Ay Çeviri Rusça
53,444 parallel translation
18 ay önce babasının yanına taşındı.
Она переехала к отцу полтора года назад
Bitlerinin ayıklanmasını ve sonraki vardiyada kazmalarını istiyorum.
Продезинфицировать и поставить копать в следующую смену.
- Yollarımızı ayırdık. - Hâlâ yaşadığını söyle n'olur. Tanrım, ne biçim bir anne olduğumu sanıyorsun?
наши дороги разошлись просто скажи что она еще жива или ты не считаешь меня матерью?
"Elektrik İdaresi, San'a" Bizimle görüşmeye zaman ayırdığınız için teşekkürler.
Спасибо, что уделили нам время.
O saati bulduğumda ortadan ikiye ayıracağım seni.
Я порву тебя на части, когда найду часы, понял?
Kocamı parçalara ayırıp bir çöp bidonuna attın.
- Ты изрубил моего мужа, поместил его тело в мусор.
Seni aldattığında, Sam'in bedenini parçalarına ayırdığında..
Когда изменил тебе, когда порубил тело Сэма на кусочки.
İki kişilik yer ayırın, tamam mı?
Займи два места. Хорошо?
Ayıkken öyle olur.
Случается, когда ты чист.
Bütün bunları geride bırakmama birkaç ay kaldı.
Через пару месяцев я оставлю это все.
Gözünüzü üstünden ayırmayın.
Следи за ним.
İçi fentanil dolu uçaklar hani, onlarda birkaç koltuk ayır.
Самолёты с героином... Мне нужна пара мест.
Gözünü çantadan ayırmamanı istiyorum.
Ты должен следить за рюкзаком.
Vakit ayırdığın için sağ ol.
Спасибо за потраченное время.
Vakit ayırdığınız için teşekkürler.
Спасибо, что нашли время.
Biraz vakit ayırıp burada uğraştığımızın gerçekte ne olduğunu anlamaya çalışalım.
Давайте подождем и выясним, с чем имеем дело.
Öyle bir manevra onu ikiye ayırır.
Такой манёвр порвёт его надвое.
Onu çekirdeklerine ayırdık.
Расщепили ее на атомы.
- Ayılıyor!
- Он проснулся!
Bir ara verip kendine hiç zaman ayırmadın.
И ты не остановился ни на секунду, чтобы пожить для себя.
Önem verdiğin şeylere zaman ayır yoksa ne uğruna savaştığını unutursun.
Если ты не в состоянии выделить время для того, что тебя заботит, ты забудешь, за что ты точно сражаешься.
Bundan sonra özel derslere zaman ayıramayacak olman çok yazık.
Жаль, что у тебя не будет больше времени репетиторствовать.
Benim bir türlü gerçek bir ilişkiye ayıracak zamanım olmadı.
У меня просто не было... Ты знаешь, времени для настоящих отношений.
Çoğu insanın haftalarca kendisini yin feninden ayırması gerekiyor.
Большинству требуются недели, чтобы отвыкнуть от инь фень.
Kanı ona çok bağımlısın. Duygularını bağımlılığından ayıramazsın.
Ты так зависим от её крови, что не можешь различить чувства от зависимости.
Tez filminin son bir ay vakti kaldı.
Тебе его сдавать меньше, чем через месяц.
- Buna ayıracak vaktimiz yok.
У нас нет времени.
STAR CITY 8 AY ÖNCE Bu gece gerçekleşen Star City kuşatmasının ardındaki isim olan Damien Darhk. Green Arrow olarak tanınan maskeli kanunsuz tarafından öldürüldü.
Дэмиен Дарк, человек, который ответственен за осаду Стар Сити, был убит мстителем в маске, известным как Зелёная Стрела.
- Buna ayıracak vaktimiz yok.
У нас нет на это времени.
Bir kadının yaşı hakkında konuşmanın ayıp olduğunu bilmiyor musun?
