıyor.
Немного магии и когда-то могущественные вампиры теперь лежат передо мной.
Niklaus evladım dediği bir vampirden niçin etki altına alarak bir şey saklar? Kendi kızını koruyabilmekten öte başka sebep olabilir mi?
С чего Никлаусу внушать забыть правду вампиру, который приходится ему приемным сыном..?
Bakımımız altındaki mahkûmların doğum maliyetleri.
Роды требуют затрат, которые ложатся на наши плечи. По меньшей мере непомерных.
Edwina'nın o seks makinesini zekâsı ile alt etmesine bayıldım.
Мне очень понравилось как Эдвина перехитрила оргазматора.
Yani, yatağımın altında kırmızılık ve kafamın içinde birazcık sarılık var.
Ну, под моей кроватью красный... и в голове желтый человечек.
Altın yıldız kazandım diye, kıskanma.
Не завидуй, что у меня есть золотая звезда.
Yatağımın altına kötü dilek koydu ve sonra da kocamı baştan çıkarmaya çalıştı!
Она положила пагубу под мою кровать, а затем и моего мужа попыталась соблазнить!
Kendi aleyhine tanıklık etmeye zorlanmamanın güvence altına alınması mı?
Гарантирует ваше право не свидетельствовать против себя?
Annalise'in yatağının altında kanlı bir bıçak mı?
Кровавый нож под матрасом у Эннализ?
Hoşgörülü biri olduğum için hayatımın alt üst olmasını hakediyorum yani.
По-твоему раз я толерантна, то заслуживаю, чтобы моя жизнь рухнула?
Bil bakalım kim üst katta şnorkelle dalma da bir altın madalya daha kazandı.
- Угадай, кто сейчас наверху выигрывает золотую медаль за храп.
Ateş, sesimizi ulaştırsın altında uyuduğumuz yıldızlara, ruhlar, topraklarımızı kutsasın... biz eski geleneklerimizi onurlandırırken.
" Языки пламени донесут до звезд наши голоса. Духи хранят эту землю, пока мы храним заветы предков.
Altın ejder maşrapası ister miydiniz, bayım?
А кому кувшин с драконом?
Üzgünüm, okul kampüsünde alkol kullanımını yasal olarak güvence altına alamam.
Прошу прощения, я не могу легально защищать учебное заведение со свободным оборотом спиртного.
Aptalca şeyler yaptığım zaman da, sol bileğime doğru tekerleği ittiren gezginlerin çevresini sardığı külüstür bir arabanın altında kalmış buluyorum kendimi.
А когда я делаю глупости, я оказываюсь под ржавой колымагой, окружённый бродячими, а заднее колесо расплющивает мою лодыжку.
Olanları kontrol altında tutamadığım için herkesi suçladığımın farkındayım.
Я осознаю, что винил кого угодно за свою неспособность принять произошедшее.
Central Park'ın hemen altında birkaç bina yaptım.
Я закончил строительство апартаментов к югу от Центрального парка.
- Saat altıdan sonra burada buluşalım. Göçmen kayıtlarını o zaman gösteririm sana.
- Приходи после шести, я покажу списки иммигрантов.
Nasıl yani, yatağının altında mı?
В смысле? У тебя под кроватью?
Gidip adamı astım ve sallandığı ağacın altında karısını siktim.
Я повесил его, а ее поимел под тем же деревом, на котором он болтался.
Birdenbire krallığın askerlerimize, altınımıza, buğdayımıza... -... erzakımıza ihtiyacı mı bitti?
Разве корона внезапно перестала нуждаться в войсках, золоте и пшенице моего дома?
Onlar ayağımızın altında olmadan istediğimizi yapabiliriz.
Избавившись от парней, мы можем делать всё что пожелаем.
Beni içerden çıkarıp Angela'nın başını yaktığında tüm bu zırvaların altında senin hâlâ o eski Ghost olduğunu anladım, kardeşim.
И когда ты сдал Анжелу и вытащил меня из тюрьмы, я решил, вот он, Призрак, жив подо всем этим дерьмом. Вот мой брат...
Piyasa fiyatının altına düşmeyi asla düşünmüyordum ama şartlarım dikkate alındığı takdirde, akla uygun bir pazarlığa açığım.
Я планировал продать её примерно по изначальной цене, но... Учитывая обстоятельства, готов к адекватному торгу.
Uzmanlık alanım daha çok kuş davaları ama her davanın altından kalkabilirim -
Моя область - птичьи законы, но при необходимости...
Yedi adımın altıncısını seninle atıyorum müstakbel karım. Sonsuza kadar birlikte olma sözü ile.
Я делаю шестой из семи щагов с тобой, моя будущая жена... и обещаю вечное компаньонство.
Ayaklarımın altında çocuk olmadan ev işi yapmak iyi olacak.
Хорошо заниматься хозяйством, когда ребенок не путается под ногами.
Eğer kadın altını değiştirdiyse, şimdi beni patronuna büyük kötü kurda götürecek sonra üfleyeceğim ve hedefin evini havaya uçuracağım.
И если женщина, которая переодела тебя, сможет привести меня к своему главному, большому плохому главному волку, тогда я как подую раз, подую ещё раз... подую в третий раз, и весь домик... разлетится на щепочки.
- Dekan paspasın altına koymasın diye yedek anahtarları ben aldım.
Я утащила запасной ключ, так что Декан перестанет оставлять его под входным ковриком.
Soyadımın altında olmalı.
Оно должно быть под моей фамилией.
Çalışanlarının yüzde onundan fazlası gıda yardımı alan şirketler yüzde onun altına inene kadar maaşları artırmak zorunda.
Любая корпорация, имеющая более 10 % сотрудников пользующихся продовольственными талонами, обязана увеличить заплату, пока этот уровень не опустится ниже 10 %.
Aklı başında hiç kimsenin binmeyeceği bir tren yapmak için köstebek gibi tozun toprağın altını kazmak mı?
- Рыться в грязи и земле? Как суслик? Ради поезда, на котором никто в здравом уме не поедет?
O ekiplerin yarısı zaten tehdit. Bir de kalkıp şehrin altında dinamit patlatmalarını mı istiyorsun?
Половина этих рабочих бестолочи, и ты хочешь, чтобы они взрывали динамитом тоннели под городом?
Yok edilemeyeceğini sanmaya başlamıştım ki bir gece bir sürü lambanın ışığı altında çalışırken kendi kendine öldü.
Я было опустил руки, но вдруг спирохета погибла сама, когда я надолго засиделся под светом нескольких ламп.