Разве ты не в курсе, что невежливо говорить о возрасте с дамой?
Bir ay önce Echelon'u hackledik.
Месяц назад мы взломали Эшелон.
Ayıp.
Жалко.
Bilmiyorum, ayırdılar bizi.
Я не знаю. Нас разделили.
Chase buraya geldiğimizde herkesi gruplara ayırdı.
Не знаем. Чейз разделил нас на группы, когда мы прибыли.
Chase neden tüm rehineleri ayırdı?
Зачем Чейз разделил заложников?
Bu benim davam olsaydı, Anne ayıcık gelmeden kararımı verirdim.
Если бы это было мое дело, я бы добился постановления прежде, чем явится мама-медведица.
Pekala. Callie 8 ay daha 18 yaşını doldurmayacak.
Но Кэлли исполнится 18 только через 8 месяцев.
Islahevinin ne kadar kötü olduğunu bilirsin. 8 ay orada...
Ты знаешь, как ужасна колония. Восемь месяцев в ней будут...
Eğer anlaşmaya varırsa sekiz ay daha yok.
Если она согласится, может пройти еще 8 месяцев.
Umarız ki, önümüzdeki 8 ayı daha ıslahevinde geçirmek zorunda kalmazsın.
Мы надеемся, что ты не проведешь следующие 8 месяцев в колонии.
Ama beni sevdiğiniz için buna vakit ayıracağınız konusunda bana teminat verdi.
Но он убедил меня, что найдете время, чтобы прийти, потому что вы любите меня.
Bölge başsavcısı bana biraz vaktini ayırabilir mi diyordum da...
Я бы хотела, чтобы окружной прокурор уделили мне пару минут.
16 ay öncesine kadar.
Полтора года назад.
- 16 ay önce ne olmuş?
А что случилось полтора года назад?
Geçen ay, dahil olmaman gereken bir şeye dahil olduğunu söylemişti.
В прошлом месяце, он говорил, что ты впуталась куда-то, - куда не следовало.
Bu iş, Chase'in annesinin bilgisayarından aldığımız petabaytlık veriyi ayıklamama yardımcı oldu.
Оно помогло мне обработать петабайты данных, извлеченных из компьютера матери Чейза.
- Ama ne pahasına? Bir bez parçasının insanla canavarı birbirinden ayırabileceğini düşünüyorsan tam bir aptalsın.
Ты - дурак, если думаешь, что кусок тряпки может отделить человека от чудовища.
Katılmıyorum değil ama konuşurken kızını geri almak için sana bir avukat ayarladığından bahsetti ve bu olalı neredeyse iki ayı geçmiş.
Я не спорю... Но, когда он говорил, он также упомянул, что предложил нанять адвоката, чтобы помочь вернуть дочку, это было два месяца назад.
- 8 ay evvel Argus tarafından alındı.
- 8 месяцев назад, его забрали в Аргус.
Bize zaman ayırdığın için sağ ol.
Спасибо, что уделил время.
Her şey bir ay önce başladı.
Но это началось где-то месяц назад, когда Клэри попала туда, где все
aynı 191
ayla 30
ayrıca 2351
ayako 31
ayanami 44
aynen öyle 1574
ayağa kalk 879
aynen 1036
aylar 24
ayakkabı 80
ayla 30
ayrıca 2351
ayako 31
ayanami 44
aynen öyle 1574
ayağa kalk 879
aynen 1036
aylar 24
ayakkabı 80
aynısı 57
ayrıldı 31
ayaklar 26
aynı senin gibi 61
ayakta 17
ayrılıyorum 61
ayağını denk al 27
ayet 20
ayrılma 30
ayak sesleri 17
ayrıldı 31
ayaklar 26
aynı senin gibi 61
ayakta 17
ayrılıyorum 61
ayağını denk al 27
ayet 20
ayrılma 30
ayak sesleri 17